Türkiye'de son zamanlarda yer alan sahipsiz köpekler ve saldırılarına karşı oluşturulması planlanan yasal düzenlemelerin hazırlıkları sürerken, sokakların daha güvenli olmasını isteyen vatandaşlar çözüm beklemeye devam ediyor. Artış gösteren köpek popülasyonunun etkisiyle caddelerde, sokaklarda, parklarda, sahillerde son zamanlarda artış gösteren sahipsiz köpek saldırıları gerçekleşiyor.

Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneğince (GÜSODER) hazırlanan "Başıboş  Sorunu Raporu"ndan derlenen bilgilere göre, 'de yaşayan yaklaşık 5 milyon sahipsiz köpek doğrudan veya dolaylı yollardan insanların ölmesine ve yaralanmasına neden oluyor.

Rapora göre köpek popülasyonunun hızlar arttığı, bir yılın sonunda ortalama 16 yavrsunun olduğunu ve popülasyonun katlanarak yükseldiğini ortaya koyuyor. 

Hacca gittiğini sandılar, bakın nereden çıktı! Hacca gittiğini sandılar, bakın nereden çıktı!

Köpek Saldırıları sebebiyle son iki yılda 107 kişi hayatını kaybetti

Sunulan raporda, son 2 yılda 'de 50'si çocuk, 107 kişinin köpek saldırılarında hayatını kaybettiği ifade ediliyor. 

Türkiye, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) yayımladığı "Kuduz Riskli Temasın Yüksek Olduğu Ülkeler" ve "Kist Hidatik Tehlikesinin Yüksek Olduğu Ülkeler" haritasında "yüksek tehlike" kategorisinde yer alıyor. Türkiye'de kuduz riskli temas sayısı Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü verilerine göre 2023 yılında 438 bine ulaştı. Köpek dışkısından bulaşan ve ağır cerrahi maliyetleri bulunan "kist hidadik" hastalığı 8,8 kat artmış durumda.

ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Çek Cumhuriyeti, İrlanda, Finlandiya, Japonya, İsveç, Norveç, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerin dışişleri bakanlıkları, resmi internet sitelerinde Türkiye'ye gidecek vatandaşlarına "saldırgan başıboş köpekler" ve "kuduz" riski hakkında uyarılarda bulunuyor.

Pandemide sokak köpeklerinin popülasyonunun daha da artmasına ilişkin GÜSODER İstanbul Temsilcisi Dr. Ercan Özçelik, şu açıklamalarda bulundu: "En son 2021'de yıllık kuduz şüpheli temas sayısı yaklaşık 250 bine denk geliyordu. Fakat Sağlık Bakanlığı'nın son yayınladığı 2023 verilerinde 438 bine, neredeyse yarım milyon vakaya ulaştığı görüldü. Hayvanların nüfusu hızla arttığı için ve 16-17 çeşit agresyon modelinden sadece kısırlaştırmayla kurtulmak mümkün olamadığı için bu kadar etkileşim kaçınılmaz oldu. Aynı şekilde kontrolsüz üremeleri neticesinde özellikle kırsal alanda yaşayan insanlarımızın besi hayvanları, tavukları, ördekleri, koyun, kuzu, keçi hatta bazı yerlerde atlar bile bu nüfustan olumsuz bir şekilde etkilendiler."

Türkiye'nin 2003'te Avrupa Ev Hayvanlarını Koruma Sözleşmesi'ni imzaladığını söyleyen Özçelik, "Sözleşmeler anayasanın altında kanunların üzerindedir. Biz bu sözleşmeyi onayladıktan sonra sözleşmenin başıboş hayvan nüfus kontrolüyle ilgili hükümlerini pas geçmişiz, onu kanunumuza almamışız. Sadece hayvanların korunmasıyla ilgili maddeleri içermişiz ve kanunumuzdaki bu açık nedeniyle nüfusta böyle bir patlama yaşanıyor." açıklamasında bulundu.

"Bu artık sürdürülemez bir durum"

Özçelik, "Parklara korkudan çocuklarımız değil kendimiz bile rahat rahat gidip gelemiyoruz. Yaşlılarımız camiye gidip gelemiyor. Hastanelerimiz, okullarımız, AVM'ler, hatta ulaşım araçlarımız, toplu taşıma araçlarımız bile bu köpeklerin istilası altında. Bu artık sürdürülemez bir durum. Bu konuyla ilgili biz devletimizin Türkiye çapında standart ya da bölgeye özel çözümler bulabileceğine inanıyoruz. Olmazsa olmazımız sokaklarda başıboş köpek olmasın." diye konuştu.

Türkiye'nin şu anda Avrupa bölgesinde kuduz şüphesi yüksek riski olan tek ülke olduğuna dikkati çeken Özçelik, şunları kaydetti:

"Bundan utanç duyuyoruz. Türkiye'ye gelen yabancı turistler de bu konuda uyarılıyor. Tıpkı bizim Afrika'ya giderken sıtma aşısı yaptırmamız gibi onlar da 'Kuduz aşısı yapılın öyle gidin.' diyorlar. Bu konudan acilen kurtulmamız lazım. Sadece köpekler sokaklarda artık kalmasın.

Bir ölüm çok ölümdür, her bir insanın hayatı kıymetlidir ve bunun korunması gerekir. Kamuoyunda beklentiler yükselmişken, insanlar bu konuda çok acılar yaşamışken, çok sıkıntılar çekmişken bunu bir takım lobilerin, menfaat odaklarının, insanlık düşmanı kişilerin ve derneklerin etkisinde kalarak ne olur daha fazla uzatmayın, süründürmeyin."

Editör: Engin Keskin