Donald Trump'ın 2024 ABD başkanlık seçimindeki başkan yardımcısı adayı J.D. Vance'in, Kamala Harris’i “kedili kadın” olarak hedef alması, cinsiyetçi söylemlerin ne denli derin köklere sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Vance, 2021’deki bir röportajında, “Bu ülkede, kendi hayatlarından mutsuz bir grup çocuksuz kedili kadın tarafından yönetiliyoruz” diyerek kadınları aşağılayan bir ifade kullandı. Bu sözler, pek çok kişinin tepkisini çekti ve kadına yönelik cinsiyetçi ifadelerin hala geçerliliğini koruduğunu gösterdi.

Dış görünüşümüzü hangi burç özelliğimiz belirler Dış görünüşümüzü hangi burç özelliğimiz belirler

"Kedili Kadın" tiplemesinin tarihçesi

Bu terim, çocuksuz ve kedilerle yaşayan kadınları aşağılamak için kullanılan yaygın bir tipleme haline gelmiştir. Birçok kişi, "kedili kadın" ifadesinin arkasındaki anlamı sorgularken, bu tiplemenin aslında tarih boyunca değişen algılarla nasıl şekillendiğini incelemek önemlidir.

Kadınların güç sembolü olan kediler, Antik Mısır’da tanrıça Bast ile ilişkilendirilirken, Orta Çağ Avrupa’sında cadı mahkemeleriyle bağdaştırılmaya başlandı. Kadınların kedilere dönüştüğü inancı, onları tehdit olarak algılayan bir toplum tarafından benimsendi. 18. yüzyılda, kedili kadınlar daha çok acınacak durumda olan bireyler olarak algılanmaya başladı. Özellikle Viktorya Dönemi’nde, evlilikte başarısız olan kadınların kedilere benzetilmesi yaygın hale geldi.

Cinsiyetçi algılar ve günümüz

  1. yüzyılın başlarında, kadınların seçme ve seçilme haklarını savunan süfrajetler, bu tiplemenin hedefi oldu. Cinsiyetçi söylemler, kadınların sosyal ve politik hayata katılımını engellemek için kullanıldı. Ancak günümüzde bazı feminist hareketler, bu ifadeyi benimseyerek bir güç simgesi haline getirmeye çalışıyor.

Vance’in sözleri, sadece bir hakaret değil, aynı zamanda tarihsel olarak kadınların nasıl damgalandığını ve bu damgaların hala günümüzde geçerli olduğunu gösteriyor. Ünlü isimlerin tepkileri ve kadınların destek vermesi, bu tür cinsiyetçi ifadelerin karşısında durmanın önemini bir kez daha hatırlatıyor. "Kedili kadın" tiplemesi, kadınların kimliklerini ve mücadelelerini yansıtan bir ifade haline dönüşürken, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin hala devam ettiğini gözler önüne seriyor

Editör: Mehrican Candemir