DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, terör örgütü PKK’nın elebaşı Abdullah Öcalan ile İmralı Adası’nda bir görüşme gerçekleştirdi. DEM Parti’den yapılan açıklamada, görüşmenin toplumsal barışın güçlendirilmesi adına tarihi bir sorumluluk olduğu belirtildi.
Süreç nasıl başladı?
Bu gelişme, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de yaptığı açıklamayla gündeme geldi. Bahçeli, partisinin grup toplantısında, Öcalan’a yönelik tecrit kararının kaldırılarak terör örgütünün sonlandırılması yönünde bir çağrı yapılmasını önermişti. Bahçeli, Öcalan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşarak örgütün lağvedilmesi çağrısında bulunması halinde ‘umut hakkı’ kapsamında yasal düzenlemelerden yararlanabileceğini dile getirmişti.
Bu açıklamanın ardından, DEM Parti 26 Kasım’da Adalet Bakanlığı’na başvurarak Öcalan ile görüşme talebinde bulundu. Talep, 27 Aralık’ta Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından onaylandı.
Bahçeli’nin açıklamaları ve destek mesajları
9 Aralık’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki bütçe görüşmeleri sırasında DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın “Yeni bir başlangıç yapabiliriz” çağrısı MHP lideri Bahçeli tarafından alkışlanmıştı. Bakırhan, “Demokratik Cumhuriyet’in kuruculuğunu üstlenebiliriz” diyerek diyalog ve çözüm vurgusu yapmıştı.
DEM Parti’den açıklama
DEM Parti, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, Türkiye’de Türk ve Kürt kardeşliğinin yeniden inşası için adımlar atılması gerektiğini belirtti. Parti yetkilileri, bu görüşmenin çözüm sürecine katkı sunacak önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Partiden yapılan açıklama şu şekilde:
"Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici bir önem ve aciliyet kazanmıştır.
Sürecin başarısı için Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin dar ve dönemsel hesaplara takılmadan inisiyatif alması, yapıcı davranması ve pozitif katkı sunması elzemdir. Bu katkıların en önemli zeminlerinden biri de şüphesiz TBMM olacaktır.
Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.
Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.
Bütün bu çabalarımız, ülkeyi hak ettiği düzeye taşıyacak ve aynı zamanda demokratik bir dönüşüm için de çok kıymetli bir kılavuz olacaktır.
Devir Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir."
Sürecin devamı merak konusu
Öcalan ile yapılan görüşmenin ardından sürecin nasıl ilerleyeceği ve atılacak yeni adımlar merakla bekleniyor. Kamuoyunda farklı tepkilere yol açan bu görüşme, çözüm süreciyle ilgili tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.