Prenses Sabiha Fazile İbrahim, 8 Ağustos 1941 tarihinde sürgündeki Osmanlı Hanedanı’nın önemli figürlerinden Hanzade Sultan ile Mısır Prensi Mehmet Ali İbrahim’in kızı olarak dünyaya geldi. İngiltere'nin Berkshire bölgesindeki Ascot kentinde bulunan Heathfield Koleji'nde eğitim aldı. Burada geçirdiği yıllar, ona yalnızca akademik bilgi kazandırmakla kalmadı, aynı zamanda zengin bir kültürel mirasın parçası olmanın bilincini de aşıladı.
Genç Yaşta Yaşadığı Zorluklar
1957 yılında tanıştığı Irak Kralı II. Faysal ile nişanlanan Prenses Fazile, bu önemli ilişki sayesinde hem Ortadoğu hem de Osmanlı tarihindeki yerini sağlamlaştırmayı hedeflemişti. Ancak, beklenmedik bir şekilde, 14 Temmuz 1958 tarihinde gerçekleşen darbeyle Irak Kralı devrildi ve katledildi. Bu olay, Prenses Fazile’nin hayatında derin yaralar açtı. Genç yaşında yaşadığı bu trajedi, onu büyük bir acıyla baş başa bıraktı ve hayatının yönünü değiştirdi.
Yeni Bir Başlangıç
Zor günler geçiren Prenses Fazile, hayatına yeni bir yön vermek için Paris'e taşındı. Burada, 10 Aralık 1965 tarihinde eski başbakanlardan Suat Hayri Ürgüplü’nün oğlu Hayri Ürgüplü ile evlendi. Bu evlilikten Ali Suat (28 Eylül 1967) ve Selim (31 Ekim 1968) adında iki oğlu dünyaya geldi. 15 yıl süren bu evlilik, 24 Eylül 1980 tarihinde sona erdi. Evliliğinin ardından Prenses, kendisini çocuklarına adadı ve onların eğitimi ve hayatları için çaba sarf etti.
1983 yılında Jean-Alphonse Bernard ile hayatını birleştiren Prenses Fazile, yaşamını Fransa’da sürdürmeye devam etti. Burada geçirdiği yıllar, ona yeni deneyimler ve dostluklar kazandırdı, ancak Osmanlı hanedanının mirasını yaşatma çabaları her zaman ön planda oldu.
Son Yolculuk
83 yaşında İstanbul’da hayata veda eden Prenses Sabiha Fazile İbrahim, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemine ışık tutan önemli bir figürdü. Vefatının ardından, cenaze namazı yarın Bebek Camii'nde öğle namazını müteakip kılınacak. Naaşı, 1998 yılında vefat eden annesi Zehra Hanzade Sultan’ın Aşiyan Mezarlığı’ndaki kabrine defnedilecek.
Prenses Sabiha Fazile İbrahim, köklü bir tarihi mirası temsil eden Osmanlı hanedanının son temsilcisi olarak anılacak. Onun yaşamı, Osmanlı kültürünün ve tarihinin yaşatılmasında önemli bir rol oynamış ve anısı her daim hatırlanacaktır. Geçmişi ve geleceği birleştiren bu önemli isim, tarihin derinliklerinde kalmaya devam edecek.
