Tire, 13. yüzyılda Türk hakimiyetine geçtikten sonra Osmanlı döneminde Aydın vilayeti sancağı olarak önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Zengin kültürel mirasını üretim ve ticaretle gelecek nesillere aktaran Tire, urgan üretimi, beledi dokumacılığı, nalıncılık ve keçecilik gibi kaybolmaya yüz tutan mesleklerle de dikkat çekiyor. İlçenin en büyük değerlerinden biri ise tarihi açık hava pazarıdır.

Atatürk’e “Gazi” unvanı verilişinin 103. yıl dönümü Aliağa’da kutlandı Atatürk’e “Gazi” unvanı verilişinin 103. yıl dönümü Aliağa’da kutlandı

Her hafta Salı günü kurulan Tire Pazarı, Ege'nin verimli ovalarında yetiştirilen sebze ve meyveler, mevsimine göre yabani otlar, et ve süt ürünleri ile iğne oyası ve kanaviçe gibi el emeği ürünlerle ziyaretçilerine rengarenk bir alışveriş deneyimi sunuyor. Pazar, sabah 08.30'da belediye hoparlöründen okunan "şükür, bereket ve helal kazanç duası" ile başlıyor.

Turistlerin ilgi odağı

Ege mutfağı ve kültürünü tanımak isteyen çok sayıda yerli ve yabancı turisti ağırlayan pazara, turizm şirketleri özel turlar düzenliyor. İzmir, Aydın ve Manisa gibi illerden kalkan otobüslerle pazara gelenler arasında yabancı turistler de bulunuyor.

Türkiye'nin en büyük açık hava pazarı

Tire Pazarcılar Odası Başkanı Cengiz Kaşan, Tire Salı Pazarı'nın tezgah sayısı ve ürün çeşitliliği açısından benzersiz olduğunu belirtti. Kaşan, "Pazarımız, Türkiye'nin en büyük açık hava pazarıdır. 1800 pazarcı ekmek yemektedir buradan. Bizim pazarımızın tarihi 1450'li yıllara uzanıyor. Salı Pazarı ilçenin en büyük marka değeri. Çevre illerden, ilçelerden misafirlerimiz geliyor. İzmir'den, pazara turist taşıyan otobüsler geliyor. Sabah gelip akşama kadar pazarı geziyorlar." dedi.

Gelenek devam ediyor

1980-1999 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Nazım Çulcu, pazarda alışveriş öncesi yapılan dua geleneğinin urgancılara dayandığını anlattı. Çulcu, "Tire'nin geçmişte urgan üretim merkezi olduğunu, bu nedenle denizcilerin uğrak noktası olduğunu anlatan Çulcu, "1960'lı yıllara kadar ilçemizde urgancılık meşhurdu, o dönem burada urgan pazarı kurulurdu. O urgancılar alışverişe başlamadan önce pazar duası yapardı. O dua yapılmadan hiçbir şeyi ellemezlerdi. Biz göreve geldikten sonra bu duayı pazarda yaptırmaya başladık." diye konuştu.

Editör: Sedef Didem Ezme