Akdeniz'in derinliklerine yolculuk: Muğla'da ‘Mediterraneo’ sergisi açılacak Akdeniz'in derinliklerine yolculuk: Muğla'da ‘Mediterraneo’ sergisi açılacak

İkinci Dünya Savaşı tüm dünyayı kasıp kavururken Türkiye, İsmet İnönü’nün zekice stratejileri ve başarılı diplomasi hamleleri sayesinde savaşın yıkımından uzak kalmayı başardı. Ülke, hem Nazi Almanyası'nın baskılarına boyun eğmedi hem de müttefiklerle ilişkilerini dengede tutarak tarafsızlığını korudu.

Savaşın gölgesinde Türkiye’nin durumu

İkinci Dünya Savaşı başladığında Türkiye, daha yeni kurulmuş bir cumhuriyetti. Kurtuluş Savaşı'nın yaraları hâlâ tazeydi ve ekonomisi toparlanma sürecindeydi. Yeni bir savaşa girmenin ülke için yıkıcı sonuçlar doğuracağının farkında olan İsmet İnönü, dikkatle bir denge politikası izlemeye karar verdi.

İki dev arasında ince bir çizgi: Diplomasi

Almanya, Türkiye'yi kendi safına çekmeye çalışırken müttefik devletler de benzer baskılar yapıyordu. Hitler, İsmet İnönü’ye yazdığı mektuplarla alttan alta tehditler savururken, Bulgar sınırındaki Nazi birliklerinin varlığı Türkiye için büyük bir tehlike arz ediyordu. Buna karşılık İnönü, soğukkanlı bir şekilde cevap vererek “Tüm gücümüzle vatanımızı savunuruz” mesajını verdi.

Hitler’in Türkiye’yi Almanya’ya davet etmesine karşın İnönü, bu ziyareti reddederek Orgeneral Cemal Cahit Toydemir’i gönderdi. Bu diplomatik hamle, Türk-Alman saldırmazlık paktının imzalanmasını sağladı. Ancak bu pakt, Türkiye'nin savaşa dahil olmayacağı anlamına gelmiyordu; İnönü, hem Nazi Almanyası hem de müttefikler arasındaki dengeyi ustaca koruyarak tarafsız kalmayı başardı.

Stratejik manevralar ve sonuçları

Savaşın ilerleyen yıllarında Türkiye, Nazi Almanyası'nın çöküşünün yaklaştığını fark ederek müttefiklerle daha yakın ilişkiler kurmaya başladı. Bu hamle, Türkiye'nin savaş sonrası dönemde yeni dünya düzeninde yer almasını sağladı. Türkiye, savaşa girmeyerek yalnızca yıkımdan korunmakla kalmadı, aynı zamanda uluslararası itibarını da zedelemedi. İsmet İnönü’nün bu denge politikası, Türkiye’yi savaştan başarıyla uzak tutan en kritik faktördü.

Eğer İnönü bu ince diplomasi çizgisini koruyamasaydı, bugün Türkiye, İkinci Dünya Savaşı’nın yıkıcı sonuçlarıyla çok farklı bir yerde olabilirdi. İnönü’nün diplomatik başarısı, yalnızca savaşın dışında kalmak değil, aynı zamanda savaş sonrası yeni dünya düzeninde Türkiye’nin yerini güvence altına almakla sonuçlandı.

Muhabir: Nisan Güçlü