1997-2012 yılları arasında doğan bu nesil, sadece teknolojik yeniliklerle değil, aynı zamanda siyasi hayattaki değişim talepleriyle de öne çıkıyor. Peki, Z Kuşağı gerçekten Türkiye siyasetinde nasıl bir rol oynuyor ve bu nesil hangi siyasi eğilimlere sahip?

Z Kuşağı'nın demografik gücü

Türkiye’de 15-29 yaş aralığındaki gençler, ülke nüfusunun %25’ini oluşturuyor. Bu oran, siyasetin geleceği açısından oldukça kritik. İlk kez oy kullanacak milyonlarca Z Kuşağı mensubu, siyasi partilerin politikalarını şekillendirmekte önemli bir faktör haline geliyor. Genç seçmenler, daha önceki nesillere kıyasla daha bireyselci, sorgulayıcı ve teknolojiyle iç içe büyüdü. Bu özellikler, Z Kuşağı’nın geleneksel politik eğilimlerden uzaklaşmasına ve farklı siyasi alternatiflere yönelmesine neden oluyor.

Siyasi partiler ve Z kuşağı

Z Kuşağı'nın oy potansiyelini gören siyasi partiler, bu kitleyi çekebilmek için çeşitli stratejiler geliştiriyor. CHP, özellikle özgürlükçü, çevreci ve kadın hakları odaklı politikalarla gençleri çekmeye çalışırken, AK Parti, muhafazakâr değerleri vurgulayan projeleriyle bu kitlenin ilgisini çekmeyi hedefliyor. Ancak Z Kuşağı, geleneksel parti yapılarına pek sıcak bakmıyor. Bu nesil, partilerden bağımsız olarak daha çok sorun odaklı yaklaşımlara ve somut çözümlere ilgi duyuyor. Bu da onları, merkez siyasetten uzaklaştırıp yeni oluşumlara ya da bağımsız adaylara yönlendirebiliyor.

Yapılan araştırmalar, Z Kuşağı’nın en önemli taleplerinden birinin özgürlük olduğunu gösteriyor. İfade özgürlüğü, internet erişim özgürlüğü ve kişisel haklar, gençler için vazgeçilmez konular arasında yer alıyor. Özellikle sosyal medyanın gücünü bilen ve bu platformlarda aktif olan gençler, sansüre karşı net bir duruş sergiliyor. Adalet kavramı da Z Kuşağı için kritik bir öneme sahip. Yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve şeffaf yönetim, bu neslin dikkatle takip ettiği konular arasında.

Psikologların psikolojisi bozuk mu? Psikologların psikolojisi bozuk mu?

Z Kuşağı, geleneksel seçim süreçlerine katılım göstermenin ötesinde, sosyal medyada aktif olarak sesini duyuruyor. Twitter, Instagram ve TikTok gibi platformlar, gençlerin politik görüşlerini ifade etmeleri için birer araç haline gelmiş durumda. Ancak bu katılım, sadece çevrimiçi kalmıyor. Z Kuşağı, iklim değişikliği, kadın hakları ve sosyal adalet gibi konularda organize olan protestolarla da sahada varlık gösteriyor. Bu yeni katılım biçimleri, siyasi partiler ve liderler için de farklı stratejiler geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Z Kuşağı siyaseti nasıl etkileyecek?

2024'te ve sonrasında yapılacak seçimlerde Z Kuşağı, Türkiye siyasetinde belirleyici bir rol oynayacak. Bu genç nesil, eski nesillerin aksine, sadakatle bağlı oldukları partiler yerine, daha esnek ve değişime açık bir tavır sergiliyor. Seçmen sadakatinin düşük olduğu bu yeni dönemde, siyasi partilerin gençleri kazanabilmek için daha yaratıcı, etkili ve çözüm odaklı politikalar geliştirmesi gerekecek.

Muhabir: Kardelen Başol