Bakır piyasasında savaşın etkisi Bakır piyasasında savaşın etkisi

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi ve CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Türkiye'deki yüksek enflasyona dikkat çekerek, ülkemizin gıda enflasyonunda Avrupa'yı geride bıraktığını vurguladı. Bakırlıoğlu, "Mayıs ayı gıda enflasyonu OECD verilerine göre yüzde 72,7. Bize en yakın gıda enflasyonu olan ülke yüzde 6 ile Meksika. Avrupa ile aramızda ciddi bir uçurum var. Tarımdaki mevcut görünüm, bu fiyatların daha da artacağını gösteriyor. Bir zamanlar tarım ülkesi olarak bilinen ülkemizde gelinen durum maalesef bu" dedi.

Türkiye'de neredeyse OECD ülkelerinin toplamı kadar enflasyon var

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek enflasyonda en kötüsünün geride kaldığını açıklasa da, OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında Türkiye'de enflasyonun uçuşta olduğunu belirten Bakırlıoğlu, "Türkiye'de neredeyse OECD ülkelerinin toplamı kadar enflasyon var. Toplam 38 ülkeyi kapsayan OECD mayıs gıda enflasyonu verilerine göre Türkiye’de gıda enflasyonu yüzde 70. Kalan 37 ülkenin toplam enflasyonu ise yüzde 72,7. OECD ortalaması yüzde 4.8, Avrupa Bölgesi’nde yüzde 2, G-8 ortalaması yüzde 1.5. OECD listesinden Türkiye çıkarıldığında, OECD gıda enflasyonu ortalaması yüzde 2,7’ye düşüyor. Eksi enflasyonu olan ülkeler ise şöyle: Slovenya eksi 0.2, Finlandiya eksi 0.6, Litvanya eksi 1.1, Costa Rika 1.4, Macaristan eksi 1.5, Çekya eksi 3.7" dedi.

Emekli maaşları yetersiz

En düşük emekli maaşının 12 bin 500 lira olarak açıklandığını ve bu ücretin sefalet ücreti olduğunu söyleyen Bakırlıoğlu, "Açlık sınırı 19 bin 44 lirayken emekliye reva görülen ücret 12 bin 500 lira. Bu ücretler, emeklilerimizi açlığa ve yoksulluğa mahkum etmek demektir. Emeklilerimizin en büyük gider kalemleri gıda ve barınma. TÜİK'in en son açıkladığı verilere göre tarımsal girdi fiyat endeksi nisan ayında yüzde 52,2 artmış durumda. Mazot, sulama elektriği, azalan destekler, ilaç ve gübre fiyatlarındaki yüzde 60 ile yüzde 100 arası artışlar gıda enflasyonunun önümüzdeki günlerde daha da artmasına neden olacak. Enerji grubundaki son zamlarla artış yüzde 71. Bu da demek oluyor ki domatesi, salatalığı, kavunu, karpuzu, limonu her geçen gün daha pahalıya tüketebileceğiz" ifadelerini kullandı.

Çiftçilerin durumu kötüleşiyor

Tarımda suyun en çok kullanıldığı dönemde suya gelen zamlar ve üretim maliyetlerinin artışına dikkat çeken Bakırlıoğlu, "Çiftçilerimiz için daha da kötü günler kapıda gözüküyor. Sulamanın en çok yapıldığı bu dönemde gelen zamlar nedeniyle birçok çiftçimiz yüksek maliyetlerden dolayı ikinci ekimi yapamayacak. Zaten çiftçilerimiz büyük bir borç sarmalında. Borçla üretip ancak borç ödüyorlar. Tarım Bakanlığı’nın 2024 yılı tarımsal destekleme bütçesi 91 milyar 554 milyondu. Oysa çiftçilerimizin bankalara, Tarım Kredi Kooperatiflerine, bayilere olan borcunun 850 milyar lirayı bulduğu ifade ediliyor. Yani çiftçinin borcu, bakanlığın bütçesinin yaklaşık 9 katı. Türkiye’de tarımın acı tablosu maalesef bu. Çiftçi borçla üretiyor, yurttaş borçla tüketiyor" dedi.

Editör: Büşra Babur