Hong Kong'da oynanan, Milletler Ligi üçüncü haftanın son maçında Brezilya'ya karşı çok kötü oynadık ve 0-3 kaybettik.

 Bu sonuçla Olimpiyatlara ikinci torbadan girmek zorunda kaldık. 
  Maç sırasında oyuncularımızı tanımakta zorlandım. Bütün temel voleybol hatalarını yaptık. Çok kötü servis attık. Daha da kötü servis karşıladık. Ayakta kalan oyuncumuz yok gibiydi.  
Brezilya çok mu iyi oynadı da biz böyle kötü göründük?
 Hayır.  Öyle çok özel bir oyun ortaya koymadılar. Sadece daha konsantre idiler. Servis karşılamada, bize göre daha dikkatli, servis atarken de daha özenliydiler.Hepsi bu. 
  Bu oyun, olimpiyat öncesi çok moralimi bozdu.Kazanırsın, kaybedersin...  Oyun bu... Ama kazanma arzusundan bu kadar uzak, mağlubiyeti bu kadar kabullenmiş oynayamazsın!  Hiçbir set 15 sayıya bile ulaşamadık! Bütün rakiplerimiz de orta bölgede yaşadığımız eksikliği fark etmiş, herkes bize karşı ortadan, çabuk hücum ediyor ve biz bu kanayan yaramıza en ufak bir çözüm bulamadık.Zehra'nın eksikliği çok hissedildi. 
  Dikkatimi çeken bir diğer nokta, yüzlerdeki memnuniyetsizlikti. Bunun sadece parkedeki kötü oyunla ilgisi olduğunu sanmıyorum.Takımın moral seviyesi çok düşmüş. 
   Sonuç olarak kötü oynadık, kaybettik. Ama takımın bir an evvel toparlanması, moralini düzeltmesi,kazanma arzusu ve hırsını geri alması ve şampiyonluk ruhunu geri getirmesi gerekiyor. Bakalım İtalyan hoca kalan sayılı günlerde, takımı toparlayıp, şampiyonluk havasına sokabilecek mi?   
  Sevgi ve Saygılarımla