Anksiyete, her yaştan insanı etkileyebilen, günümüzde yaygın olarak görülen bir ruhsal sağlık sorunudur. Uzun süreli kaygı, beyindeki sinirsel yapıları etkileyerek kalıcı hasarlara yol açabilir. Bu durum hem fiziksel hem de duygusal sağlığı tehdit eden bir sonuç doğurabilir. Uzmanlar, anksiyetenin beyin üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekiyor.
Anksiyetenin, beyinde uzun vadeli ve kalıcı hasarlara yol açabileceği, yapılan bilimsel araştırmalarla gün yüzüne çıktı. Amerika'nın önde gelen psikiyatri dergilerinden Psychiatry Online ve American Journal of Psychiatry gibi kaynaklarda yer alan araştırmalar, uzun süreli kaygı ve depresyonla başa çıkmaya çalışan bir beyinde sinirsel hasarların görülebildiğini ortaya koyuyor.
TGRT’nin haberine göre, Prof. Dr. İsmail Tayfun Uzbay’ın yaptığı nörobilim araştırmalarında, anksiyetenin beyindeki patolojik değişiklikleri ve bunun sonucunda oluşan fiziksel ve psikolojik etkiler detaylı bir şekilde ele alındı. Anksiyete, doğrudan beyin fonksiyonlarını etkilemese de sinir sistemi üzerinde uzun vadede yıkıcı etkiler bırakabilir.
Anksiyete belirtileri ve teşhis yöntemleri
Anksiyetenin belirtileri, kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir ve sıklıkla diğer sağlık sorunlarıyla karışabilir. Fakat kaygının somut belirtileri arasında, kalp çarpıntısı, aşırı terleme, baş dönmesi, uyku bozuklukları, mide bulantısı gibi durumlar öne çıkıyor. Uzmanlar, anksiyetenin günlük yaşamı etkilemesi durumunda profesyonel yardım alınmasının önemine dikkat çekiyor.
Anksiyetenin tedavi yöntemleri
Anksiyete tedavisi, genellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), ilaç tedavisi veya rahatlama teknikleri ile yapılır. Uzmanlar, anksiyete tedavisinde kullanılan ilaçların, kişinin belirtilerine ve altta yatan nedenlere bağlı olarak değişebileceğini belirtmektedir. Essitalopram, sitalopram, paroksetin gibi ilaçlar, kaygıyı azaltma konusunda etkili olabiliyor. Ancak ilaç tedavisinin bir uzmanın denetiminde uygulanması gerektiği vurgulanıyor.
Anksiyete ile başa çıkmak için ipuçları
Anksiyete ile başa çıkmanın bazı yolları bulunuyor. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve stres yönetimi tekniklerini öğrenmek, kaygı düzeyini azaltmada yardımcı olabilir. Aynı zamanda, sosyal destek almak ve profesyonel terapi desteği almak da bu süreçte önemli rol oynuyor.