Anayasa Mahkemesi, 15 Temmuz darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Tümgeneral Atilla Darendeli'nin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Darendeli, mahkeme sürecinde savunma hakkının kısıtlandığını belirterek AYM'ye başvurmuştu. Kararda, yerel mahkemenin Darendeli'nin duruşmada hazır bulunma talebini SEGBİS yoluyla reddetmesinin, Anayasa’nın 36. Maddesi kapsamında adil yargılanma hakkını ihlal ettiği vurgulandı. Anayasa Mahkemesi, bu ihlali kabul ederek, Darendeli'nin duruşmada hazır bulunma hakkının kısıtlandığını belirtti.

"Beraat anlamına gelmiyor" 

Başvurucunun anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunu işleyip işlemediği yönünde karar vermenin Anayasa Mahkemesi'nin görevi olmadığına da dikkat çekilen ihlal kararında şöyle denildi:

- Anayasa Mahkemesi'nce verilen ihlal kararı, sanığın beraat ettiği anlamına gelmediği gibi ihlal kararının gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla yapılacak yeniden yargılama neticesinde sanık hakkında mutlaka beraat kararı verilmesi gerektiği anlamına da gelmemektedir. İhlalin sonuçlarını gidermek üzere gereken işlemler yerine getirildikten sonra yapılacak değerlendirmede delillerin takdir biçimine göre mahkemenin benzer veya farklı bir sonuca varması mümkündür.

- Başvurucu; tanık ifadelerinin güvenilirliğini sorgulamak ve çelişkili hususları ortaya çıkarmak için bir kısım tanığın duruşmada dinlenmesi yönünde talepte bulunduğu hâlde talebinin gerekçesiz biçimde reddedildiğini ileri sürmüştür. Talimat yoluyla dinlenen bazı tanıkları da sorgulama imkânının kendisine tanınmadığını, iddia makamı karşısında dezavantajlı duruma düşürüldüğünü ifade etmiştir.

Tazminat talebine ret 

- Hukuka aykırı delillerin hükme esas alındığını, avukat görüşmelerinin kısıtlandığını, istinaf incelemesinin duruşma açılmadan neticelendirildiğini belirterek adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirtmiştir. Bu taleplerinin yeniden yapılacak yargılama sürecinde derece mahkemeleri ve Yargıtay’ca değerlendirilecek olması nedeniyle bu aşamada ayrıca incelenmesine gerek olmadığına karar verilmiştir. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.

- Başvurucunun adil yargılanma hakkı kapsamında duruşmada hazır bulunma hakkı ihlal edildiğinden iddianın kabul edilebilir olduğuna, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile özel hayata saygı iddiasının dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmiştir.

"Arsa bakıyordum" yalanı tutmadı

Ankara’da TBMM, Gölbaşı Özel Harekât ve MİT binasının bombalanmasıyla ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilen Atilla Darendeli’yle ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını onayan Yargıtay kararına göre, Darendeli’nin Tümgeneral rütbesiyle Birleştirilmiş Hava Harekât Merkez Komutanı olduğu, 29 Haziran-21 Temmuz arasında yıllık izinli olduğu, izin belgesinde iznini geçireceği adresleri Konya, Muğla ve İzmir olarak belirtmesine rağmen 9 Temmuz 2016’da Antalya’dan Ankara’ya gelip 6 saat kaldı. Bu ziyaretini “Arsa bakmak için kızlarımdan para almaya gelmiştim” şeklinde mahkemeye izah etmeye çalıştı. Ancak HTS kayıtları incelendiğinde Esenboğa Havaalanına indikten sonra sırasıyla Çubuk, Sarayköy, Ümitköy, Yenimahalle, Ostim, Söğütözü, Pursaklar’da bulunduktan sonra tekrar Havalanına gittiği, iddia ettiği gibi kızlarının oturduğu semte hiç uğramadığı tespit edildi.

Darbe toplantıları ve planlamalarını yapmak için Ümitköy’de üç katlı villa kiralayan Darendeli’nin kızlarının evinde olduğunu belirttiği gün ve saatte alınan HTS kayıtlarına göre kiraladığı villada olduğu belirlendi.

Hava kuvvetleri imamlarıyla sıkı irtibatlı

Darendeli’nin sıkıyönetim listesinde Ankara Harekât Başkanı olarak görevlendirildiği, darbeci Kemal Mutlum ile darbe gecesi yoğun telefon görüşmesi olduğu ortaya çıktı. Darbeci Tuğgenerel Semih Terzi ve ekibinin Diyarbakır’dan Ankara’ya nakli konusunda yoğun çaba içinde olduğu belirlendi. Darendeli’nin darbe teşebbüsü bertaraf edilmesine rağmen o gece yaşadığı olağanüstü hukuk dışı konuları Cumhuriyet savcılıklarıyla ya da askeri birimlerle paylaşmayıp pasif kaldığı, FETÖ’nün hava kuvvetlerinden sorumlu mahrem imamları Cağfer Sarıkaya ve Harun Biniş ile kullandığı operasyonel hat üzerinden sürekli irtibat halinde olduğu da açığa çıkarıldı.

Atilla Darendeli’nin 15 Temmuz’da gecesi darbeci Tuğgeneral Deniz Kartepe’ye kriptolu gizli telefon hattından bile olsa görüşme yapmaması ve yüz yüze görüşmek istediğine dair kayıtlar ise Yargıtay dosyasında şu şekilde yer alıyor:

A.D: Onunla dahi olmaz.

SONDAKİKA: Malatya'da korkutan deprem SONDAKİKA: Malatya'da korkutan deprem

D.K: Oha.

A.D: Face to face ( Yüz yüze) Yarın kaçta Diyarbakır’dasın.

D.K: 13.30, 14.00 gibi.

A.D: Salı Dalaman’a k/h yapsan. Veya Muğla Milas.

D.K: Sen Neredesin peki. Oralar sana uzak değil mi?

A.D: Aksaz’da olacağım gelirim.

D.K: Abi şimdi teyit ettim Antalya’ya bir şekilde geliyorum. Ama Antalya’dan İstanbul Ankara aktarmalı dahil Diyarbakır’a gidemiyorum.

A.D: Ohaa ya. Şanver hayatta izin vermez. Antalya-Diyarbakır uçuşu var. Ankara aktarmalı.

D.K: Yarın geldiğim andan itibaren yok abi.

A.D: Araba kiralayayım sana.

D.K: 1100 km ona da baktım.

A.D: İzin için Şanver’i zorlayacağız. Görünen o ki başka şans yok.

D.K: Hayır deyince ne denir ki.

A.D: Dedirtmeyecek şekilde kıvıracağız artık Deniz. Yoksa ben izni kesip geleceğim daha çok dikkat çeker.

Editör: Mehrican Candemir