Denizli'de yaşanan bir dolandırıcılık olayı, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerde yeni bir tartışma yarattı. Alman turist Jurgen S., Türkiye'deki halı firmasının sunduğu 'VIP müşteri' avantajlarından faydalanarak 40 bin euro değerinde dört halı satın aldı. Ancak, halıların teslimatıyla ilgili yaşanan sorunlar sonucunda, dosyaya takipsizlik kararı verildi.
'VIP Müşteri' daveti ve halı alım süreci
2017 yılında Türkiye’deki halı firmasından ipek halı satın alan Jurgen S., zamanla 'VIP müşteri' olarak çeşitli ücretsiz seyahat davetleri aldı. Haziran 2023'te, Kapadokya-Pamukkale-Antalya güzergahındaki 6 günlük geziye eşiyle birlikte katılma kararı aldı. Gezi sürecinin 4. gününde, yeni halı koleksiyonlarını gösterme bahanesiyle firmaya götürüldü.
Jurgen S., burada 40 bin euro değerinde dört halı satın aldı ve 10 bin euro peşin ödeme yaptı. Kalan 30 bin euro'nun, halılar Almanya’daki adresine teslim edildiğinde ödenmesi planlandı.
Gümrük sorunları ve şikayet süreci
Türkiye'ye döndüğünde, firma yetkilileri ve kendilerini gümrük yetkilisi olarak tanıtan kişiler tarafından aranan Jurgen S., halıların gümrükten geçmesi için kalan parayı ödedi. Ancak, halılar teslim edilmedi. Bunun üzerine Alman turist, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunarak, kendisinin organize bir dolandırıcılığa kurban gittiğini iddia etti. Şikayet sonrası dosya Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı'na devredildi.
Firmanın geri ödeme yapması ve takipsizlik kararı
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığı, halı firmasının 33 bin euro geri ödeme yapması nedeniyle zararın büyük ölçüde giderildiğini belirterek, takipsizlik kararı verdi. Ancak, Jurgen S.'nin avukatı Bahar Özmen, bu karara itiraz etti. Özmen, dolandırıcılığın maddi zararın giderilmesiyle ortadan kalkmadığını ve suçun devam ettiğini öne sürdü. Ayrıca, halı firmasından sızan gizli müşteri bilgileri ile ilgili suç unsurlarını delilleriyle sundu.
Avukat Özmen'in itirazı ve suçun devamı
Avukat Bahar Özmen, dolandırıcılık suçunun şikayete tabi olmadığını ve zararın karşılanmasının suçun ortadan kalkması anlamına gelmediğini belirtti. Özmen, halı firmasındaki yetkililerin ve dolandırıcılık suçunu teşvik edebilecek diğer şüphelilerin hala aynı şirkette çalışmasının, yeni dolandırıcılık vakalarına yol açabileceğini ifade etti.