Haber Ekspres Gazetesi'nden Turgay Kılıç'ın haberine göre, Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın tutuklanmasının ardından 'Ümit Özdağ Yalnız Değildir' mesajıyla birlikte 'Üye Katılım Toplantısı' özel bir otelde yapıldı. Toplantıya Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Mehmet Ali Şehirlioğlu, İzmir İl Başkanı Naşit Birgüvi, ilçe başkanları ve parti yönetimi katıldı. Toplantıyı çok sayıda gazeteci takip etti.
Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Başkanvekili Şehirlioğlu, “Elektrik kesintilerine hazırlıksızsanız, çevrenizde mum ararsınız. Ancak buna hazırlıklı olursanız, hemen jeneratör devreye girer ve her türlü işlevine devam eder. Antalya'da il başkanları toplantısında Ümit Özdağ, parti genel başkanı olarak diğer parti başkanı Cumhurbaşkanı yerine geldiğinde, genel başkan yerine geldiğinde de Cumhurbaşkanı olması yönünde bir söylemiyle de yapılan bir konuşma sonrasında Cumhuriyet Başsavcısı ise bir soruşturma başlattı. Bu soruşturma olağan olarak Antalya Cumhuriyet Başsavcısı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcısı da bu soruşturmanın İstanbul'a attığı topu attı. Bu defa İstanbul devreye girdi ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı devreye girerek soruşturma başlattı. Yaklaşık zaman zaman 190 km hızla İstanbul'da götürüp sağlık kontrolü sonrasında ise başarı bile yetiştiremedik, çok hızlıydılar ve kimseyle de görüştürmediler. Siyasi partinin genel başkanı, kendine Türklüğe ve bu yapıdaki adamış genel başkanı, tüm heyecanıyla 'Beni ancak öldürerek susturabilirsiniz' diyen genel başkanı içeri giriyor; Bir terörist çıkmak için köylere yapılıyor” dedi.
Emniyete suç duyurusu
Başkanı Vekili Şehirlioğlu, “Genel başkanımız İstanbul'da hiçbir iz bırakmadan alınıyor. Buradan Zafer Partisi gönüllüleri, kendisini Türk hisseden herkes, bunu bir borç olarak, genel başkanımız için Vatandaş Caddesi'nde toplanıyorlar. Atılan tweetlere inip bir şey bilmeyenlerden, bu defa Kayseri patlamasından 'suçlu' toplandılar. Sığınmacılara tepki gösterisi 'Demografik yapımız bozuluyor' demesi üzerine tweetler istendi. Kayseri'den de rapor istediler. Kayseri olayları başladıktan sonra iki ülkede küçük çocuğun sonu sonucu bir anda Kayseri gibi hassas şehirlerde toplumsal patlamaya geri döndü. Ucu da onlara dokunacağını görmek için Kayseri'ye heyet gönderdik. Bu konuda hiçbir olaya dahil olmadığı için destek verdik. Bin 65 kişi gözaltına alındı ve Zafer Partili yok. Hocanın tweetleri içerisinde olayların dahil olması yazmıştı, bundan da söz edilmedi; insanlardan kin ve nefrete teşvik gibi anlamsız suçlarla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da Kayseri'den rapor istiyor. Aylar daha sonra düzmece bir raporla genel başkanımızı tutuklayacak şekilde genel başkanımızı aldılar. Bu konuda da emniyet suçu duyurusunda bulunuldu. Bu da gayri hukuki bir paketidir” şeklinde ifade etti.
Açılım sorunları eleştirisi
Açılım süreci yeniden yaşandı ve bu süreçte ben bir hekim askerim. Burada o karakollardaki kardeşlerimizden şikayetler istendi. Bize yapılan bu hakaretlere dayanamıyoruz. Bizlerden yardım istiyordu. Akabinde ise hendek olayları başladı ve 794 şehit verdik. Asker, subay, özel harekatta binlerce yaralı verdik. Şimdi ise bir belediye başkan vekili, “Bu zaten bir ayıptır, hukuksuzluk, kanunsuzluk ve anayasal bir suçtur. Bir terörist başına arada bir anlaşma yapılmak üzere İmralı’ya götürülüyor. O grup içerisinde bir belediye başkanı kayyımla görevden alınıyor ve meclis başkanının yanında, terörist bölgedeki siyasi partinin üyeleriyle birlikte İmralı’ya gidiyor.” Bu ikinci açılımda ise Zafer Partisi olarak karşıyız ve milletimizi de uyandırmaya devam ediyoruz, bu vatanı bölmeyeceğiz diye haykırdı.
‘Muhalefeti yakınlaştırdı’
Şehirlioğulu, “Her şerden bir katılım çıkartmak gerekiyor. Hukuksuz bir seçenek ise aslında Zafer Partisi’nin büyümesiyle ve sokaktaki herkesin partisine ve Özdağ’a olan güveninin çıkışıyla, miktarın bugün yaşamasıyla da herkesin gönlünde, kafasında, düşüncelerinde yer alıyor. AK Parti’nin bugüne kadar sunduğu nereye savaşa gitmişse, Zafer Partisi sayesinde baltalanmaya, halklarımıza bunları teker teker çalıştırmaya da iktidarda korku iklimi başladı. Genel Başkanımızın içeri alınmasından asla susmayız. Ancak biz ve genel başkanımızı öldürürseniz susarız. Bizi, İsrail sempatinizi, siyonizme hizmet etmek ve ırkçılıkla suçladılar. Bizler, bu Cumhuriyet’in bekası, ülkenin yeterliliklerini düşünenlerdeniz. Hepimiz birer Ümit Özdağ’ız. İktidar ve hükümete karşı ciddi bir muhalefet yakınlaştırıldı. Siyasi olarak çok büyük tepkiler, sürtüşmeler yaşanabilir. Ama siyasi partinin büyümesi oradaydı. Kendini Türk bayrağına adamış, kendini Türk hisseden herkes oradaydı. Kişilerin de bu hukuksuzluğa karşı aynı tavırlarıyla farklılıkları ortaya çıkıyor. Bugün de CHP Genel Başkanı’yla bir aradaydık. Kendi kurullarına da talimatları ilettiler. Onun partiden tamamı yok, sonunda ‘Ümit Özdağ yalnız değil’ diyerek davet ettiler. Genel ekranımızın yanımıza gelene kadar aynı heyecanı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
‘Hepimiz Özdağ’ız’
İzmir İl Başkanı Birgüvi, “Bu programa genel başkanımızın katılması bekleniyordu. Ancak Özdağ katılamadı çünkü genel başkanımız, yargı sopasıyla düzmece maddelerle tutuklandı. Burada, güneş başkanımın gıyabında İzmir İl Teşkilatı'na saygılarımı iletiyorum. Genel başkanımız cezaevinde ama hepimiz Ümit Özdağ’ız” diyerek sert çıktı.
‘Lanetliyorum’
Başkan Birgüvi, “İzmir mitingi için, gür sesimizi de İzmir’den duyuralım dediler. Bizler ise revize ederek, genel başkanımızın da katılacağı şekilde ifade ettik. Sıkıntılı bir sürece şahit olduk. Yarın ise miting programlarımızın üçüncüsünü İzmir Bornova’da, Cumhuriyet Meydanı’nda saat 14.00’da yapacağız. Yarınki miting, Zafer Partisi ailesi için çok önemli. Burada, teşkilat olarak İzmir’le bütünleşip toplumsal tepki vermemiz, genel başkanımızın içeri atanmasıyla ilgili siyasi iktidara bir cevap olacaktır. 22 yıllık iktidarında adaletsizliğe, hukuksuzluğu ellerinde bırakmayan ve korku imparatorluğu oluşturan, siyasilere aba altından sopa gösteren iktidar, genel başkanımızı dahi darbe dönemlerinde yaşanmayan şekilde cezaevine attılar. Bu uygulamayı lanetliyorum” ifadelerini kullandı.
Üye sayısında artış
Bildiğiniz gibi, birkaç ay öncesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sabah kalkıp rüyasında mı görüyor, nedir, diyor ki terörist başına "Umut Hakkı" verelim, gelsin TBMM’de konuşsun. Aynı Bahçeli, o sözlerinin aylar öncesinde de DEM Parti kapatılsın, teröristler de parlamentodan atılsın, Anayasa Mahkemesi de kendisini lağvetsin diyordu. Kimlerle kapalı kapılar arkasında nasıl pazarlıklar yaptılarsa, Bahçeli kalkıp bu daveti dile getiriyor. 10 binlerce şehit ve gazi verdik. Milyarlarca lira devlet bütçesinden para harcadık. Teröristlerle pazarlık yapılır mı? Hani onların ayak numarasına kadar biliyorduk da bir elin parmakları kadar kalmıştı? Ne oldu da terörist başının silah bırakması umuduyla silah bırakacaklarmış? Bizler, terörle müzakereyi asla kabul etmiyoruz. Terörle mücadele edilir ve bu süreci de baltalayacağız, dedi. Çok iyi biliyorlardı, Karaman’dan 5’e, İzmir’de ise bu kitleyi 15’e katlayacaktı. Hemen düğmeye bastılar, başkanımızı gözaltına aldılar. Hani partiler Anayasal güvence altındaydı? Burada da sesleniyorum: En büyük tokadı da meydanlarda atacağız, şeklinde konuştu. Birgüvi, ayrıca Özdağ’ın tutuklanması sonrasında partiye çok sayıda üye kaydı için gelenlerin olduğunu ve bu süreçte partinin güçlendiğinin de altını çizdi.
