Bursalı, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yüzde elli ortaklığıyla işletilen İZBAN'ın, günde yaklaşık 300 bin kişiye hizmet verdiğini belirterek, İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni sorumluluklarını yerine getirmemekle suçladı.
"TCDD üzerine düşeni yapıyor"
Şebnem Bursalı, İzmir'in ulaşım ağının geliştirilmesine herkesin katkı sağlaması gerektiğini vurguladı. TCDD'nin tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine getirdiğini belirten Bursalı, "İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu sorumluluktan kaçmanın peşinde" dedi. Bursalı, üç yıl boyunca İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından İZBAN'a herhangi bir yatırım yapılmadığını kaydetti.
Bursalı, İZBAN'ın tüm bakım ve onarım faaliyetlerinin 7/24 esasına göre TCDD tarafından yürütüldüğünü ifade etti. TCDD'nin bu amaç için 235 teknik personel görevlendirdiğini belirten Bursalı, "TCDD, İZBAN için üç yılda 1 milyar 26 milyon TL harcama yaptı. Ayrıca İZBAN trenlerinin kullandığı elektrik için de toplam 842 milyon lira ödeme gerçekleştirdi" dedi.
"Büyükşehir Belediyesi katkı sağlamadı"
İZBAN'ın 41 istasyonda, günde 250 seferle yaklaşık 300 bin kişiyi taşıdığını belirten Bursalı, tüm demiryolu altyapısı, üstyapı ve elektromekanik sistemlerin TCDD tarafından yapıldığını vurguladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bu süreçte herhangi bir demiryolu hattı yapmadığını ve TCDD'nin harcamalarına katkıda bulunmadığını belirtti.
"Önce sorumluluklarını yerine getirsinler"
Bursalı, İZBAN'ın zarar eden bir işletme olduğunu ve sürdürülebilirlik için sermaye artışının gerektiğini ifade etti. TCDD'nin bu artışı yaptığını ancak İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yapmadığını belirtti. "İZBAN'ın işletme faaliyetlerini sürdürebilmesi ve borç döngüsünü yönetebilmesi için iki ana sermayedarın sermaye artışında bulunması gerekiyor. TCDD bu artışı yaptı. Peki İzmir Büyükşehir Belediyesi? Elbette hayır" dedi. Bursalı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'a seslenerek, önceki yönetimlerin sorumluluklarını yerine getirmediğini ve hükümetin yaptığı çalışmaları yok saymanın kabul edilemez olduğunu ifade etti.
