Temiz İzmir için bitmeyen yolculuk

Her sabah temiz bir İzmir’e uyanmanın ardında yatan görünmez bir emek var. Şehrimizin gizli kahramanları, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin temizlik ekipleri, şehri temiz tutmak için gece gündüz demeden çalışıyor.

Abone Ol

Kentin dört bir yanını temizleyen bu ekipler, devasa bir araç filosuyla birlikte, her gün 22 bin kilometre yol yaparak İzmir’in sokaklarını, caddelerini ve meydanlarını pırıl pırıl hale getiriyor.

Bu mesafe, iki günde bir dünya turuna eşdeğer. Şehir temizliği, dikkat edilmesi gereken çok önemli bir süreç ve sadece çalışanların değil, hepimizin ortak sorumluluğunda.

Her gün İzmir’in dört bir yanından 5 bin tondan fazla evsel atık toplanıyor.

Bu atıklar sadece caddelerden ve sokaklardan değil, aynı zamanda ilçe belediyeleri tarafından atık transfer merkezlerine getiriliyor. İzmir’in 20 ilçesindeki transfer merkezlerinde toplanan bu atıklar, toplamda 200 sefer yapan 88 atık transfer aracı ile Harmandalı, Ödemiş ve Bergama’daki bertaraf tesislerine taşınıyor.

İzmir’in temiz kalması için bu ekiplerin günlük yaptığı yolculuk, sadece şehir için değil, doğa ve geleceğimiz için büyük bir mücadeleyi temsil ediyor.

Ancak tüm bu süreçlerin arkasında yatan önemli bir gerçek var: temizlik ciddi bir maliyet gerektiriyor. Günlük atık transferi maliyeti, yaklaşık 2 ila 3 milyon lira arasında değişiyor. Atıkların toplanması, taşınması ve bertaraf edilmesi, belediyeye büyük bir mali yük bindiriyor.

Bu yüzden, vatandaşların da sürece katılımı oldukça önemli. İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanı Cumhur Ağcahan, şehir temizliği konusunda yalnızca belediyenin değil, tüm halkın sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekiyor. “Evlerimizde çöplerimizi ayrıştırmalı ve geri dönüşüm konteynırına atmalıyız. Sıfır atık yaklaşımını benimsemek, gelecek kuşaklara daha yaşanabilir bir kent bırakmanın en basit yollarından biri,” diyor.

 Artan nüfus ve tüketim alışkanlıkları nedeniyle, İzmir gibi büyük şehirlerde evsel atık miktarı da her geçen gün artıyor. Bu atıkların doğru şekilde toplanması, taşınması ve bertaraf edilmesi yalnızca temiz bir çevre için değil, aynı zamanda halk sağlığı için de büyük önem taşıyor.  Bu süreç yalnızca bir temizlik operasyonu değil, aynı zamanda büyük bir çevre mücadelesi.

Peki, bu kadar devasa bir çaba sarf edilirken biz bireyler olarak ne yapmalıyız? Aslında cevap çok basit: çöplerimizi ayrıştırarak toplamak ve çevremizi temiz tutmak.

Evlerimizde başlayacak küçük adımlar, büyük farklar yaratabilir. Hepimiz, geri dönüşüme uygun malzemeleri doğru şekilde ayrıştırıp konteynırlara bırakarak bu sürece aktif katkıda bulunabiliriz. Plastik, cam, kağıt ve organik atıkları doğru şekilde ayırmak, hem belediyelerin yükünü hafifletir hem de çevre kirliliğini ciddi anlamda azaltır. İzmir’in sokakları, caddeleri ve meydanları hepimizin ortak yaşam alanı; bu alanları kirletmemek, temiz tutmak da yine bizim elimizde.

Unutmayalım ki, geleceğimiz çocuklarımıza bırakacağımız mirasta saklı. Onlara temiz, sağlıklı ve yaşanabilir bir şehir bırakmak için bugün hepimizin üzerine düşen sorumluluklar var. İzmir’in tertemiz kalması, sadece belediyenin değil, her İzmirlinin katkılarıyla mümkün olabilir.

GÜNÜN SÖZÜ

İzmir hepimizin evi , kendi evimiz gibi temiz tutmalıyız