Haber Ekspres Gazetesi’nden Burcu Yanar’ın haberine göre, Ali Rıza Sanul, İzmir’in köklü ailelerinden birinin üyesi olarak, 1956 yılında dünyaya geldi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 1979 yılında mezun olduktan sonra hekimlik kariyerine adım atan Sanul, 2007 yılında Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi'nden emekli oldu. Emekliliğinin ardından, eski İzmir’e olan derin bağlılığı ve dedesinin hekimlik mirası, onu antikanın bir kolu olan efemera koleksiyonculuğuna yönlendirdi. Dedesi de Osmanlı döneminin tanınmış hekimlerinden biriydi, bu da ailenin tıp alanındaki köklü geçmişini yansıtıyor. Sanul’un koleksiyonculuğa başlaması, genç yaşlardaki eski İzmir kartpostallarına olan ilgisiyle şekillendi. Şimdi, sahip olduğu tarihi belgelerle dolu küçük dükkanında, 1800'lerin başından kalma gravürler ve nadir kartpostallarla tarih meraklılarına hitap ediyor.
1956 İzmir doğumlu olan Ali Rıza Sanul, 1979 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni biterek hekimlik yolculuğuna başladı. 2007 yılında Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nden emekli olan Sanul, antikanın bir kolu olan efemera eserlere merak salmaya başladı.
Efemera’ya olan ilgisinin nasıl başladığını aktaran Ali Rıza Sanul, “Gençken dedem bana eski İzmir kartpostallarından 5-6 tane hediye etmişti. Onları da hep saklardım ve böylece koleksiyonerliğe başladım. Yaşadığım şehre olan bağlılığım nedeniyle eski İzmir kartpostalları alıp biriktirmeye başlamıştım. Tüm bunları biriktirirken bir de baktım ki bir dükkan dolusu tarihi belge elimde birikmiş. Tüm bunlar bana bir sermaye oluşturdu ve kendime minik bir mekan açmaya karar verdim. Benim dükkanımda ise daha çok 120-150 yıl önceki kartpostallar bulunuyor. Asıl ağırlığı ise gravür denilen baskı sanatı oluşturuyor. 1800’lerin başında basılmış Kadifekale ve küçük küçük değirmenlerin göründüğü eski İzmir manzaraları meraklıları için elimde mevcuttur” dedi.
Dedem de Osmanlı dönemi hekimiydi
Dedesi de 1917 mezunu bir hekim olan Sanul, “Dedem Fransız Hastanesi’nde operatör doktor olarak hekimlik yapıyordu. O da doktor Ali Rıza Bey diye biliniyordu. O zamanlar soyadı kanunu daha çıkmamıştı. O dönemde İzmir’de saysan 50 tane bile cerrah yoktu. Bizim ailede dedem, babam, halam hepsi doktordu. Bizim için doktorluk bir aile mesleğiydi. Ben ise mesleğimi yıllarca severek yaptıktan sonra bu işlere merak saldım” ifadelerine yer verdi.
Efemera nedir?
Efemera, gündelik yaşama ait ”ıvır zıvır” olarak nitelendirilebilecek kısa ömürlü küçük ve geçici belgeleri ifade eden bir tanımlamadır. Bir nevi geçmişi aydınlatan tarihi belgeleri kapsayan bir olaydır. Daha çok basılı materyaller üzerinedir. Efemera koleksiyonu yapanlara da "efemerist" veya "efemera koleksiyoneri" denir.
Gravür nedir?
Ağaç, metal ve benzeri bir maddenin yüzeyini değişik renkte boyalarla boyadıktan sonra yer yer kazıyarak, oyarak resim yapma ve bu kalıpla resim basma tekniği, sanatı.
