İzmir’de, 2023’te trafikteki otomobillerin yüzde 1’i elektrikli ve hibritken, 2025 sonunda bu oranın yüzde 4’e çıkması öngörülüyor.

İzmir'de otomobillerin yüzde 4'ünün elektrikli olması öngörülüyor

Elektrikli ve hibrit araçlar, Türkiye genelinde hızla yayılmaya devam ediyor. Ege Otomotiv Derneği (EGOD) Başkanı Mehmet Torun, İzmir’de 2023’te trafikteki otomobillerin yüzde 1’inin elektrikli ve hibrit araçlardan oluştuğunu, 2025 yılı sonunda ise bu oranın yüzde 4’e çıkmasının beklendiğini açıkladı.

Elektrikli ve hibrit araçların yaygınlaşması

Torun, elektrikli ve hibrit araçların, özellikle Ege Bölgesi’nde hızla arttığını vurgulayarak, bu araçların yakıt bakımından ekonomik olduğu için her geçen gün daha fazla talep gördüğünü belirtti. "Elektrik, mazot ve benzinden yüzde 50 daha ucuz" diyen Torun, şehir içi kullanımda en verimli araç türünün elektrikli ve hibrit araçlar olduğunu ifade etti.

EÜ Botanik Bahçesi’nden bilim dünyasına 80 yeni endemik bitki türü EÜ Botanik Bahçesi’nden bilim dünyasına 80 yeni endemik bitki türü

Türkiye genelinde artan talep

Türkiye otomotiv pazarında elektrikli ve hibrit araçların yaygınlaşmasının önündeki en önemli engel, yakıt ekonomisi ve çevre dostu özellikleridir. 2023’te yerli üretim olan TOGG’un piyasaya sürülmesi ve ÖTV matrah teşviklerinin etkisiyle elektrikli araçlara olan talep hızla arttı. Türkiye genelinde 2024 yıl sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 184 bin elektrikli ve 392 bin hibrit araç bulunuyor.

İzmir’in elektrikli araç yatırımındaki yeri

İzmir, elektrikli ve hibrit araç yoğunluğunda İstanbul ve Ankara’dan sonra üçüncü sırada yer alıyor. Torun, İzmir’deki elektrikli araçların sayısının hızla arttığını belirterek, "İzmir’de payı çok yükseldi, trafikteki her dört araçtan biri elektrikli ya da hibrit" dedi. Bu artışın temel nedenlerinden biri, elektrikli araçların yakıt açısından daha ekonomik olması.

Ekonomik ve çevre dostu seçenek

Elektrikli araçların benzin ve mazotlu araçlara göre daha düşük maliyetle çalışması, kullanıcılar için büyük bir avantaj sunuyor. Torun, elektrikli araçların saatte 100 kilometre hıza kadar tamamen elektrikle çalıştığını ve 100 kilometreden sonra benzine geçtiğini belirtti. Bu, özellikle şehir içi kullanımda, dur-kalk nedeniyle yakıt tasarrufu sağlayarak, hibrit araçları daha cazip hale getiriyor.

Ege Otomotiv Derneği Başkanı Mehmet Torun, elektrikli araçların yaygınlaşmasının hızla devam edeceğini ve 2025 yılı itibarıyla İzmir’deki elektrikli araç sayısının daha da artacağını öngörüyor. İzmir, çevre dostu araçlara olan ilgi ve ekonomik avantajlarla gelecekte Türkiye’nin en önemli elektrikli araç merkezlerinden biri olmayı hedefliyor.

'2030'DA TRAFİKTEKİ ARAÇLARIN 3'TE 2'SİNİN ELEKTRİKLİ OLMASI ÖNGÖRÜLÜYOR'

Elektrikli ve hibrit araçların Ege Bölgesi'nde de hızla arttığını vurgulayan Torun, "İzmir'de 2025 sonunda trafikteki binek otomobillerin yaklaşık yüzde 4'ünün elektrikli ve hibrit olması bekleniyor. 2023'te bu oran yüzde 1 idi" dedi. Çinli elektrikli araç markası BYD'nin Manisa'da kurması planlanan fabrikanın 2026'da devreye gireceğini hatırlatan Torun, "Bu, yan sanayi ve istihdam yaratması bakımından Ege'nin payını yukarı çekecek" dedi. BYD'de üretilen araçların yerli üretim olacağını vurgulayan Torun, "Türkiye'de de yerli elektrikli ve hibrit araçlara teşvik olması durumunda BYD'ye olan talep de artacaktır" diye konuştu. 2035 yılında tüm otomotiv markalarının fosil yakıtlı araçların üretimini durduracağını açıklamasının ardından üretim stratejilerinin elektrikli araçlara yöneldiğini belirten Torun, “Şu anda benzinli araç bulmak çok kolay ama birkaç seneye kadar bu trend değişecek. Araştırmalar dünya genelinde 2030'da trafikte olan tüm araçların 3'te 2'sinin elektrikli ya da hibrit olacağını işaret ediyor" dedi.

Torun, sözlerini şöyle sürdürdü: "İzmir ve çevresi, elektrifikasyon ve batarya teknolojileri için potansiyel barındırıyor. Ayrıca TOGG'un yurt içi satışları, Ege'deki yüksek alım gücü ile şehir içi kullanım avantajı sayesinde büyüyebilir. Bölgenin liman, Organize Sanayi Bölgesi altyapısı, lojistik kolaylıklar gibi temel stratejik avantajları korunmakla birlikte; elektrikli araç dönüşümüne uyum, Ar-Ge yatırımları ve yeşil mutabakat/regülasyonlara adaptasyon konuları sektör paydaşlarının önündeki en kritik konular olmaya devam etmektedir."

'YENİ NESİL ELEKTRİKLİ ARAÇ YATIRIMLARI İHRACATTA EGE'Yİ İLERİ BİR NOKTAYA TAŞIYACAK'

Elektrikli ve hibrit araçların İzmir taşıt parkındaki payının yüzde 0,8 civarında olduğunu aktaran Torun, "Satış trendlerine bakılırsa, önümüzdeki birkaç yıl içinde bu oranın katlanarak artması bekleniyor. İzmir'de şarj istasyonu sayısı gün geçtikçe artıyor" diye konuştu. Ege Bölgesi'nde elektrikli şarj altyapısının gelişmeye başladığının altını çizen Torun, "İzmir'de halihazırda 300'ün üzerinde halka açık hızlı şarj noktası bulunuyor ve bu alanda İstanbul'dan sonra ikinci sırada. Manisa, Aydın, Muğla gibi illerde de AVM'ler, dinlenme tesisleri ve oto servislerinde şarj istasyonları kuruluyor. Bu altyapı yatırımları, bölgedeki elektrikli araç dönüşümünü güncellenmiş tüm bu bulgular ışığında Ege Bölgesi'nin otomotiv alanındaki önemi artarak sürecek; iç pazar ve 2'nci el verilerinde İzmir başta olmak üzere bölgedeki yoğunluk Türkiye ortalamasının üzerinde seyredecek; ihracat tarafında da yeni nesil elektrikli araç yatırımları Ege'yi daha ileri bir noktaya taşıyacak" dedi.

Kaynak: BÜLTEN