Van'da kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan üniversite öğrencisi Rojin'in (21) babası Nizamettin Kabaiş, Dicle Üniversitesi’nde düzenlenen basın açıklamasında, “Belki bulunur diye hep hayal ettim ne yazık ki intihar süsü verdiler. Göl kenarına bıraktılar. İntihar denilecek hiçbir delil de ortada yoktur” dedi.
Van'da kaldığı yurttan 27 Eylül'de çıkan ve bir daha haber alınamayan Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü birinci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş'in cansız bedeni, 15 Ekim'de Mehmet Emin Ankay (60) tarafından kırsal Mollakasım Mahallesi'nde bulundu. Otopsi sonucuna göre genç kızın ölümü nedeninin suda boğulma olduğu belirtildi.
Rojin'in ölümüyle ilgili soruşturma sürerken, baba Nizamettin Kabaiş, Dicle Üniversitesi 15 Temmuz Kongre Merkezi önünde ‘Mavi Kelebek Çocuk Hakları Topluluğu’nun düzenlediği basın açıklamasında konuştu.
"Rojin, intihar edecek bir kız değildi"
Kabaiş, kızının intihar edecek biri olmadığını belirterek, “Rojin okulunu seviyordu. Ben onunla beraber Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne gittim. O da okumak, yaşamak istiyordu ve hayalleri vardı. Öğretmen olacaktı, maalesef hayalleri yarıda kaldı. Benim için çok büyük bir acı ve unutulmaz bir şey. Rojin intihar etmedi. Kesinlikle öyle söylemesinler. Rojin’i katlettiler, darbettiler. Rojin, 18 gün boyunca suda bulunmadı. Biz umutlandık ve dedik belki sağ göreceğiz. Hep hayal ettim, belki bulunur diye ama ne yazık ki intihar süsü verdiler. Göl kenarına bıraktılar. İntihar denilecek hiçbir delil de ortada yoktur. Suya girdiğine dair hiçbir görüntü yok, bıraktığı mektup ve video yok. Üniversite ve yurt, kızıma sahip çıkmadı. Onlara hakkımı helal etmiyorum. Rojin de hakkını helal etmeyecek. Rojin, intihar edecek bir kız değildi” diye konuştu.
Topluluk adına açıklama yapan Mahmut Altunhan ise şöyle konuştu:
“Faillerin bulunması noktasında elimizden geleni yapacağız. Kabaiş ailesi ile beraberiz. Belki o ileride bir eğitim neferi olacaktı. Bir okul öncesi öğretmeni olarak sahada, bu şehirde hizmet verecekti. Takdir bu şekilde oldu ama biz takip noktasında ihmalimizi yapmayacağız. İnşallah bizler de aile ile beraber hareket edeceğiz.”