Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu, gazetecilere yönelik tehditlerle ilgili önemli bir açıklama yaptı. Sinan Ateş davalarını takip eden gazetecilerin MHP'li yöneticiler tarafından düzenli olarak tehdit edilmesinin suç olduğunu belirten TGC, bu durumun basın özgürlüğüne yönelik ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.

Gazetecilere yönelik tehditler artıyor

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, açıklamasında gazetecilere yönelik tehditlerin kabul edilemez olduğunu belirterek, "Meslektaşlarımızın MHP'li yöneticiler tarafından tehdit edilmesi suçtur. Bu tehditler, hukuka aykırı ve gazetecilerin can güvenliğini tehlikeye atan ciddi bir sorundur" ifadelerine yer verdi.

"Hukukta olmayan tehlikeli bir özgürlük"

Açıklamada, gazetecilere yönelik tehditlerin hukukta yeri olmayan, her an bir gazeteci cinayetine yol açacak kadar tehlikeli bir özgürlük olduğu vurgulandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bu tür tehditlerin basın özgürlüğünü zedelediğini ve demokratik bir toplumda kabul edilemez olduğunu belirtti.

Sinan Ateş davaları ve basın özgürlüğü

Sinan Ateş davalarını takip eden gazetecilerin tehdit edilmesi, bu davaların kamuoyuna doğru ve tarafsız bir şekilde yansıtılmasını engellemeye yönelik bir girişim olarak değerlendiriliyor. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, gazetecilerin görevlerini özgürce yapabilmesi için her türlü tehdide karşı koruma sağlanması gerektiğini vurguladı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden Çağrı: Tehditlere karşı hukuki önlem alınmalı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, gazetecilere yönelik tehditlerin son bulması ve sorumluların hukuk önünde hesap vermesi için yetkililere çağrıda bulundu. "Gazetecilere yönelik tehditler, basın özgürlüğüne ve demokratik değerlere zarar vermektedir. Yetkililer, bu tehditlere karşı derhal hukuki önlemler almalı ve gazetecilerin can güvenliğini sağlamalıdır" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada şu görüşler yer aldı:

“Siyasetçilerin gazetecileri hedef gösterme, fiziksel saldırıya uğramalarına neden olma, işten atılmalarına yol açma, medya organları izlenmesin diye kampanya yapma, fotoğraflarını yayınlayarak içinde ‘kurşun’ kelimesi kullanılan paylaşımlar yapma özgürlükleri olduğunu görüyoruz. Hukukta olmayan bu özgürlük, her an bir gazeteci cinayetine yol açacak kadar tehlikeli bir özgürlüktür. İktidar ortağı MHP yöneticileri, meslektaşlarımızın can ve iş güvenliğini hedefe koyan açıklamalarına her gün bir yenisini eklemektedir.

Gazetecilerin görevi yurttaşların haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına hizmet etmektir. Siyasi cinayetlerin gerçek yüzünün araştırılması da bunlardan biridir. Sinan Ateş cinayeti ve davasıyla ilgili haber yapan meslektaşlarımızın MHP yöneticileri tarafından düzenli tehdit edilmesi suçtur.
Son olarak Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç, Sinan Ateş davasını takip eden gazeteciler İsmail Saymaz, Timur Soykan, Barış Terkoğlu, Alican Uludağ ve Erk Acarer’i hedef alan bir açıklama yaptı. Burak Kılıç gazetecilerin fotoğrafları ve isimleri bulunan görseli paylaşarak ‘Bizler AB ve ABD fonlarının doldurduğu dolma kalemler değiliz, bizler kurşun kalemleriz. Kurşun kalemlerin de bir gün galip geleceğini mutlaka göreceksiniz’ ifadelerini kullandı.

Türkiye ve Suriye’den tarihi adım: Halep Başkonsolosluğu açılıyor Türkiye ve Suriye’den tarihi adım: Halep Başkonsolosluğu açılıyor