UMED, sosyal medya platformlarının "siyonist" kelimesini yasaklama kararını, ifade özgürlüğüne ve hakikatin ortaya çıkmasına yönelik bir sansür olarak değerlendiriyor. Dernek, Birleşmiş Milletler'in siyonizmi ırkçı bir hareket olarak tanımladığına ve İsrail'in politikalarına karşı çıkan bir duruş sergiliyor.
UMED'in yapmış olduğu açıklamada, siyonizmin ırkçı bir hareket olarak tanımlandığı ve İsrail'in politikalarına eleştirel bir yaklaşım sergilendiği vurgulandı. Dernek, sosyal medya platformlarının siyonist kelimesini sansürlemesinin, ifade özgürlüğüne ve gerçeklerin ortaya çıkmasına yönelik bir engel teşkil ettiğini savunuyor. Derneğin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Siyonist' kelimesinin ‘nefret söylemi ve hakaret' anlamında kullanıldığının tespit edilmesi durumunda bu paylaşımların platformlarından kaldırılacağını duyurması, ırkçı siyonizme kalkan olma çabası, İsrail'in Gazze'de 9 aydan bu yana gerçekleştirdiği soykırıma ortak olma girişimidir. 9 aydan fazla süredir havadan, karadan ve denizden İsrail'in sürdürdüğü saldırıları perdelemeye çalışan Meta'nın sansüre sarılması insan haklarına ihanettir” denildi.
Açıklamada, Birleşmiş Milletler'in 1975 tarihli 3379 sayılı kararında siyonizmin ırkçı bir hareket olduğunun beyan edildiği belirtildi. Bu çerçevede, siyonizmin eleştirilmesinin ve bu terimin kullanılmasının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı.
UMED, sosyal medya platformlarının hesapları silme veya kilitlenme gibi sansür uygulamalarının, doğru bilgiye ulaşımı engellediğini ve demokratik tartışmaları kısıtladığını dile getirdi. Dernek, hakikatin sesinin duyurulmasının önemine vurgu yaparak, sansürün demokrasiye ve insan haklarına aykırı olduğunu belirtti. Açıklamada ayrıca, UMED'in siyonizm ve İsrail politikalarıyla ilgili eleştirel bir duruş sergilediği ve bu konuda kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçladığı ifade edildi. Dernek, siyonizmle ilgili gerçekleri ortaya koymak ve toplumda bilinç oluşturmak adına çalışmalarını sürdüreceğini belirtti.
UMED'in tepkisiyle birlikte, sosyal medya platformlarının siyonizm ve benzeri konularda ne tür politikalar izleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor. Dernek, bu tür sansür uygulamalarının demokratik değerlere zarar verdiğini ve toplumda kutuplaşmaya yol açabileceğini vurguluyor.
