Oscar ödüllü İrlandalı yönetmen Jim Sheridan, "Sol Ayağım", "Babam İçin" ve "Yeni Bir Ülkede" filmleriyle tanınıyor. Sheridan, yapay zekanın sinema üzerindeki etkileri ve geleceği hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 

Geçmiş, bugün ve gelecek üzerine projeler

Sheridan, dünya sinemasının geçmişi, bugünü ve üzerinde çalıştığı projelerle ilgili düşüncelerini aktardı. Özellikle "In the Name of the Father" filmi hakkında duygusal ve çarpıcı sahnelerden bahseden Sheridan, "O filmde en sevdiğim sahne, Daniel'in babası geldiğinde hücreye girip babasına saldırması ve babasının 'Bana gerçek baba gibi vur.' demesidir. Orada anlıyorsunuz babasının hiç dayak yemediğini... Duygusal ve gerçekçi bir sahneydi. Her zaman iyi bir durum bekleyemezsiniz." dedi.

Dünyanın ilk bigisayarı neden ay takvimine göre çalışıyor? Dünyanın ilk bigisayarı neden ay takvimine göre çalışıyor?

Şu anda birkaç proje üzerinde çalıştığını belirten Sheridan, "İrlanda'da gerçekleşen bir cinayet hakkındaki jüri duruşmasına dair bir yapım üzerinde çalışıyorum. Hikayede jüri üyesi, Fransa'da bir kişiyi suçlu buluyor. Karakter bir İngiliz ama İrlanda'da yaşıyor. Sokakta yürürken kalp krizinden ölmüş. Fransa'da suçlu bulunmuş ama iade edilmemiş. Hikayeyi olduğu gibi anlatıyorum. Davasında bulunan bir jürinin üzerinden işliyoruz." dedi.

Yapay zeka ile uzun metrajlı filmler yapılabilecek

Jim Sheridan, sinemanın dijitalleşmesi ve yapay zekanın sinema üzerindeki etkilerini değerlendirdi. "Artık her şeyi değiştirebiliyorsun. Sanırım ileride yapay zeka ile insanlar kendi odalarında uzun metrajlı film yapabilecek. İmkanı olmayan insanlar çok büyüleyici işler yapacak. Yapay zekanın insan etkileşimini ortadan kaldıracağını düşünmüyorum fakat nereye evrileceğini de bilemiyoruz." ifadelerini kullandı.

Daha önce İstanbul'da bulunduğunu belirten Sheridan, "Kovid salgınından yeni çıkmıştık. İstanbul, kültürlerarası birçok şeyin olduğu harika bir şehir. Sinema dünyasından çok kişiyle görüşemedim ama insanlar çok ilgimi çekti. Boğaz tarafına gittim, harikaydı." dedi.

Belgesel filmler çok farklı bir dünya

Belgesel ile kurgu filmler arasındaki farklara değinen Sheridan, "Bir belgesel çekerken gerçeklere, zihninize ve düşünce netliğine daha çok bağlısınız. İzleyicilere reddedecekleri çok sayıda bilgi sunuyorsunuz. Film yaparken bir duyguya değiniyorsunuz ve izleyiciyi bu yöne çekebiliyorsunuz. Belgesel filmler çok farklı bir dünya, çok daha az işlenebilen bir dünya." dedi.

Jim Sheridan kimdir?

1989'da "My Left Foot" filmiyle 2 dalda Oscar kazanan Jim Sheridan, "In The Name of The Father" filmiyle kariyerinde önemli bir başarı yakaladı. "The Boxer" ile Altın Küre Ödülleri'ne 3 dalda aday gösterilen Sheridan, "In America" filmiyle de 3 dalda Oscar'a aday olup 16 ödül kazandı. Filmografisinde "The Field" ve "Get Rich or Die Tryin'" gibi önemli yapımlar da bulunmaktadır.

Kaynak: Haber Merkezi