POLİTİKA

Yaşar Güler 15 Temmuz'da yaşadıklarını anlattı: 'İnsani muamele yoktu'

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde yaşadıklarını detaylarıyla anlattı. Maskeli darbecilerin zorbalığını vurguladı.

Abone Ol

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde yaşadıklarını açıkladı. Darbeci askerlerin Genelkurmay 2. Başkanı olduğu dönemde makam odasına girerek kendisini nasıl derdest ettiklerini anlattı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, 15 Temmuz darbe girişimi gecesinde yaşadıklarını Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu'na anlattı. Güler, darbecilerin kendisini makam odasında nasıl rehin aldıklarını ve yaşananları detaylarıyla paylaştı. 

Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler, 15 Temmuz gecesi saat 21.25 civarında makam odasında darbeci askerlerin baskınına uğradı. Maskeli ve özel kuvvetlere mensup 10-12 darbeci asker, büyük bir bağırış ve çağırışla odaya girdi. Güler, "Yat" emrine uymayıp bir askeri yere fırlattığını ve bunun üzerine diğer darbecilerin üzerine çullandığını belirtti. Yaşanan boğuşmada Türk askerinin, düşman askerine bile yapmayacağı muameleye maruz kaldığını ifade etti​ 

'Rehin alındım, beni AKINCI Üssü'ne götürdüler'

Güler, darbecilerin kendisini ellerini, ayaklarını ve gözlerini bağlayarak rehin aldığını söyledi. Kafasına yüzünü kapatacak şekilde bir bere geçirildiğini ve sürüklenerek helikoptere götürüldüğünü belirtti. Darbeciler tarafından Akıncı Üssü'ne götürülen Güler, saatlerce tutulduğu odada elleri ve ayakları plastik kelepçelerle bağlanmış halde bekletildi​.

Akın Öztürk ve şüpheler

Güler, darbe girişiminin ardından Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün kendisini kurtardığını belirten ifadelerine şüpheyle yaklaştığını dile getirdi. Akıncı Üssü'nde yaşanan olayları anlatan Güler, Akın Öztürk'ün rehin alınmasından haberi olmadığını söylemesine inanmadığını belirtti. Öztürk'ün odada yalnızken gözlerindeki bezi çıkarttığını ve kelepçelerini kestiğini anlattı​.

"Üsteğmen evladımız, hain emir subayını vurdu"

Odasında elleri kelepçeli bir şekilde beklerken, emir subayının sivil kıyafetle içeri girdiğini belirten Güler, "Gözlerimi ve ellerimi bağlayarak beni zorla bir araca bindirdiler. Kısa süre sonra, aracın önünde oturan kişinin 'Kapıyı aç, ateş ederim!' diye bağırması üzerine sesinden emir subayım olduğunu ve nizamiyeye geldiğimizi anladım. Karşılıklı bağrışmalar sonrası birkaç el ateş sesi geldi. Hain emir subayım öldü. Odamdan beni sürükleyerek çıkardıkları zaman personelden biri nizamiyeyi arayarak, 'Yaşar Paşa'yı kaçırıyorlar, sakın çıkarmayın' demiş. Genelkurmay Muhafız Tabur Komutanı Yarbayımız; aracın kaputuna yatarak çıkmasına müsaade etmeyeceğini söyledi. Hain emir subayı, kahraman yarbayımızı ateş ederek ağır yaraladı. Bunu gören Muhafız Taburu'ndan üsteğmen evladımız hain emir subayını vurarak öldürdü. O gece beni infaz etmekle görevlendirilen emir subayının öldürülmesi kırılma noktalarından birisiydi" ifadelerini kullandı.

"İnsani muamele yoktu"

"Bir müddet bekledikten sonra helikopterle bilmediğim bir yere götürüldüm. Odaya hapsedildim. F-16'ların seslerini duydum. Darbecilerin merkezi Akıncı Üssü'nde olduğumuzu anladım" diyen Güler, "Gece boyu bir odada ellerim ve gözlerim bağlı kaldım. Bütün ömür boyu yaşadıklarımı gün gün, saat saat hepsini yaşayarak sabahı getirdim. İnsani hiçbir muamele yoktu. Sabaha karşı bomba seslerini duydum. Hainler uçakları bir daha kaldıramasınlar diye bizimkilerin Akıncı Üssü'nün pistini bombaladıklarını düşündüm" şeklinde konuştu.