Bolu’daki yangın faciası üzerinden siyasi muhalefeti ve gazetecileri hedef alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz sükût ettikçe ana muhalefet, kiralık kalemler ve tetikçi ekran yüzleri seviyeye aşağı çekti. Bir haftadır vicdansızlığın her çeşidini sergilediler, kendilerini aklama yarışına girdiler” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de gerçekleştirilen AK Parti Grup Toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Geçen hafta Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de yaşanan ve 36’sı çocuk 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciasıyla ilgili “78 canımızı bizden kopartan kimin sorumluluğu varsa hesabını sormak için gereken ne varsa yapmaktan çekinmeyeceğiz. Laf cambazlığıyla kimse sorumluluktan kaçamaz, kaçamayacaktır. Sorumluluğu olan kim varsa hesap vereceği her sosyal medya mecrası değil, bağımsız Türk mahkemeleridir” ifadelerini kullandı.
Grand Kartal Otel’deki yangın faciasına ilişkin “yetki-denetim” tartışmasında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a istifa çağrısı yapılırken ve oteldeki ihmaller zinciri konuşulurken Erdoğan, siyasi muhalefet ve gazeteciler hakkında “Edepten, ahlaktan anlamayan bir avuç insan dışında bu millet tasada bir olduğunu ortaya koydu. Yakınlarını kaybedenlere saygıdan bu meseleyi siyasi polemiğe dönüştürmedik. Ama biz sükût ettikçe ana muhalefet, kiralık kalemler ve tetikçi ekran yüzleri seviyeye aşağı çekti. Bir haftadır vicdansızlığın her çeşidini sergilediler, kendilerini aklama yarışına girdiler. Ülkemiz muhalefeti adına teessüfle takip ettiğimi pespayeliklerine rağmen duruşumuzu bozmadık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın açıklamasından satırbaşları şöyle:
Grand Kartal Otel faciası: Gözaltı sayısı 28'e yükseldi
- Facianın tüm yönleriyle araştırılması, ihmali veya kusuru olanların yargıya hesap vermesi için soruşturmalara başlandı. Cumhuriyet savcılarımız ve farklı bakanlıklardan 8 müfettiş çok titiz şekilde tahkikatlarını sürdürüyorlar. Gözaltı sayısı 28'e yükseldi. Aralarında otel sahibi, otel çalışanlarının aralarında olduğu 19 kişi tutuklandı. Yedi kişi hakkında da adli kontrol kararı verildi. Burada dikkati çeken husus şudur; müfettişlerin tespitleriyle otelin aralık ayında belediye yetkilileri tarafından sümen altı edilen kusurlarına ilişkin rapor büyük ölçüde örtüşmektedir. Bu durum acımızın daha da katmerlenmesine neden olmuştur.
Muhalefete gönderme
- Bazı gerçekleri hatırlatmayı görev biliyorum. Antalya'daki teleferik ayıbının sorumlularını bırakın eleştirmeyi demokrasi kahramanı ilan etmediğiniz kaldı. Şehrin ortasında belediye otobüsleri yanıyor... Bir sürü skandalın mücrimi (sorumlu) olduğunuz hâlde bir de utanmadan ahlaktan etikten ve sorumluluk almaktan bahsediyorsunuz. Kusura bakmayın biz bu fırsatçılığa pabuç bırakmayız. Sorumluların hepsinin adalete hesap vermesi için gereken neyse yaparken, hadsizlikler karşısında da boyun eğmeyiz.
"Turpların büyükleri heybede"
İktidarın alternatifi olması gereken muhalefet, ne hazırlık, ne zihniyet itibarıyla bizimle yarışacak sıklette değil. Siyasi kariyerleri dışında gözleri hiçbir şey görmüyor. Sayın Özel kırmızı kartla oyalanırken, eski genel başkan ilk sarı kartı kendisine gösterdi. Ne yapsalar boş. Mızrak çuvala sığmıyor, turpların büyükleri heybede. Para kulelerinin, şişirilmiş konser faturalarının neye hizmet ettiğini herkes iyi biliyor. Vatandaşlarımızın bunlara bakıp siyasetten ümitlerini kesmesine müsaade edemeyiz. Cumhur İttifakı olarak daha fazla çalışarak muhalefetin eksikliğini kapatmamız gerekiyor.
- Henüz acılar tazeyken, bunları konuşmaktan son derece rahatsızız. Dedikoduyu muhalefet sanan bir muhalefete ülkemiz mahkûm... Darbe girişimlerinden Gezi kalkışmasına, çukur eylemlerinden kanlı terör saldırılarına, deprem felaketine kadar neredeyse kadar kendi ülkesine ve milletine karşı olanların yanında saf tutan muhalefet anlayışını reddediyoruz. Biz vakur davrandıkça muhalefetin bunu farklı yönlere çekmeye çalışması tam olarak vicdan fukaralığıdır.
"Gezivari sokak terörünü yeniden körüklemeye dönük sinsi planların devreye alınmak istendiği bir dönem..."
- Sokaklarımızı karıştırmaya, Gezivari sokak terörünü yeniden körüklemeye dönük sinsi planların devreye alınmak istendiği bir dönemde tüm gençlerimizden şu sözlere kulak vermelerini rica ediyorum; ‘Zifiri karanlıkta ak sütün içindeki ak kılı fark edecek kadar gözü keskin bir gençlik…’ İç huzurumuzun güçlendirilmesi noktasında AK Gençlik’in öncü olmaya devam edeceği inancındayım.