Anıtkabir'in yeri, Atatürk'ün rasattepeyi ziyaret ettiği bir gezi sırasında “bu tepe bir anıt için çok güzel olur” ifadesiyle belirlenmiş. Ölümünden önce gömüleceği yerle ilgili bir vasiyet bırakmayan Atatürk için, aydın milletvekili Mithat Aydın, bu yeri öneriyor. Kurulan komisyon, araziyi gezdiğinde burayı uygun buluyor ve kabul ediyor.

Ardından, uluslararası bir mimari proje yarışması düzenlenmesi kararı alınıyor. Başlangıçta yalnızca yabancı mimarların katılımı isteniyor, ancak gelen tepkiler doğrultusunda Türk mimarların da yarışmaya dahil olmasına karar veriliyor.

Anıtkabir’in şartnamesi

Anıtkabir için hazırlanan şartnamenin temel esasları arasında, Anıtkabir'in bir ziyaretgâh olması, büyük Atatürk'ün kişiliği ile orantılı bir anıt olarak tasarlanması, uzaktan da görülebilmesi gibi unsurlar yer alıyor. Ayrıca, Atatürk’ün adı ve kişiliği altında Türk ulusunun sembolize edilmesi, Anıtkabir’de bir müze ve bir şeref holü bulunması şartları da belirtiliyor.

Jüri ve projelerin değerlendirilmesi

Yarışmanın jüri üyeleri arasında Alman Prof. P. Bonatz, İsvçreli Prof. Ivan Tenghom ve Türk sanatçılar Prof. Arif Hikmet Holtay gibi isimler yer alıyor. Katılan 47 projeden üçü ödüle layık görülüyor. Ancak jüri, projeler arasında seçim yapamıyor ve nihai kararı hükümet üyeleri veriyor. Sonuçta, Türk mimarların projesi kazanıyor.

Çanakkale Assos'ta 1500 yıllık kemikten iğnelik keşfi Çanakkale Assos'ta 1500 yıllık kemikten iğnelik keşfi

İnşaat süreci ve tamamlanma tarihi

Anıtkabir'in inşaatına 9 Ekim 1944'te başlanıyor ve 1 Eylül 1953’te tamamlanıyor. Bu süreç, halkın parasıyla halk için yapılacak binaların nasıl değerlendirilip seçilmesi gerektiğine güzel bir örnek teşkil ediyor.

Anıtkabir, ülkemizin bir daha özgürlüğüyle sınanmak zorunda kalmaması ve böyle bir anıta ihtiyaç duymaması temennisiyle, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin simgesi olarak varlığını sürdürüyor.

Editör: Mehrican Candemir