Televizyon tarihine damga vuran diziler, Türkiye'nin sosyal ve kültürel yapısını yansıtarak izleyicilerin kalbinde taht kurdu. Bizimkiler, Mahallenin Muhtarları, Sıcak Saatler, İkinci Bahar ve Yılan Hikâyesi, farklı temaları ve karakterleri ile televizyon diziciliğinin altın çağını yaşattı. Dizilerde mahalle kültürü, sıradan hayatların sıradışı öyküsü, kendi yağıyla kavrulan insanların hikâyeleri, toplumsal sorunlar işlendi. Bugün lüks rezidanslarda geçen, pahalı arabalara binen karakterlerin temsil edildiği, kıyafet reklamlarının yapıldığı, şatafatlı yaşamların yer aldığı dizilerden farklı olarak halkın içinden çıkmaydı her biri.
Bizimkiler: Bir apartmanın hikâyesi
1989 yılında başlayan Bizimkiler, bir apartman hayatını ve orada yaşayanların günlük yaşamlarını konu alıyordu. Dizinin karakterleri, izleyicilere aile sıcaklığını ve komşuluk ilişkilerini hatırlattı. Sabri Bey, Şükrü Bey, Kapıcı Cafer, Katil Yavuz gibi karakterlerle hafızalara kazındı.
Bizimkiler, 1976 yapımı Kapıcılar Kralı filminin senaryosunu yazan Umur Bugay'ın daha sonra bu filmdeki karakterleri geliştirmesiyle ortaya çıktı. Bir apartmanda yaşayan ailelerin kendi aralarında ve çevreleriyle yaşadıkları ilişkileri komik bir dille anlatıyordu.
Aile bağları, komşuluk, toplumsal dayanışmayı en iyi yansıtan dizilerden oldu.
Mahallenin Muhtarları: Sıcak ve komik mahalle yaşamı
1992 yılında ekranlara gelen Mahallenin Muhtarları, bir mahalledeki esnaf ve sakinlerin günlük hayatını mizahi bir dille anlatıyordu. Dizinin sıcak ve samimi ortamı, izleyicileri ekran başına çekti.
2002'ye kadar tam 10 yıl boyunca ekranlara gelen en uzun soluklu dizilerden oldu. Kandemir Konduk'un senaryosunu yazdığı dizide Erkan Can, Aydan Burhan, Cihat Tamer, Esra Akkaya gibi oyuncuların rol aldı. Mahalle kültürü, dayanışma, esnaf hayatı gibi konular işlendiği Mahallenin Muhtarları'nın öyküsü tarihe şu satırlarla geçti:
1992-1997 yılları arasında Temel, muhtar beyin kızı Fadime'nin peşinden koşturup durdu. Zaman zaman kafasına terlik, süpürge, çiçek fırlattı Fadime. Zor kadındı. Ama sevdasından vazgeçmedi Temel. Uzun süre uğraştırdı Temel'i, en sonunda nişanlandı Temel ve Fadime. Evlenecekleri gün evde ütü yapan Fadime hayallere daldı. Ütü yüzünden yangın çıktı ve Fadime öldü.
1997-2002 yılları arasında ise dizide Temel-Şirin aşkı işlendi.
Sıcak Saatler: Gazetecilik ve aksiyon
1998 yılında yayın hayatına başlayan Sıcak Saatler, gazetecilik mesleğinin zorluklarını ve maceralarını konu alıyordu. Mehmet Aslantuğ (Sedat Yalçın), Arzum Onan (Buket Yalçın), Aytaç Yörükaslan (Beykozlu Remzi Baba), Sevda Ferdağ (Cahide Sultan), Nihat Nikerel (Cehennem Cevdet) gibi güçlü oyuncu kadrosuyla televizyon tarihinde iz bıraktı.
Televizyon dizi tarihinin gazeteciliği konu alan tek dizisi oldu. Ahmet Yurdakul'un seneryosunu yazdığı Sıcak Saatler'de dönemin güncel ve toplumsal konuları işlendi.
Konusu
Sedat Yalçın, gözü pek bir televizyon gazetecisidir. Zorlu ve esrarengiz maceraların içine girmekten geri durmayacaktır. Buket Hazal ise Sedat Yalçın'ın ekibine yeni katılanlardan biridir. Önce sürtüşmelerle başlayan arkadaşlıkları, bu ilişkinin farklı boyutlara kaymasını engellemeyecektir. Remzi Baba, Cehennem Cevdet, Rıfat Hazal, Komiser Doğan, gazeteci Coşkun ve Ayşe ile diğer karakterler ise bu maceranın içinde kendilerine bir köşe kapmaktan geri durmayacaklardır.
İkinci Bahar: İkinci şanslar ve aşk
1998 yılında başlayan İkinci Bahar, hayatın ikinci yarısında bulunan iki insanın aşk ve aile ilişkilerini konu alıyordu.
İkinci Bahar, 1998-2001 yılları arasında atv'de yayımlandı. Başrollerinde sinema ve tiyatro tarihinin mihenk taşları olan Türkan Şoray ve Şener Şen oynadı. İki oyuncunun müthiş uyumu, diziye ayrı bir tat kattı.
İstanbul Samatya'da çekilen İkinci Bahar, 37 bölüm sürdü.
İkinci Bahar, Gaziantep'li kebap ustası Ali Haydar (Şener Şen) ile Hanım (Türkan Şoray) adlı işe ihtiyacı olan iki çocuklu dul bir kadının hayat mücadelesinde, her türlü zorluk içinde işte ve aşkta "İkinci Bahar"ı yaşamaya başlamalarının hikâyesi oldu.
Yılan Hikâyesi: Köylü kızı ile Memoli'nin hikâyesi
1999 yılında başlayan Yılan Hikâyesi, köyden şehre gelen ve adalet arayışındaki genç bir kadının hikâyesini anlatıyordu. Meltem Cumbul ve Memet Ali Alabora'nın başrollerini paylaştığı; Ayten Gökçer, Çetin Tekindor, Süleyman Turan, Emre Kınay gibi sinema ve tiyatronun usta isimlerinin oynadığı polisiye dizi, büyük ilgi gördü.
Konusu
Osman Yağmurdereli'nin yapımcılığını, Tayfun Güneyer'in senaristliğini üstlendiği, Ali Otyam'ın müziklerini yaptığı dizide Komiser Memoli (Memet Ali Alabora) başarılı bir polistir. Karanlık çetelerin ve mafyanın birçok işini bozduğundan çok düşmanı vardır. Memoli'nin oğlu Can, mafya tarafından öldürülür. Bunun üzerine Memoli hayata küser ve sadece işine odaklanır. O günden sonra kötü adamların kâbusu olur.
Zeyno, yani Zeynep (Meltem Cumbul), köyden kanlısı Erkan'ı (Emre Kınay) bulmak için şehre gelmiş ve yardım etmesi için Memoli'yi bulmuştur. Babası öğretmen olan Memoli küçük yaşlarda bir dönem Zeyno'nun köyünde yaşamışlardır. Zeyno, Memoli'yi bulduktan sonra o da bu maceranın içinde yer alacaktır. Kanlısı Erkan, Hasan Ağa'nın yeğenidir. Hasan Ağa ise büyük bir mafya patronudur. Kral, yani Sinan (Çetin Tekindor), kendisine öldü süsü vererek ortadan kaybolmuş, ama işleri gizliden gizliye yönetmektedir. Dizideki en gizemli ve büyük mafya patronudur. Dizide en ilgi çeken ve sıra dışı olan konudur.