Son dönemde Türkiye'de giderek daha fazla hissedilen bir sorun haline gelen pahalı kalitesizlik, birçok alanda tüketicilerin karşı karşıya kaldığı en büyük şikayetlerden biri haline geldi. Beyaz eşya, tekstil, gıda ve günlük kullanım ürünlerinde kalite düşerken fiyatlar artıyor. Türkiye’nin tüketici pazarını etkileyen bu durumu baştan sona ele alarak farklı kategorilerde yaşanan sorunları detaylandıralım.

Beyaz eşyalardaki kalite düşüşü

Beyaz eşyalar yenilense bile, tüketicilerin aldığı ürünlerden memnun kalması giderek zorlaşıyor. A++ enerji tasarrufu adı altında satılan makineler, çamaşırları ve bulaşıkları neredeyse su kullanmadan yıkamaya çalışıyor. Tasarruf iddiası sunulurken, kullanışlılık ciddi şekilde azalıyor.

Tekstil ürünlerinde kalite erozyonu

Tekstil sektöründe de benzer bir kalite düşüşü yaşanıyor. Yeni alınan kıyafetler, birkaç yıkamadan sonra bozuluyor ve eski görünümünü kaybediyor. 15 yıl önce alınan kıyafetlerin katlanabilirliği ve dayanıklılığı ile kıyaslandığında, günümüz ürünleri hızlıca deforme oluyor ve dayanıklılıktan uzak bir hale geliyor.

Ayakkabıların dayanıksızlığı

Ayakkabı sektöründe de büyük bir kalite kaybı söz konusu. Su geçirmez diye satılan birçok ayakkabı, yağmurda birkaç damlayla içeri su alıyor. Kaplama malzemelerinin kalitesizliği, ayakkabıların ömrünü kısaltıyor.

Gıda ürünlerinde aldatıcı paketlemeler

Gıda sektöründe gramaj oyunları, içerik etiketlerinde yanıltıcı bilgiler ve uzun süre raflarda kalan et ürünleri gibi problemler alışveriş deneyimini zorlaştırıyor. Çiğ köftenin porsiyon fiyatları tavan yapmışken, tadının doğallığını kaybetmesi tüketiciyi hayal kırıklığına uğratıyor.

Hazır gıdalar ve restoran fiyatlarındaki uçurum

Fast food ve hazır yemek sektöründe sunum odaklı çalışmalar ön plana çıkarken, yemeklerin fiyatları hızla artıyor. Bir işkembe çorbasının 250 liraya, bir mercimek çorbasının 50 liraya satılması artık olağan hale gelmiş durumda.

Esnaflık ve zanaatkarlıkta ustalık eksikliği

Eskiden kaliteli işçilik sunan oto sanayiler ve esnaf lokantaları, artık hem yüksek fiyatlar talep ediyor hem de düşük kaliteli hizmet sunuyor. Özellikle tatillerde de bu durum dikkat çekiyor; lüks hizmet sunma vaadiyle başlayan tatiller, eksik ve pahalı hizmetlerle sonlanıyor.

TÜİK'e göre ekonomik güven endeksi 95 oldu TÜİK'e göre ekonomik güven endeksi 95 oldu

Günlük ürünlerde kalite problemi

Temizlik malzemeleri ve kişisel bakım ürünleri gibi günlük ürünlerde bile kalite hissedilir şekilde düştü. Uzun süre kullanılabilen ürünlerin yerini, iki katı fiyatına daha kısa ömürlü ve kullanışsız yeni ürünler aldı. Tüketiciler, her alanda güven eksikliğiyle karşı karşıya.

Türkiye'de tüketici olarak yaşamak zorlaşıyor

Sonuç olarak, Türkiye'de pahalı kalitesizlik her geçen gün daha fazla hissediliyor. Kalite konusunda yaşanan bu ciddi erozyon, tüketicilerin güvenini zedeliyor ve günlük yaşamı zorlaştırıyor. Tüketiciler, pahalı ürünlerle karşılaşırken bile kaliteyi bulamıyor ve hayal kırıklığıyla baş başa kalıyor.

Muhabir: Mehrican Candemir