Türk Kızılay İzmir İl Merkezi Başkanı Kerem Fahri Baykalmış, Ege TV’de Esin Sayın ile Gün Ortası programında Kızılay’ın köklü geçmişi, insani yardım çalışmaları ve afet dönemlerindeki rolleri hakkında kapsamlı bilgiler verdi. 1868 yılında Osmanlı-Rus Savaşı sırasında yaralıları desteklemek amacıyla kurulan Türk Kızılay, günümüzde dünyanın en büyük insani yardım hareketlerinden biri haline gelmiştir. Baykalmış, Kızılay’ın gönüllü bir yapı ile hareket ettiğini, devletle iş birliği içinde çalışarak afetlerde kritik bir rol üstlendiğini vurguladı.
Bir iyilik hareketi temsilcisiyiz
Başkan Kerem Fahri Baykalmış, “Kızılay 1868 yılında Osmanlı-Rus savaş yaralarını sarmak adına Osmanlı tebasından 4 inanmış insanın gayretleriyle kurulmuş, bugün yeryüzünde Kızıl Haç’tan sonra dünyanın en büyük insanı yardım hareketidir. Türk Kızılay’ı bir sivil toplum kuruluşudur. Gönüllü insanların maaş beklentisi olmadan çalışmalarımızı yürütüyoruz. Türkiye’de600’den fazla şubemiz var. Bu şubeleri yağmış olduğu faaliyetlerde de herhangi bir maaş almadan insani yardım odaklı bir iyilik hareketinin temsilcisiyiz. Sayısı 60 bini geçen büyük bir aileden bahsediyoruz. Bu sivil toplum örgütü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’yle de etle tırnak gibi çalışan çok önemli bir kuruluş. Bizi diğerlerinden ayıran en büyük özellik bu” dedi.
Kızılay kan satmaz
Baykalmış, “Türk Kızılay’ı devletle yapılan hem protokoller hem de Türkiye Afet Müdahale Planı’nda görevi olan bir dernek. Bizim iki tane çok önemli görevimiz var. Afet dönemlerinde Türk Kızılay’ı olarak AFAD’ın altında insani yardım organizasyonlarının yürütülmesi ve aynı zamanda da gıda beslenmesinden sorumluyuz. Bir afet olduğunda devletimizle hemen koordine içine girip afetzedelerin gıda ihtiyaçlarını karşılamak bizin en önemli görevlerimizden biri. Sağlık Bakanlığı ile yapılan protokoller neticesinde de ikinci en önemli görevimiz Türk Kızılay’ı güvenli kan temininden sorumludur. Burada kar amacı gütmez. Asla kan satmaz. Devletle iş birliği içinde hareket ederek onun yükünü bir nebze olsun hafifletip bağışçıyla hastayı bir araya getiren aradaki bilimsel ve teknolojik bütün alt yapılarının üzerinde bir yapılanmayla güvenli kan temininden sorumludur. Bir kan bağışı 3 canın kurtarılmasına sebebiyet verir. Yetişkin erkekler yılda 4 kere, kadınlar ise yılda 3 kere kan verebilir” diye konuştu.
Afet anında sahadalar
Bir afet anında ulusal müdahale planının devreye girdiğini vurgulayan Başkan Baykalmış, “İzmir özelinde bir afetle karşılaştığımızda depremin büyüklüğüne göre ulusal müdahale planı devreye giriyor. Türk Kızılayı’nın profesyonel planlamasında afetin olduğu yerler yok sayılır. Eğer deprem İzmir’de olursa Manisa, Uşak, Aydın, Afyon, Bilecik bursa gibi iller ve Türk Kızılay Afet Planlama Müdürlüğü’nün ekipleri devreye girerler. Bizi burada yok sayarlar ve işlevsiz görürler. Kahramanmaraş merkezli 10 ili kaplayan depremde de biz İzmir Valiliği ile beraber bin tır malzeme gönderdik. Tam 128 gün 30 personel ve 6 aracımızı depremin ilk saatlerinde bölgeye intikal ettirdik” açıklamasında bulundu.
Şehirler depreme dayanıklı olmalı
Şehirlerin depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini altını çizen Başkan Baykalmış, “Vatandaşlarımızdan başlayarak yerel yönetimlerimiz, ilçe belediyelerimiz, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız’da Türkiye’deki deprem kuşağı illerimizi depreme dayanıklı konutlarla depreme hazırlaması karşılaşabileceğimiz yükleri de minimize ediyor. Aksi takdirde değişmeyen tek şey atılan manşetler oluyor” ifadelerine yer verdi.
Kızılay çadırlarını AFAD için üretiyor
İnsani yardıma çok fazla para ayırdıklarını söyleyen Baykalmış, “AFAD kurulduktan sonra Türk Kızılay’ı barınmadan çıktı. Türk Kızılay’ın artık böyle bir görevi yok. Bu vesileyle çadırlarımızı üretip AFAD’a teslim ediyoruz. Çadır kentlerin oluşumu da tamamen devletimizin organizasyonunda gerçekleşen bir hadise. Türk Kızılay’ı asla afetzedeye çadır satmaz. Bu yıl Türk Kızılay’ını şirketlerinden 800 milyon TL insanı yardıma aktarıldı. Bu paraları bayramlarda ihtiyaç sahibi insanlara ulaştırdık. Okullar açıldığında burs vermemiz, evlatlarımızın metaryellerinin sağlanmasında destek olmamız tamamen Türk Kızılay’ının bağışçıları ve profesyonel yapı içindeki gücüyle oluyor” sözlerini kullandı.
Kızılay Haftası
Kızılay Haftası’na yönelik de konuşan Baykalmış, “30 Ekim ve 7 Kasım tarihleri arasında da Kızılay Haftası’nı icra ediyoruz. Benim Kızılay ile ilk tanışmam ilk okulda Kızılay kolunda görev almamla olmuştu. Bugün çok daha büyük ve güçlü bir Kızılay var. Dün 1500 genç kardeşimizle Alsancak’ta bir Cumhuriyet yürüyüşü gerçekleştirdik. İzleyicilerimizi de Kızılay’a destek olmaya çağrıyorum” dedi.