CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, CHP ve İstanbul Barosu'na kayyum atanacağı yönünde bilgi aldıklarını açıkladı.

Özgür Özel ilk kez açıkladı... Flaş 'kayyum' açıklaması

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), CHP ve İstanbul Barosu'na kayyum atanacağı yönünde aldıkları bilgiyi ilk kez kamuoyu ile paylaştı. Özel, bu çarpıcı açıklamayı, Halk TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu "Yeni Bir Sabah" programında yaptı.

Borussia Dortmund - Barcelona maçı ne zaman, saat kaçta ve hangi kanalda? Borussia Dortmund - Barcelona maçı ne zaman, saat kaçta ve hangi kanalda?

İstanbul Barosu ve CHP'ye de kayyum atanacağını söyledi

Özgür Özel, 19 Mart haftasında yaşanan gelişmelere dikkat çekerek, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alındığı dönemde, CHP’ye, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ve İstanbul Barosu’na kayyum atanacağı yönünde bilgi aldıklarını söyledi. Bu açıklama, gündemde büyük yankı uyandırdı ve siyasi kulislerde tartışmalara neden oldu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması, hem yerel hem de ulusal basında geniş bir şekilde yer bulmuştu. İmamoğlu'nun gözaltına alındığı süreç, sadece İstanbul'daki siyaseti değil, tüm Türkiye'deki siyasi atmosferi de etkiledi. Özgür Özel, bu dönemde CHP'ye, İBB'ye ve İstanbul Barosu'na yönelik kayyum planlarının ortaya çıktığını belirtti.

Özel, konuya ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı: "Gözaltına alındığı hafta, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve CHP için kayyum atanacağına dair bilgi aldık. Bu durum, bizleri şaşırtmadı, çünkü bu tür adımların atılacağı yönünde bir takım işaretler vardı."

"Kayyum, Türkiye'nin siyasi geleceğini olumsuz etkiliyor"

Kayyum atama durumu, yerel yönetimlerin merkezi hükümet tarafından denetlenmesi anlamına geliyor. Bu durum, siyasi açıdan büyük tartışmalara yol açtı. CHP cephesinde, kayyum uygulamasının bir demokrasi ve hukuk devleti açısından ciddi bir tehdit olarak görüldüğü ifade ediliyor. Özgür Özel, kayyum planlarını bir demokratik hak ihlali olarak değerlendirerek, bu tür adımların Türkiye'nin siyasi geleceği üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti.

CHP ve İstanbul Barosu'ndan tepki geldi

CHP ve İstanbul Barosu, kayyum atama iddialarına karşı güçlü bir duruş sergiledi. Bu tür iddiaların asılsız olduğunu ve her durumda hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalacaklarını belirten partililer ve İstanbul Barosu, kayyum uygulamasına karşı olduklarını vurguladı.

“Bunu ilk kez açıklıyorum” diyen Özel, şunları söyledi:

- "İBB'yi alacaklar, CHP'yi çökertecekler, bunu savunacak baroya kayyum atayacaklar. Genel Sekreterimiz Selin Sayek Böke'yi aradım. 'Güçlü bir ekip yapın. Bunu burada yapın' dedim.

-Ankara İl Başkanlığı'ndan, Gençlik Kolları'ndan 150 genç burada yattı. 'Genel Merkez binasını verdiniz mi demokrasiyi verirsiniz' dedim.

- Bana 'Siz ne yapacaksınız' dediler. Dedim 'Ben İstanbul'a gidiyorum' Biz CHP'yiz. Bir anormallik varsa Genel Merkez'de, ilde anormallik varsa ilde toplanırız.

- Biz demokrasiyi kuran partiyiz. Darbe Tayyip Erdoğan'a da yapılsa demokrasinin yanındayız. 15 Temmuz'da 15 dakikada karar verdik o zaman. 'Darbeler Meclis'i hedef alır, demokrasinin merkezi orası' diye düşündüm.

-Dedim ki 'Meclis'e gidelim'. 'Kapalı' dediler. Dedim 'Açtıracağız'. İsmail Kahraman'ı aradım, Meclis'i açtırdık.

- 15 Temmuz'un hedefi nasıl Meclis'se bu da bir darbeydi. Göz göre göre geliyordu. 9 Ekim'de bir bakan yardımcısı İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandı 'darbe mekaniği işlemeye başladı' diye açıklama yaptım.

- O sabah bu darbe girişimini duyunca 'Arkadaşlar bizim kontrolümüzde iki mekan var. Birisi CHP. En az 100 kişi olun. Burayı vermeyin' dedim. 'Siz ne yapacaksınız' dediler. 'Valla yolda düşüneceğim' dedim.

- Yol boyunca giderken İstanbul İl Başkanımı aradım. Anlattı. Dedim ki 'Ekrem Başkan'a açılan iki dava var. Biri mali suçlar, biri terör. Terör demek kayyum demek. İstanbul Büyükşehir'in sembol binası Saraçhane' dedim. 'Orayı savunmak lazım'. Özgür Çelik'e dedim ki 'Saraçhane'ye kimleri toplayabiliriz?' 'Belediye Meclisi' dedi. Dedim 'Oraya gitsinler ve ben söyleyene kadar çıkmasınlar. Makam odası açık mı?' 'Açık' dedi.

- Yolda Bolu Tüneli'ne giderken 'Doğru mu yapıyoruz' dedim. Sonra 'Dilek Hanım'ı, ailesini görmek lazım önce' dedim. Oraya gittim, sonra Saraçhane'ye gittik. Arkadaşlarla toplandık 'Öleceğiz ama burayı bırakmayacağız' dedim." (Sözcü)

Kaynak: HABER MERKEZİ