Alınan kararlar, Filistin'in uluslararası alandaki statüsünü güçlendirirken, İsrail ve ABD'nin baskılarına rağmen Filistin'in uluslararası toplum nezdindeki meşruiyeti daha da pekişiyor.

Filistin, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve UNESCO tarafından da devlet olarak kabul ediliyor. BM'de üye olmayan gözlemci devlet statüsü bulunan Filistin, bu durumun BM'ye tam üyelikle bir ilgisi olmadığını belirtiyor.

Uluslararası hukuka göre devletlerin tanınması, geniş bir alana yayılan kriterlere dayanır. Bu kriterler arasında, sınırları belirlenmiş toprak parçası, sabit bir insan topluluğu, bu topluluğu idare eden siyasi otorite ve diğer devletlerle ilişki kurabilme yeteneği gibi unsurlar bulunur.

Filistin'in devlet olarak tanınması, İsrail'in işgaline ve uluslararası hukuku ihlal ettiğine dair bir mesaj içerir. Ayrıca, Filistin'in tanınması, kendi kaderini tayin hakkının İsrail'in iznine bağlı olmadığını ve bu hakkın engellenemeyeceğini vurgular.

ABD Büyükelçisi'nden Eygi için taziye mesajı ABD Büyükelçisi'nden Eygi için taziye mesajı

Devlet olarak tanınan Filistin, uluslararası alanda diğer devletlerle eşit düzeyde diplomatik ilişki kurabilir. Pasaportları tanıyan ülkelerde geçerli hale gelir ve bu ülkeler iç hukuklarında Filistin'in devlet olmasına ilişkin düzenlemeler yapabilirler.

Filistin'in tanınması, İsrail'e karşı uluslararası yaptırımların artmasına da yol açabilir. İsrail'in Filistin topraklarındaki ihlalleri nedeniyle yaptırımlar uygulanabilir ve bu, Filistin'in meşruiyetini daha da pekiştirir.

Avrupa'daki tanıma dalgasının devam etmesi bekleniyor. Filistin'in tanınması, Avrupa'nın İsrail politikasında değişiklikler yapması gerektiğine işaret ediyor.

Ancak AB ülkeleri arasında Filistin'in tanınması konusunda farklı görüşler bulunuyor. Bu nedenle AB'nin Filistin politikasında bir bütünlük sağlamak zor olabilir.

Editör: Simge Akbulut