Türkiye’nin en büyük çağdaş sanat etkinliklerinden biri olarak gösterilen Kommagene Bienali, ikinci kez sanat dünyasının önemli isimlerini Adıyaman’da ağırladı. ‘İyileşmek’ teması altında düzenlenen etkinlik, 20 ülkeden 53 sanatçının katılımıyla gerçekleşti. İzmir Ekonomi Üniversitesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü’nden Doç. Dr. Şölen Kipöz, moda tasarımcısı Hatice Gökçe ile birlikte hazırladıkları “Yükü Omuzlamak” adlı tekstil yerleştirmesiyle bienalde yer aldı. Eserde, bölgeye özgü motifler ve atık kumaşlardan geri dönüştürülmüş elyaflar kullanıldı.

Kommagene Bienali'nde “Yükü Omuzlayan Kadınlar” Eseri Büyüledi!

Burhaniye’de 16 ülkeden 700 dansçı coşkuyla sahne aldı Burhaniye’de 16 ülkeden 700 dansçı coşkuyla sahne aldı

Kadınların şifa verici rolü

Doç. Dr. Şölen Kipöz, “Yükü Omuzlamak” adlı eseriyle bölgenin kadim tarihinde kadınların üstlendiği inşa edici ve şifa verici role dikkat çektiklerini belirtti. “Kadınlar, tarih boyunca motiflerle kendilerini ifade etmiştir. Biz de bu eserde, kadınların omuzlarına yüklenen sorumlulukları ve onların yaşamı devam ettiren güçlerini yansıttık” diyen Kipöz, Adıyamanlı akademisyen Ayşegül Zencirkıran’ın motifler üzerine yaptığı çalışmalardan ilham aldıklarını söyledi.

Kommagene Bienali'nde “Yükü Omuzlayan Kadınlar” Eseri Büyüledi!0

Bölge esnafıyla ortak üretim

Kommagene Krallığı’nın doğu ile batıyı sentezleyen yapısından ilham aldıklarını belirten Kipöz, “Eserimizi oluştururken Adıyaman’daki yerel zanaatkarlar ve esnaflarla çalıştık. Tüm malzemeleri bölgeden temin ettik ve eserimizde Nemrut Dağı’ndaki heykel görsellerini dijital baskı olarak kullandık. Bu süreç, karşılıklı öğrenme ve kültürel paylaşım açısından çok değerliydi” dedi.

Kommagene Bienali'nde “Yükü Omuzlayan Kadınlar” Eseri Büyüledi!3

Adıyaman’ın kültürel mirası mekanlara taşındı

Sanat eserlerinin Adıyaman’ın kültürel mirasını oluşturan Nemrut Dağı, Kahta Kalesi, Cendere Köprüsü ve Perre Antik Kenti gibi özel mekanlarda sergilendiğini belirten Kipöz, “Bu bienal, Türkiye’de büyük bir açık alan sergisi olması açısından bir ilk. Eserlerin bu tarihi mekanlarla buluştuğu an, ortaya büyüleyici bir atmosfer çıktı” diye konuştu.

Kaynak: BÜLTEN