Uzun ve zahmetli yolculuklarının ardından Şerafettin Yaylası’na ulaşan besiciler, çadırlarını kurarak sürülerini otlatmakta ve hayvanlarının su ihtiyacını karşılamakta. Yaylada, hayvanlarından elde ettikleri sütten peynir ve yoğurt hazırlayarak geçimlerini sağlıyorlar.

Bu yıl Şerafettin Yaylası, 200 aile ve 250 bin küçükbaş hayvana ev sahipliği yapıyor. Aileleriyle birlikte yaşamlarını sürdüren besicilerden Abdullah Karataş, kış mevsimini Diyarbakır’ın Karacadağ bölgesinde geçirdikten sonra ilkbaharda yaylada konakladıklarını ifade etti. 650 koyun ve 500 kuzusu bulunan Karataş, "Üç kuşaktır besicilik yapıyoruz. Sonbahara kadar buradayız. Çocuklarım, gelinlerim ve torunlarımla birlikte çalışıyoruz. Buranın havası serin," dedi.

Abdullah Karataş’ın eşi Zeynep Karataş, sabah erken saatlerden itibaren gün boyu süren yoğun mesailerinin başladığını belirtti. Süt sağarak peynir yaptıklarını anlatan Karataş, "Yıllardır buraya gidip geliyoruz. Çamaşırları elimizde yıkıyoruz, yemek yapıyoruz, hayvanların sağımını yapıyoruz. Bu işler oldukça zahmetli; yağmur yağdığında çok daha zorlanıyoruz," dedi.

Gölcük'te de ölü balıklar kıyıya vurdu Gölcük'te de ölü balıklar kıyıya vurdu

32 yaşındaki Serhat Karataş ise Diyarbakır’dan yaylaya yürüyerek yaklaşık bir ayda ulaştıklarını ifade etti. Geçimlerini hayvancılıkla sağladıklarını vurgulayan Karataş, bu mesleğin babası ve dedesi tarafından sürdürdüğünü sözlerine ekledi. Şerafettin Yaylası, sunduğu doğal güzellikler ve yaşam alanıyla göçerlerin hayatına ev sahipliği yapmaya devam ediyor

Kaynak: Anadolu Ajansı