YAŞAM

Yılan balıklarının nesli tehlikede!

Yılan balıkları, yaşam alanlarının tahribatı nedeniyle nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Prof. Dr. Özdilek, doğal yaşam alanlarının korunmasının acil bir gereklilik olduğunu vurguluyor.

Abone Ol

Meksika Körfezi ve Sargasso Denizi’nde üreyerek Türkiye’ye kadar göç eden yılan balıkları, akarsuların kirlenmesi ve yaşam alanlarının tahribi yüzünden büyük tehdit altında. Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu Yılan Balığı Uzmanı Prof. Dr. Şükran Yalçın Özdilek, bu nadir türün korunması için akarsulardaki doğal yaşam alanlarının korunmasına dikkat çekti. Barajlar, kirlilik ve insan kaynaklı hataların yılan balıklarının yaşam döngüsünü bozduğunu belirtti.

Yılan balıklarının göç yolculuğu

Yılan balıkları, dünya çapında eşsiz bir göç hikayesine sahip. Prof. Dr. Şükran Yalçın Özdilek’in verdiği bilgilere göre, bu balıklar Meksika Körfezi ve Sargasso Denizi'nde üreyip yaklaşık 6-7 bin kilometre yol katederek Akdeniz’e ulaşıyor. Türkiye’de özellikle Bafa Gölü, Büyük Menderes, Küçük Menderes ve Gediz nehirlerinde büyüyen bu balıklar, hayatlarında yalnızca bir kez üreme şansına sahipler.

Bu süreçte yılan balıkları, yaşamın en zorlu koşullarına göğüs geriyor. Özdilek, yılan balıklarının milyonlarca yıl boyunca sayısız jeolojik ve iklimsel değişime direndiğini belirtiyor. Ancak modern çağda karşılaştıkları insan kaynaklı engeller, bu dirençli türün neslini tehlikeye atıyor.

Kirlilik yılan balıklarının göçünü engelliyor

Yılan balıkları tatlı suya girdikten sonra uzun yıllar bu sularda kalıyor ve büyüyor. Ancak bu süreç, insanların doğal ekosistemleri bozmasıyla kesintiye uğruyor. Prof. Dr. Özdilek, yılan balıklarının nehirlerdeki göç yollarını kapatan barajların, göçü durdurduğunu ifade ediyor. "Barajlar yılan balıklarının doğal göç yollarını tıkıyor ve bu hayvanların denize dönerek üreme döngüsünü tamamlamalarını engelliyor" diyor.

Türkiye'de cam yılan balığı avcılığı yasak olmasına rağmen, akarsular üzerindeki barajlar ve kirlilik büyük sorunlar yaratıyor. "Akarsularımız kirleniyor, akmıyor. Betonlaştırılan nehirler, yılan balıkları için yaşam alanı olmaktan çıkıyor" diyen Özdilek, bu süreçte yılan balıklarının besin bulma imkanlarının da kısıtlandığını vurguluyor.

Sazlıklar ve doğal filtrelerin yok edilmesi

Akarsulardaki doğal sazlıkların yıkımı, su ekosisteminin bozulmasında kilit rol oynuyor. Özdilek, Çanakkale’deki Sarıçay gibi bölgelerde bulunan sazlıkların, suyu temizleyen doğal filtreler olduğunu belirtiyor. Özdilek, "Sazlıklar tahrip edildiğinde, suyu temizleyen doğal mekanizmalar yok oluyor ve bu da suyun oksijensiz ve kirli hale gelmesine neden oluyor" diyor. Bu durum, yılan balıkları için yaşanabilir habitatların hızla kaybolmasına yol açıyor.

Özdilek’in verdiği bilgilere göre, Çanakkale’deki Sarıçay ve Kepez Deresi, yılan balıkları için ideal yaşam alanlarıydı. Ancak, bu nehirlerin tahrip edilmesi, yılan balıklarının hayatta kalma şansını giderek azaltıyor. Bu nedenle, sazlıkların ve doğal su filtrelerinin korunması, yılan balıklarının geleceği için kritik önemde.

Yılan balıkları ve insan sağlığı

Yılan balıkları yalnızca ekosistem için değil, insan sağlığı için de oldukça kıymetli bir tür. Özellikle tatlı sularda beslenen yılan balıkları, insan vücudu için gerekli Omega-3 yağ asitlerini yüksek miktarda içeriyor. Bu balıkların diyetleri, diğer balık türlerinden daha farklı ve insan sağlığına çok yararlı yağ asitleri içeriyor. Ancak, yılan balıklarının azalması bu besin kaynağını da tehdit ediyor.

Türkiye’de yılan balıklarıyla ilgili katı avlanma kuralları uygulanıyor. Cam yılan balığı avcılığı yasaklanmış durumda ve boy yasağı da sıkı şekilde denetleniyor. 50 santimetreden küçük balıkların avlanması kesinlikle yasak. Ancak, Prof. Dr. Özdilek’e göre bu yeterli değil. Akarsulardaki kirliliğin ve habitat tahribatının önlenmesi, yılan balıklarının hayatta kalması için şart.