Türkiye, 2016 yılında yaz-kış saati uygulamasını kaldırarak, yıl boyunca sabit saat dilimine geçme kararı aldı. Bu karar doğrultusunda ülke, 45. Doğu Meridyeni'nin saat dilimine (UTC +3) sabitlenmiş durumda ve bu dilim Riyad, Bağdat, Moskova ve Kuveyt gibi şehirlerle aynı zamanı paylaşıyor. Ancak, bu uygulama başta bilim insanları olmak üzere bazı kesimlerin eleştirilerine neden oluyor.

Ülkenin büyük kısmı 30. Doğu Meridyeni'ne daha yakın

Kış Saati Uygulaması

Geçmişte, yaz aylarında 45. Doğu Meridyeni, kış aylarında ise 30. Doğu Meridyeni'ne göre saat düzenlemeleri yapılıyordu. Ancak artık sadece 45. Doğu Meridyeni esas alınmakta. Eleştirilerin temel nedeni, Türkiye'nin en doğusu ve batısı arasında 76 dakikalık bir fark olması ve ülkenin büyük bir kısmının 30. Doğu Meridyeni'ne daha yakın olması. Özellikle nüfusun büyük bir kısmının yaşadığı İstanbul, İzmir, Ankara ve diğer batı illeri, 30. Doğu Meridyeni'ne oldukça yakın bir konumda bulunuyor. Bu yüzden sabitlenen saat uygulaması, özellikle kış aylarında doğu illerinde erken karanlık çökmesine, batı illerinde ise sabah güneşinin geç doğmasına neden oluyor.

Şu anki uygulama sosyal hayatı da kısıtlıyor

Kış Saati Uygulaması2

Bu durum, batı illerinde yaşayanlar için gün ışığından faydalanma süresini olumsuz etkileyerek, yaşam standartlarını düşürdüğü eleştirilerini beraberinde getiriyor. İstanbul, İzmir ve Antalya gibi büyük şehirler, güneşin daha geç doğması sebebiyle sabahları karanlıkta başlıyor. Doğu illerinde ise akşam saatlerinin erken kararması sosyal hayatı kısıtlıyor.

Sivasspor, kadın tribününe Şehit Polis Şeyda Yılmaz’ın ismini verdi Sivasspor, kadın tribününe Şehit Polis Şeyda Yılmaz’ın ismini verdi

Türkiye'nin kış saatine dönerek, 30. Doğu Meridyeni'ni esas alması gerektiğini savunan uzmanlar, nüfusun büyük çoğunluğunun bu meridyene yakın bölgelerde yaşadığını hatırlatıyor. Ayrıca, 45. Doğu Meridyeni'nin Türkiye topraklarından geçmemesi ve en yakındaki 44. meridyenin sadece Iğdır'dan geçmesi de bu argümanı güçlendiriyor.

Kış Saati Uygulaması4

Sonuç olarak, yaz-kış saat uygulamasının kaldırılması olumlu bir gelişme olarak görülse de, ülkenin coğrafi ve demografik yapısı göz önünde bulundurulduğunda, saat diliminin 30. Doğu Meridyeni'ne göre sabitlenmesi daha uygun olabilir. Bu sayede, Türkiye'nin hem doğu hem de batı bölgelerinde gün ışığından daha dengeli bir şekilde faydalanılması sağlanabilir.

Editör: Engin Keskin