Son yıllarda, Türkiye’deki sağlık sisteminde önemli bir sorun haline gelen reçete farkları, pek çok hastanın cebini yakmaya devam ediyor. Özellikle devlet hastanelerinde, sigortalı bireylerin reçetelerine yazılan ilaçların bir kısmı, yüksek farklarla hasta tarafından temin ediliyor. Bu durum, sadece ekonomik anlamda bir yük değil, aynı zamanda sağlık hizmetlerine erişimin adaletsizliğini de gözler önüne seriyor.
Sağlıkta reçete farklarının yükselmesinin en büyük sebeplerinden biri, ilaç fiyatlarındaki artış. Üretici firmalar ve dağıtımcılar, maliyet artışlarını genellikle son kullanıcıya yansıtırken, devlet hastanelerinin ve SGK’nın belirlediği fiyatlar arasında büyük farklar oluşuyor. Bu farklar, hastalar tarafından karşılanmak zorunda kalıyor. Özellikle uzun süreli tedavi gerektiren hastalıklar, bu farkların daha da büyümesine neden oluyor. Kanser tedavisi, diyabet, kalp hastalıkları gibi kronik rahatsızlıkları olanlar, bazen reçetelerine yazılan ilaçların bir kısmını tamamen ya da kısmi olarak cebinden karşılamak zorunda kalıyor.
Adaletsizlik ve Sosyoekonomik Eşitsizlik
Reçete farkları, yalnızca maddi durumu daha iyi olanlar için erişilebilir olan bir sağlık sistemini teşvik etmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumdaki sosyoekonomik eşitsizliği derinleştiriyor. Düşük gelirli bireyler için sağlık hizmetlerine ulaşmak giderek zorlaşıyor. Birçok hasta, yüksek ilaç farkları nedeniyle tedaviye ara vermek ya da tedaviye başlamakta geç kalmak zorunda kalıyor. Bu da, hastalıkların ilerlemesine ve tedavi sürecinin daha zor hale gelmesine yol açıyor.
Devletin Sorumluluğu ve Çözüm Önerileri
Sağlıkta yaşanan bu adaletsizliğin ortadan kaldırılabilmesi için, devletin daha aktif bir çözüm üretmesi gerekiyor. SGK’nın ilaç fiyatları üzerinde yaptığı düzenlemelerin gözden geçirilmesi, reçete farklarının makul seviyelere çekilmesi gerekmektedir. Ayrıca, ilaçların piyasada sunuluş fiyatları ile devlet hastanelerinde uygulanan fiyatlar arasındaki denetim mekanizmalarının daha etkili hale getirilmesi önemlidir.
Bir diğer önemli çözüm önerisi, ilaç fiyatlarının şeffaf bir şekilde belirlenmesi ve ilaç temininde özel sektörün monopol olmasının önüne geçilmesidir. Bu sayede, sağlık hizmetlerine erişim daha eşit bir hale gelebilir ve sağlık sistemine güven artar.
Sonuç: Sağlıkta Eşitlik ve Adalet İçin Acil Adımlar
Sağlık, herkesin hakkı olan bir hizmettir ve bu hizmetin adil bir şekilde sunulması gerekmektedir. Ancak yüksek reçete farkları, sağlık sistemindeki adaletsizliğin ve eşitsizliğin açık bir göstergesidir. Devletin, bu sorunu çözmek için daha radikal ve etkili adımlar atması, tüm bireylerin kaliteli ve eşit sağlık hizmetlerine ulaşabilmesini sağlayacaktır. Aksi takdirde, sağlıkta eşitlik sağlanmadan toplumun geneline yayılacak bir adaletsizlik, daha büyük sorunlara yol açabilir.