İzmir’in 90 kilometre güneydoğusunda, Güme Dağları’nın eteklerinde yer alan Tire, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda el zanaatlarıyla da dikkat çekiyor. Beledi dokuması, yorgancılık ve nalıncılık gibi geleneksel sanatlar, kasabanın kültürel mirasını koruyan başlıca öğeler.
Beledi dokuması: Yüzyılların sanatı
Tire’nin en meşhur el sanatı olan Beledi dokuması, 16. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahip. Türkiye’nin en eski dokuma sanatlarından biri olan bu teknik, ince işçilik ve büyük bir sabır gerektiriyor. Beledi dokumaları, 24 çerçeveli ve 16 pedallı tezgâhlarda dokunarak çift katlı, dayanıklı ürünler ortaya çıkıyor. Zeminde yeşil, kırmızı veya koyu mavi renkler kullanılırken, motiflerde ise beyaz ve sarı tercih ediliyor. Bu geleneksel dokuma, özellikle yorgan, döşek ve perde yapımında kullanılıyor.
Tahtakale Çarşısı: Tarih ve zanaat buluşması
Tire’nin tarihi çarşısı, ziyaretçilere sadece alışveriş değil, aynı zamanda bir zaman yolculuğu sunuyor. 600 yıllık geçmişe sahip Tahtakale Çarşısı, Osmanlı döneminin ilk çarşı planına sahip ve bugün hâlâ faaliyette. Rengârenk dükkânlarda Tire’nin ünlü keçeleri, ipek örtüler ve dokuma ürünleri sergileniyor. Çarşıyı dolaşırken hem tarihe tanıklık ediyor hem de bu el sanatlarının hâlâ canlı olduğunu görmek mümkün.
Yorgancılık ve nalıncılık: Tire’nin diğer marifetleri
Tire’nin dokumacılık dışında öne çıkan bir diğer geleneksel zanaatı ise yorgancılık. El yapımı yorganlar, kalın ve dayanıklı dokumalarıyla bilinirken, kasabanın nalıncı ustaları da ahşap nalın üretimi konusunda uzman. Yüzyıllardır süregelen bu zanaatlar, günümüzde de devam ederek Tire’nin kültürel zenginliğine katkı sağlıyor.
