Fransız televizyonu France 24’e konuşan Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu. Fidan, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin en gerilimli dönemi olan Sarkozy dönemine atıfta bulunarak, iki tarafın tekrar geçmişteki işbirliği çizgisine dönmesi gerektiğini ifade etti.
"Türkiye'nin AB üyeliği stratejik bir adım olmalı"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin AB üyeliğini stratejik bir hedef olarak değerlendirdi. Fidan, Avrupa'nın güvenlik stratejileri hakkında iki farklı yaklaşım bulunduğunu belirterek, bu yaklaşımlardan birinin Türkiye’yi de içine alarak Avrupa'nın uluslararası kaos ve jeopolitik risklere karşı daha dirençli olmasını sağlamak olduğunu söyledi. Fidan, Avrupa'nın bu yapıyı oluşturmasının önemine dikkat çekti.
"Sarkozy dönemi sürecin dönüm noktası"
Fidan, Türkiye'nin AB üyeliği için 2007-2008 yıllarını “altın zamanlar” olarak tanımlarken, Sarkozy dönemini bu sürecin gerilediği bir dönüm noktası olarak gördüğünü ifade etti. Türkiye'nin AB sürecinin kimlik siyasetiyle iç içe geçtiğini belirten Fidan, bu dönemin ardından yeniden daha sağlıklı bir ilişki kurmak için Sarkozy öncesi çizgiye dönülmesi gerektiğini vurguladı.
Bağımsızlık mı? Güvenlik bağımlılığı mı?
Hakan Fidan, Avrupa'nın güvenlik stratejilerinde Türkiye'nin rolünün kritik olduğunu belirterek, AB'nin geleceği için iki seçenek sundu. İlk olarak, Türkiye’nin de dahil olduğu daha güçlü ve bağımsız bir Avrupa yapısının oluşturulmasını savunan Fidan, bu adımın Avrupa’nın küresel güvenlikte dış aktörlere bağımlılığını azaltacağını ifade etti. Diğer seçenek ise Avrupa'nın dış güvenlikteki bağımlılığını sürdürmesiydi. Fidan, Türkiye’nin AB’ye entegrasyonunun yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir gereklilik olduğunu belirtti.
Türkiye, AB ile birleşmek zorundayız
Fidan, Türkiye’nin bölgesel gücünü artırabilmesi için AB ile birleşmesinin zorunlu olduğunu vurguladı. Fidan, Avrupa ile entegrasyonun Türkiye'nin daha güçlü ve etkili bir bölgesel oyuncu olmasını sağlayacağını söyledi. Ayrıca, bu birleşmenin sadece Türkiye için değil, Avrupa için de bir kazanç olduğunu ifade etti. Fidan, AB ile olan ilişkilerin daha liyakata dayalı bir yol haritasına oturtulması gerektiğini belirtti.