POLİTİKA

İYİ Partili Kırkpınar: İktidar İzmir'e geldiğinde neden kör ve sağır?

İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırpınar, mevcut iktidarın İzmit Körfezi'ne yaptıklarını neden İzmir Körfezi için yapılmadığına dikkati çekerek "Neden kör ve sağır?" diye sordu.

Abone Ol

Haber Ekspres gazetesinden Turgay Kılıç'ın haberine göre, İYİ Parti İzmir İl Başkanlığında partile ve gazetecilerle buluşan İYİ Parti Milletvekili Hüsmen Kırkpınar ile İl Başkanı Ülkü Doğan, gazetecilerin karşısına geçerek ülke ve İzmir'in gündemini değerlendirdi. İYİ Partili Vekil Kırpınar, İzmir'in yöönetilemediğine değinerek "Bu konunun yeterli yönetime devredilmesi veya onlardan beklenmesi kadar yanlış bir şey yok. Kendi yerel bölgelerinde körfezleri temizleyen iktidar, neden İzmir'e kör ve sağır?

'Suriyelileri evlerine gönderelim'

İYİ Parti İzmir İl Başkanı Ülkü Doğan, İstanbul'da genç bir kadın polisin öldürülmesine ilişkin konuşarak "Bu olay bizlere bir konuyu gündeme getirdi. Nasıl olur da 19 yaşındaki bir kişi 26 ayrı suçtan olan birinin  İstanbul'un orta yerinde elini konlunu sallayarak dolaşabiliyor? Ne yazık ki artık yatarı yok ve suçlunun ise rahat ettiği bir dönemin ülkesi olduk. Bu kaosun birebir müsebbisi 22 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti'dir. 25 yıldır avukatlık yapan ve vatandaş olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer yetkililere Türkiye'de vasatlık bir sistemden çıkılmaz hale geldi. Böylesi bir acılar yaşamadık istemiyorsak bunun temeli hiç kimsenin yanına kâr kalmamalı.  Türkiye'nin diğer sorunu da mülteci sorunudur. Beşar ESAD, bir çağrı yaptı ve milletini geri çağırdı. AKP ise bu konuda olumlu yanıt vermiyor. Bu memleketin vergisini ödeyenlerin vergisi üzerine bir de masraflar isteniyor. Biz bunu sağlık sektöründe de taşıyoruz. Suryeliler hastanede ücretsiz tedavi olurken, AK Parti hükümeti zorunlu misafirliğe son vermek gibi bir isteği yok. Esad, çağrı yapıyorken ve bu göçmenliğin bir kaosu ve ekonomi sosyalinde sorunu baş göstermişken, artık bu zorunlu misaflirliğe son vermesini, Suriyelilerin ise evlerine gönderilmesini istiyoruz" işaretini verdi.

'Yap-işlet-devret modeli çıkışı'

İYİ Partili Hüsmen Kırkpınar, "Mevcut iktidarın 22 yıllık geçmişinde olmazsa olmazı dediğimiz ve İngiltere'den örnek aldığı şehir hastaneleri projesi var. 19 ilde 24 şehir hastanesi var. 4'ü İstanbul ve 1'i de gecikmekle beraber açılışı seçim dönemine denk getirildi. Bayraklı şehir hastanelerinin açılmasıyla devlet hastaneleri MRS şehir hastaneleri, Bayraklı Şehir hastanelerine yönlendiriyor. Halihazırda personel eksikliği olan şehri hastaneleri yönetiyor. Hâlâ randevuda sorun yaşanıyor. İlgili hekimden muayene hizmeti alan ve içinde EMR çekilmek isteniyor. Bugün gitseniz EMR çekilmeye, elinize tutuştuurulan pusulada 6 ay sonraya gün veriliyor. İzmir'de yaşandığı gibi şehir hastanelerin olduğu 19 ilde de yaşanyor. Yap-işlet-devret ile devlet eğitim ve hastane araştırmalarında yapılıyor. Orada olmayan hangi hizmet şehir hastanelerinde yapılıyor" dedi.

'Depreme dayanıksız 10 hastane var'

İYİ Partili Kırkpınar, iktidara yüklenerek "Bu tek adamlık rejiminin getirdiği bir heyet var. Bunlar sorumsuz insanlar ve sorumluluk makamında oturan insanlardır. Bu ülkeye ilk geldiklerinde iyi kötü hizmetler vardı. Ama 2018 yılında ekonominin başına getirdiği damadının ve sonrasında ise merkez bankası ve maliye hazine bakanlığın değişmesindeki çöküş hâlâ devam ediyor. Bakanlı koltuğuna oturanların yetersizliği ve kifayetsizliği sadece yönetim anlayışında kaynaklanıyor. Birlik Sağlık Sen'in açıklamasına göre İzmir'de depreme dayanıksız 12 hastane var. Acil servislerin kapatılan 9 Eylül Hastanesi var. Geçen birkaç yılda hastanelerde ciddi bir hekim eksiklği meydana geldi. Mobbing, düşük ücret, branş dışı çalışmaya zorlama ve hekimlerin artık bu hastanede kalmamalarına sebep oldu. Üniversite hastanesi olması sebebiyle bölgenin can damarıydı. Fiziki alt yapı ve kırmızı alan kapatılıyor. İzmir'de depreme dayanıksız 10 üzerinde hastane varken burada acil servisinin tamamı tadilata alınıyor. Bir acil servisin tamamen kapatılması mümkün olamaz. Sağlık bakanlığına bağlı hastaneler ve il sağlık müdürlerinin ve yöneticilerinin liyakatsizliği eski sağlık il müdürlüğü sağlık hizmetlerini yerine getirdiği için tekrar İzmir'e sağlık müdürü olarak atanıyor" şeklinde konuştu.

ASM'ler yeniden düzenlenmeli

Aile Sağlığı Merkezi (ASM), hekimlerine de değinen Kırkpınar, "Burada da durum içler acısı. Aile hekimliği hizmetine bir sistem getirilmeli. Aile hekimlerini tüm  işlerle karşı karşıya getirmiş. Hükümet sağlık sistemini yeniden dizayn etmelidir. Aile hekimliği yeniden organze edilmeli. Şehir hayatı, kırsalda ve çevrede İzmirde yaşayanlar kadar Türkiye'deki her bir insanın hizmet beklediği bir alandır. 20 Ağustos'ta Bayraklı ilçesi Turan'da ölü balıklar ve kötü kokuyla İzmir'li yeniden kabusla uyandı. 30 yıldır sosyal demorkat belediyeciliğin olduğu İzmir'de bu sorun, her yordamıyla çözülmeye çalışıldı, bir şeyler yapıldı. Bunlar yetersiz ve her geçen gün de değerini kaybediyor. Pasaport'ta deniz renginin kahverengine döndüğü ve ölü balıkların kıyıya çıktığını görüyoruz. Her tarafta koku, çöp havuzuna dönen körfez ve oradaki canlıların da ölümüne yol açıyor. Bu konunun yeterli yönetime devredilmesi veya onlardan beklenmesi kadar yanlış bir şey yok. Kendi yerel bölgeleirnde körfezleri temizleyen iktidar neden İzmir'e kör, sağır?" şeklinde konuştu.

Körfez'e siyasi yaklaşım

İYİ Parti vekili Kırkpınar, "Körfez bu haldeyken Türkiye'nin tamamına sahip olacağız diyen anamuhalefetin de, hükümetin de çözüm için ortak akılla ve üniversitelerdeki uzmanlarla bir araya gelinerek çözülebilir. Şehrin sadece körfez sorunu mu var? Kirlilik sorunu mu var? 31 Mart günü seçilen bir iktidar partisinin, 28 de anamuhalefet  partisinin hizmetleri gözlerinin önünde. Gördüğümüz manzara korkunç. Üzülerek söylüyorum, sokaklarda çöp eksik değil, sokaklarda pejmurdelik eksik değil. Hem iktidarın hemde can güvenliğini sağlaması gereken kolluk kuvvetlerinin eksikliği, ve eskisi kadar zabıta araçlarını da göremiyoruz. Kültürel miraslarımıza sahip çıkmalıyız. İktidarın yan gözlerle, şaşı baktığı gözlerle büyükşehir belediye başkanlarıyla, yoksul aile çocuklarına bir öğün ücretsiz yemek verilmelidir. Muhtarla, okul müdürü ve yardımcısıyla da temasa geçilebilir. Çocuklar gece yatağa aç girip aç uyanıyor. O çocuk, ailesinden 50 lira alsa yetmiyor. Okulda geçen sürecinde beslenmesiyle ilgili para olmasa da gıda yardımı olmalı. Parkaların ve bahçelerin bakımsızlığı, kirliliği de ortada. Kıyı ilçeleri ile çevre ilçeleri arasında bir farklılık var" ifadelerine yer verdi.