Stanford Üniversitesi'nden araştırmacılar, kısa süreli vegan beslenmenin biyolojik yaş üzerindeki etkilerini inceledi. Bu diyetin, hücre işlevindeki gerilemeyi azaltarak biyolojik yaşta kayda değer bir düşüş sağladığı bulundu.

Vegan beslenmenin biyolojik yaşa etkisi

Biyolojik yaş, kronolojik yaştan farklı olarak hücrelerin işlevindeki gerilemeyi ifade eder ve tersine çevrilebilir. Bilim insanları, DNA'daki değişimleri inceleyerek bu yaşı değerlendirebiliyor. Stanford Üniversitesi'nde yapılan çalışma, vegan beslenmenin bu süreci nasıl etkilediğini araştırdı.

Çalışma detayları

  • Katılımcılar: Ortalama yaşı 40 olan 21 ikiz kardeş.
  • Süre: 8 hafta (4 hafta hazırlanan yiyecekler, 4 hafta kendi yemeklerini hazırlama).
  • Beslenme Şekilleri: Bir ikiz vegan, diğeri hepçil beslendi.
  • Yöntemler: Kan testleri ve DNA metilasyonu ölçümleri.

DNA metilasyonu, DNA'ya veya proteinlere eklenen metil grubunun gen ifadesini engelleme veya tetikleme sürecini ifade eder. Çalışmanın başında benzer değerlere sahip ikizler, 8 hafta sonunda farklı sonuçlar gösterdi. Vegan beslenenlerin biyolojik yaşı ortalama 0,63 yıl (yaklaşık 7,5 ay) geriledi. Bazı katılımcılarda bu gerileme bir yıla yaklaştı.

Mental sağlığınızı nasıl düzeltebilirsiniz? Mental sağlığınızı nasıl düzeltebilirsiniz?

Sağlık üzerindeki diğer etkiler

  • Kalp, hormon, karaciğer, enflamatuar ve metabolik sistemlerde yaşın azalması gözlendi.
  • Biyolojik yaşlanma hızı: Vegan beslenenlerde düşüş görüldü.
  • Kilo kaybı: Vegan katılımcılar ortalama 2 kilo daha fazla zayıfladı.

Dr. Varun Dwaraka, çalışmanın baş yazarı, vegan beslenmenin DNA metilasyonunda gözlemlenen değişikliklere nasıl katkı sağladığını tam olarak belirlemenin mümkün olmadığını belirtti. Ancak, vegan diyetin genel sağlık üzerindeki olumlu etkileri dikkat çekici.

Araştırmanın sınırlılıkları ve gelecek çalışmalar

Araştırma sonuçları umut verici olsa da, katılımcı sayısının azlığı önemli bir sınırlılıktır. Bilim insanları, beslenme biçimi, kilo ve biyolojik yaş arasındaki ilişkiyi ve vegan beslenmenin uzun vadeli etkilerini inceleyen daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurguluyor.

Muhabir: Berkant ÖZOKTAŞ