1940-1970 yılları arasında Beyoğlu'nda faaliyet gösteren Görçek fotoğraf stüdyosu, selfie tarihinin başlangıç noktalarından biri olarak dikkat çekiyor. Havacılık tarihinde önemli bir figür olan Emrullah Ali Yıldız tarafından 1940'lı yıllarda kurulan bu stüdyo, o dönemde gerçekten yenilikçi bir hizmet sunuyordu.

Müşterilerin fotoğraf kabinine girmesine olanak tanıyan Görçek, kabin içinde bulunan ayna sayesinde kullanıcıların diledikleri pozları vermesini sağlıyordu. Müşteriler, aynanın altındaki delikten uzanan deklanşör kablosuyla kendi fotoğraflarını çekebiliyordu. Bu uygulama, günümüzdeki selfie anlayışına oldukça yakın bir deneyim sunuyordu.

Genetik eğilimler ve inanç: Tabula Rasa'dan evrime Genetik eğilimler ve inanç: Tabula Rasa'dan evrime

İlk selfielerin izleri

Elimde bu stüdyoda çekilmiş iki fotoğraf mevcut. İlk fotoğrafta, aynadan uzanan deklanşör kablosunun düğmesine basan bir el açıkça görünmekte. Özellikle küçük kızın belinden dolanan ele dikkat çekmek mümkün.

İkinci fotoğrafta ise düğmeye basan bir el görünmüyor; ancak sağdan ikinci kadının sağ eliyle şalını tutuş şekli, deklanşör kablosunun ucunu gizleme amacı taşıyor gibi. Bu da, stüdyonun ilginç dinamiklerini gözler önüne seriyor.

Sençek Stüdyosu ve gizemli geçmişi

Görçek ile benzer bir prensipte hizmet veren Sençek isimli stüdyo hakkında ise ne yazık ki herhangi bir bilgi bulunmuyor. Fotoğraf kartında yalnızca stüdyo ismi yer almakta, dolayısıyla İstanbul'da bulunduğu bile belirsiz. Ali Yıldız'ın bu yöntemi başkalarına da kullanma izni verip vermediği veya stüdyosunda isim değişikliği yapıp yapmadığı hâlâ bilinmiyor. Belki bir gün bu sorulara yanıt bulabiliriz.

Editör: Mehrican Candemir