Kapıcıya verilen 12 milyon liralık tazminat kararı siteyi ayaklandırdı! Kapıcıya verilen 12 milyon liralık tazminat kararı siteyi ayaklandırdı!

Son yıllarda Türkiye’de adını sıkça duyuran “yeni nesil mafya” grupları, suç dünyasında geleneksel yapıları geride bırakarak farklı bir yapılanma ve yöntem anlayışı ile öne çıkıyor. Daltonlar, Redkitler, Barış Boyun grubu, Anucurlar, Camgözler, Gündoğmuşlar ve Atız-Casper’lar gibi gruplar, sadece İstanbul’da değil, ülke genelinde de ciddi bir tehlike arz ediyor. Bu grupların en dikkat çeken yönü ise üyelerinin yaş ortalamasının giderek düşmesi ve sosyal medyayı etkin bir şekilde kullanmaları.

Mahalle çetelerinden ülke çapında yapılanmaya

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianameler ve emniyet raporları, bu grupların geleneksel mafya yapılarından farklı olarak daha dinamik ve sokak bazında örgütlendiklerini gösteriyor. Barış Boyun liderliğindeki grup gibi yeni nesil mafya yapılanmaları, önce yerel çetecilikten taşeronluk ve tetikçilik yoluyla büyüyor, ardından ülke çapında genişleyerek geleneksel suç örgütlerine rakip hale geliyorlar. Örgütlenme biçimleri ise semt, sokak ya da mahalle bazında oluyor ve üyeler genellikle küçük yaşlardan itibaren suça çekiliyor.

Bu tür gruplar, bilinen yeraltı dünyası liderlerine bağlı kalmadan, bağımsız olarak kendi düzenlerini kuruyor ve çoğu zaman uyuşturucu ticareti, gasp, tehdit ve şantaj gibi suçlarla faaliyet gösteriyorlar. BBC Türkçe’ye konuşan emekli emniyet müdürü Haydar Özdemir, bu tür yapıların daha öncekilerden çok farklı olduğunu belirterek, “Z kuşağı mafya” ifadesini kullandı ve ekledi:

“Bu yeni nesil mafya grupları kimseye bağlı kalmak istemiyor, internet ve sosyal medya ile büyüyorlar. Omerta (suskunluk) kuralı artık yok. Birbirlerine tehditler savurup sosyal medyada gösteriş yapıyorlar. Çoğunluğu uyuşturucu bağımlısı gençlerden oluşuyor.”

Yaş ortalaması 15’e iniyor 

İstanbul’da polis memuru Şeyda Yılmaz’ın 22 Eylül’de 19 yaşındaki Yunus Emre Geçti tarafından öldürülmesi, bu yapıların çocuk ve genç nüfus üzerinde nasıl bir tehdit oluşturduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, suça sürüklenen çocuk sayısı her yıl artıyor. 2023 yılında, güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı 537 bin 583’e ulaşmış durumda. Bu çocukların %39,8’i yaralama, %20,8’i hırsızlık ve %4,9’u uyuşturucu kullanımı nedeniyle güvenlik birimlerine geliyor.

Bu grupların çocuk ve gençleri örgüte çekmek için uyuşturucu maddeyi bir araç olarak kullandığı ve madde bağımlılığını artırarak çocukları suç işlemeye yönlendirdiği biliniyor. Barış Boyun grubuna yönelik hazırlanan iddianamede, uyuşturucu bağımlısı gençlerin hem örgüte eleman kazandırmak hem de tetikçi olarak kullanılmak amacıyla sistematik bir şekilde bağımlı hale getirildiği ifade ediliyor.

Image-506

Sosyal medyanın rolü ve Z kuşağının ilgisi

Bu grupların dikkat çeken bir diğer özelliği ise sosyal medya platformlarını aktif bir şekilde kullanmaları. TikTok, Instagram ve YouTube gibi mecralarda yapılan paylaşımlarla güç gösterisi yapılıyor, silahlar sergileniyor ve birbirlerine tehdit mesajları gönderiliyor. İstanbul Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamelerde, grupların gençleri örgüte katmak için sosyal medya videolarını bir araç olarak kullandıkları ve bu sayede yeni üyeler kazandıkları vurgulanıyor.

Üsküdar Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gül Esra Atalay’a göre, sosyal medya bu grupların hem rekabet aracı hem de propaganda mekanizması olarak işlev görüyor. Doç. Dr. Atalay, suç örgütlerinin sosyal medyadaki varlığını şöyle açıkladı: 

“Suç örgütleri, sosyal medya aracılığıyla kendilerini cazip hale getiriyor, rakiplerini itibarsızlaştırıyor ve gençler için birer idol haline geliyorlar. Gençler ise prestij arayışı içinde bu gruplara yöneliyor. Özellikle TikTok, genç kitleyi etkileyebilme potansiyeli ve içeriklerin hızlı yayılabilmesi nedeniyle bu gruplar tarafından tercih ediliyor.”

Popüler kültürün etkisi: Diziler ve oyunlar

Bu grupların çekim gücünü artıran bir diğer etken ise popüler kültürün suçu cazip bir hale getirmesi. Savcılığın hazırladığı iddianamelere göre, gençler üzerindeki bu etkide internet dizilerinin ve şiddet içeren bilgisayar oyunlarının önemli bir yeri var. Dizilerdeki “kahraman mafya” karakterleri, gençler için rol model haline gelirken, bu karakterlerle özdeşleşme, suçu normalleştirme eğilimini de beraberinde getiriyor.

Gelecek için tehdit: Çeteleşmenin önlenmesi

Türkiye’de yeni nesil suç örgütleri, özellikle dezavantajlı ve yoksul mahallelerde gençler için bir çıkış yolu olarak görülüyor. Emekli emniyet müdürü Haydar Özdemir’e göre, suça yönelen bir çocuk, suç örgütlerinin ağına düşer ve zamanla sadece suçlularla arkadaşlık yapar hale gelir. Bu nedenle devletin ıslah sisteminin yenilenmesi ve gençlere yönelik rehabilitasyon programlarının geliştirilmesi gerektiğini savunuyor.

Acıbadem Üniversitesi Suç ve Şiddetle Mücadele Merkezi Başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat ise Türkiye’de ıslah sistemi yetersiz olduğu için suça karışan çocukların, ıslah edilmek yerine daha ağır suçlarla dışarı çıktığını vurguluyor.

“Bu çocukları yetişkin suçlularla aynı yere koyuyoruz ve suç makinesi olarak geri gönderiyoruz. Çocuklara yönelik koruma ve rehabilitasyon yöntemlerini güçlendirmeliyiz.”

Kaynak: BBC