Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) başkanlığında sürdürülen proje kapsamında, Türkiye'nin aktif fay hatlarının tespiti için yoğun bir çalışma devam ediyor. Sonuç olarak, Doğu Anadolu Fayı'na bağlı olarak Narlı fayı üzerinde yeni bir fayın varlığı ortaya çıktı.
TÜBİTAK liderliğinde yürütülen "Türkiye Deprem Tehlike Haritası" güncelleme çalışmalarında önemli bir gelişme yaşandı. Türkiye'nin fay hatlarının detaylı olarak belirlenmesi amacıyla başlatılan proje kapsamında, Narlı fayı üzerinde yapılan araştırmalarda yeni bir fay hattının keşfedildiği duyuruldu. Bu yeni fay hattının Doğu Anadolu Fayı'na bağlantılı olduğu belirtilerek, Türkiye'nin deprem risk haritasının güncellenmesinde önemli bir veri sağlayacağı vurgulandı.
TÜBİTAK Başkanı ve Prof. Dr. Hasan Sözbilir değerlendirdi
TÜBİTAK Başkanı Mandal, projenin önemini vurgulayarak, Türkiye'nin deprem risklerini bilimsel verilere dayalı olarak yönetmeyi hedeflediklerini ifade etti. Mandal, AFAD ve diğer kurumlarla yapılan işbirliğinin projenin başarısında kritik bir rol oynadığını belirtti.
Projenin baş araştırmacısı olan Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise Narlı fayı üzerinde yürütülen çalışmalarda elde ettikleri bulguları paylaştı. 6 Şubat 2023 Pazarcık depremi sonrasında Narlı fayının kırılmadığını ancak başka bir fay hattının aktif hale geldiğini tespit ettiklerini açıkladı. Bu yeni fayın Doğu Anadolu Fayı ile ilişkili olduğunu ve farklı bir hareket türü sergilediğini belirten Sözbilir, bu verilerin Türkiye'nin deprem risk haritasının güncellenmesinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.
Proje kapsamında kurulan Türkiye Paleosismoloji Araştırmaları Platformu'nun, 22 üniversite ve yüzlerce bilim insanıyla çalışmalarını sürdürdüğüne dikkat çekildi. Platformun multidisipliner yapısı ve geniş katılımıyla Türkiye'nin deprem risk yönetimi konusunda önemli bir altyapı oluşturduğu belirtildi.
TÜBİTAK ve diğer kurumların işbirliğiyle yürütülen bu projenin, Türkiye'nin deprem risk yönetimi ve afet hazırlıklarında bilimsel temelli stratejiler geliştirmesine katkı sağlayacağı vurgulandı. 2025 yılına kadar tamamlanacak olan güncelleme çalışmalarının, ülkenin deprem güvenliği açısından kritik bir öneme sahip olduğu ifade edildi.
