Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi, ilişkilerin hayatımızdaki önemli rolüne dikkat çekerek, bazı bireylerin bu durumu sağlıksız bir bağımlılığa dönüştürebildiğini belirtiyor. İlişki bağımlılığı, bir kişinin yalnızca bir ilişki içinde kendini tanımlaması ve varlığını bu ilişkiye adeta adamasıyla karakterizedir. Bu tür bir bağımlılık, bireyin kendi kimliğini kaybetmesine ve kişisel sınırlarını yitirmesine yol açabilir. Sürekli partnerinin onayına ihtiyaç duyan bireyler, ilişkilerini desteklemek yerine boğan bir unsur haline gelirler.
Bağımlılık ve değer kaybı
İlişki bağımlısı kişiler, partnerleri olmadan yaşayamayacaklarını düşünerek sürekli bir ilişki arayışında olabilirler. Ancak bu durum, kişinin kendi değerini ve içsel güvenini göz ardı etmesine neden olur. Diğerine duyulan yoğun ihtiyaç, ilişkinin dengesini bozarak tek taraflı bir bağımlılığa dönüşmesine yol açar.
Sağlıklı ilişkinin temel unsurları
Kanizi, sağlıklı bir ilişkinin, iki bireyin de kendi ayakları üzerinde durabileceği, fakat birbirine destek olabileceği bir denge gerektirdiğini vurguluyor. İlişki bağımlısı bireylerin bu dengeyi bulması zor olabilir, ancak bunu başarmak, daha tatmin edici bir ilişki yaşamanın anahtarıdır.
Bireysel alanın önemi
Bağımlı bir ilişkiden çıkmanın ilk adımı, bireysel alanlar yaratmak ve kendi hayatınızı yaşamayı öğrenmektir. Kendi kimliğinizi keşfedin, ilgi alanlarınıza zaman ayırın ve ilişkilerin dışında da var olduğunuzu hatırlayın. Partnerinizin sizi yalnızca olduğunuz için sevdiğini bilmek, güven arayışınızı içsel bir süreç haline getirmenize yardımcı olacaktır.
Bağımsızlığın gücü
Uzman Klinik Psikolog Aslı Kanizi, “İlişki bağımlılığından kurtulmak zaman ve çaba gerektirebilir; ancak bu süreç sonunda kendinizle ve ilişkilerinizle daha sağlıklı bir bağ kurmanız mümkün olacaktır. Unutmayın, gerçek sevgi, bağımlı iki kişinin değil, bağımsız iki bireyin bir arada olma arzusudur” dedi.
