KÜLTÜR - SANAT

Netanyahu’nun 80 yıl laneti: Bölgeyi alev alev yakacak bir saplantı

Netanyahu’nun “80 Yıl Kehaneti” saplantısı, İsrail’in geçmişteki devlet yıkımlarına duyduğu korkuyla şekilleniyor. Radikal ideolojiler, bölgedeki barış ortamını tehdit ederken, Yahudiler ve Müslümanlar arasındaki düşmanlığı körüklüyor. Yaklaşan 80. yıl, büyük bir kaosun habercisi olabilir.

Abone Ol

İsrail, Filistin topraklarını işgal ederken hukuk kurallarını hiçe sayarak, tarihsel travmalarını ve geçmişteki devlet yıkımlarını yeniden canlandıran bir korku ve katliam politikası izlemektedir. Teokratik bir yapı üzerine inşa edilen bu devlet, kendi ideolojik temellerinin radikal düşüncelerle şekillenmesine zemin hazırlamıştır.

Başbakan Netanyahu’nun “80 Yıl Kehaneti” adını verdiği bu dogma, yalnızca İsrail içindeki radikal grupları değil, aynı zamanda bölgedeki barış ortamını da tehdit eder hale gelmiştir. Ekonomik nedenlerle Yahudi sermayesinin akışını durdurmak amacıyla bazı solcu Siyonistler bile bu radikal tavırları onaylar bir duruma gelmiştir. Böylece, tarihsel olarak Yahudi sermayesinin bulundukları coğrafyalarda güçlü bir varlık sürdürdüğü gerçeği göz ardı edilmektedir.

Lanetten Himayeye: Yahudilerin devlet kurma korkusu

Yahudiler, tarih boyunca devlet kurma konusunda bir lanetle karşı karşıya olduklarını düşünmüşlerdir. Son bin yıldır izledikleri “himaye” politikası, bu korkunun bir yansımasıdır. Müslümanlar, Kudüs'ü kutsal görmeleri açısından Yahudilere karşı herhangi bir düşmanlık beslememiş, aksine onlara huzur sağlamışlardır.

Tarih boyunca Müslüman yönetimlerinin Yahudilere sunduğu güvenli ortam, Yahudilerin bölgede barış içinde yaşamalarını mümkün kılmıştır. Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü kurtarması ve Yahudilere şehre dönme daveti, bu dostluğun bir örneğidir. Ancak Siyonist hareket, bu tarihsel bağları hiçe sayarak, kendi çıkarları doğrultusunda bir devlet kurma çabasına girmiştir.

Radikal düşüncelerin ihaneti: Ortadoğu'da kaos

Netanyahu’nun liderliğindeki radikal hükümet, iki ana kehanet üzerine inşa edilmiştir: Birincisi, geçmişteki tüm Yahudi devletlerinin 80 yıl içinde yıkılacağına dair kehanet, ikincisi ise Fırat’tan Nil’e kadar uzanan kutsal topraklar üzerinde büyük bir Siyonist devlet kurulacağına dair bir inançtır. Bu dogmalar, günümüzde masum halkların katledilmesine zemin hazırlamaktadır.

Radikal görüşlerin yükselişi, Yahudiler ve Müslümanlar arasında kanlı bir düşmanlık yaratmış, modern dünya ise bu cinayetlere göz yumarak zulme ortak olmaktadır.

Yaklaşan 80. yıl, İsrail’deki radikal grupların güçlenmesine ve bölgede büyük bir kaosun ortaya çıkmasına neden olacağa benziyor. Bu durum, yalnızca bölge halkları için değil, tüm dünya için tehlike arz eden bir belirsizlik kaynağıdır.