KÜLTÜR - SANAT

"Kusmuk içen doktor" Firth ve sarıhummanın sırları

Doktor Stubbins Ffirth, sarıhummanın bulaşıcı olmadığını kanıtlamak için inanılmaz bir deney yaptı. Ancak, bu deney, hastalığın gerçek kaynağının sivrisinekler olduğunu ortaya çıkardı ve onu tıp tarihinde unutulmaz bir isim haline getirdi.

Abone Ol

1800'lü yılların başlarında, sarıhumma Amerika Birleşik Devletleri'ni kasıp kavuran ölümcül bir hastalıktı. O dönemde, bu hastalığın nasıl bulaştığı konusunda büyük bir bilinmezlik hakimdi. Ancak, tarihe "kusmuk içen doktor" olarak geçen Stubbins Ffirth, sarıhummanın bulaşıcı olmadığını kanıtlamak için oldukça radikal ve mide bulandırıcı bir yol seçti.

Ffirth, sarıhummanın bulaşıcı olmadığına ve enfeksiyonun sadece sıcak havalarla ilgili olduğuna inanıyordu. Bu hipotezini ispatlamak için hastalıklı bireylerden alınan vücut sıvılarını kendi üzerinde denemeye karar verdi. Ffirth, sarıhumma hastalarından alınan kusmuğu açık yaralarına döktü, hatta bu kusmuğu içerek hastalığın bulaşmadığını iddia etti. Bu çılgınca ve iğrenç deneylerin ardından, gerçekten de Ffirth hastalanmadı.

Ancak, Ffirth'in bu deneylerinin neden başarısız olduğu sonradan anlaşıldı. Sarıhumma kan yoluyla bulaşmaz; hastalığın yayılmasından sorumlu olan ana etmen, sivrisineklerdir. Ffirth'in hastalanmamasının sebebi ise kullandığı sıvıların ölü vücutlardan alınmış olması ve dolayısıyla bulaşıcı özelliklerini yitirmiş olmalarıydı.

Ffirth'in bu yanıltıcı deneyleri, onu tıp tarihinde oldukça tuhaf bir figür olarak yerleştirdi. Tarihe "kusmuk içen doktor" olarak geçen Ffirth, bilimsel merakın sınırlarını zorlamanın hem riskli hem de bazen yanıltıcı olabileceğini gösterdi. Bu olay, tıp dünyasında etik ve bilimsel yöntemlerin önemini bir kez daha ortaya koydu.