Ana Yol Partisi Genel Başkanı Ali Karakurt, Türkiye'nin enerji politikalarına ilişkin açıklamalarda açıklamalarda bulundu. Karakurt, fosil yakıt yatırımlarına harcanan milyarlarca yatırım bütçesinin yerine enerji kaynaklarına yönelmesinin önemine dikkat çekti. “Fosil yakıt kaynaklarına milyarlarca dolar bitmeyecek. Bu bütçe ile deniz üzerindeki rüzgar santralleri çıkarılır, hem üretilir hem de enerji maliyetleri düşürülebilir" dedi.

Manyas'taki Ketenlik Deresi, kimyasal kirlilik nedeniyle beyaza döndü Manyas'taki Ketenlik Deresi, kimyasal kirlilik nedeniyle beyaza döndü

Mavi ekonomi ve yenilenebilir enerji ile sahiller korunabilir

Karakurt, Karadeniz'de rüzgar potansiyeli yüksek bölgelerde yapılacak dalgalı projelerin hem sahilin korunması hem de enerji üretimi açısından önemli olduğunu vurguladı. “Bu pazarlarla kıyı bölgelerdeki insanların elektrik ihtiyacını karşılıyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye'nin yenilenebilir enerji potansiyeli daha fazla

Karakurt, Türkiye'nin deniz üstündeki rüzgâr enerjisi potansiyelinin 12-30 GW olarak belirlenmesinin yanıltıcı olduğunu, daha geniş veri kümelerinde daha büyük bir potansiyel bulunduğunu belirtti. "Alaçatı, Foça, Bodrum gibi bağlarda ciddi bir potansiyel var. Eğer bu bölgeler planlamalara dahil edilirse kapasite çok daha yüksek olacaktır" dedi.

Kayıp ve kaçak kullanımı azaltarak enerji verimliliği arttırılabilir

Karakurt, Türkiye'nin elektrik üretiminde kesintiler yaşandığını ve kaçaklar nedeniyle verimli kullanılamadığını belirtti. Hibrit santrallerdeki kayıp ve kaçakların azaltılabileceğini ve elektrik taşıma maliyetlerinin azaltılabileceğini ifade etti.

Mavi ekonomi geleceğin anahtarı

Karakurt, Türkiye'nin jeostratejik kullanımını kullanarak mavi ekonomi kapsamındaki enerji yatırımlarının ülkedeki artışını azalttığına dikkat çekti. “Sahillerdeki rüzgar enerjisi potansiyelini doğru kullanarak sadece enerji üretimini artırmayacak, depolamanın sürdürülebilirliği de sağlanır” şeklinde konuştu.

Kaynak: BÜLTEN