Önceki sabah
Bir vatsap mesajı aldım.
‘Hüseyin kaza yaptı. Araba pert. Hüseyin iyi.’
Hem şok oldum.
Hem üzüldüm
Hem de sevindim.
Hüseyin İnce, servis işiyle uğraştığım dönemde tanıştığım
Dünya tatlısı bir servisçi kardeşim.
Bana mesajla kazayı bildiren de Levent Ergel’di.
O da aynı Hüseyin gibi benim için.
O da servisçi.
(Kutret Tepe seni unuttum sanma.)
Servis işini bırakalı iki yıl olmasına rağmen
Arayıp da bana bu kazayı bildiriyorlar.
Arada halimi hatırımı soruyorlar.
Niye mi yazdım bunları?
Demek ki ben insan biriktirmişim.
Hepsi birbirinden değerli.
Hepsi altın gibi.
Bugüne kadar çok param olmadı.
Dolarım, eurom, altınım,
Hisse senedim, tahvilim hiç olmadı.
Ha bir de hırsım da olmadı.
Ben hep hırsın insanların parasını, işini,
Kariyerini ve hatta hayatını çaldığına
İnananlar arasında yer aldım.
Bunlar olmayınca yüzüme karşı bela okunduğu da oldu.
Bakın bir kaza 
Bunları yazdırdı bana.
Ne demiş usta şair Cemal Süreya,
‘Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.
Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.
Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...
Üstü kalsın...’
Ben de ‘üstümde kalmasın’ diye
Yazdım bu yazıyı herhalde.
Sen çok yaşa Hüseyin İnce.
Geçmiş olsun.