Düzce'nin Konuralp bölgesinde yaşayan 52 yaşındaki telkari ustası Muharrem Güneş, 38 yıldır el sanatlarına olan tutkusunu sürdürüyor. 1986 yılında Beypazarı'nda amca çocukları Halil İbrahim ve Abdullah Güneş'in atölyelerinde telkari sanatını öğrenmeye başlayan Güneş, beş yıl içinde ustalık belgesini aldı.
Sayısız telkari kursu
Güneş, Beypazarı ve Düzce'deki halk eğitim merkezlerinde, Bolu'nun Kıbrıscık ilçesinde ise belediye bünyesinde telkari kursları verdi. 20 metrekarelik atölyesinde takı, süs ve hediyelik eşya üretimine devam eden Güneş, ahilik kültürüyle öğrendiği bu sanatı geleceğe taşımak için gençlere dersler veriyor.
Müşterilerin çoğu İstanbul'dan
Muharrem Güneş, telkarinin altın, gümüş ve bakır tellerin birleştirilmesiyle yapılan Süryani sanatı olduğunu belirtiyor. Güneş, özellikle bakırdan süs ve hediyelik eşya yapıyor ve kına gecelerinde kullanılan gümüş ve altın kaplama kemerler üretiyor. Müşterilerinin çoğu İstanbul'dan geliyor ve Kapalı Çarşı'da ürünlerini bulabiliyor.
Güneş, tel halindeki altın, gümüş ve bakırı silindirlerle şekillendirip kalıplarına sarıyor. Telleri kıvırıp eriterek işlemeye alan Güneş, genellikle çiçek ve kelebek motifleri ile süslemeler yapıyor. Müşterilerin isteklerine göre tasarımlar yaparken, kendi geliştirdiği motifleri de kullanıyor.
Usta öğretici olarak 17 yıl
2018'de Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan "geleneksel el sanatçısı" unvanını alan Güneş, yaklaşık 17 yıldır usta öğretici olarak görev yapıyor. Beypazarı'nda başlayan sanat yolculuğu, Düzce'de devam ediyor. Güneş, Bolu'nun Kıbrıscık ilçesinde verdiği kurslarla en az 200 kişiye telkari sanatını öğretti ve bu kişilerden 15'i kalfalık ve ustalık belgesi aldı. Emekli olmasına rağmen, gençlere bu sanatı öğretmeye devam etmek istiyor.
Telkari sanatını öğrenmek isteyen gençlere kapı açık
Muharrem Güneş, "Telkari sanatını ilk günkü heyecanla sürdürüyorum. Bu sanatı öğrenmek isteyen gençlerimiz olursa, onlara da öğretmeye devam etmek istiyorum." diyor. Geleneksel el sanatlarının unutulmaması ve gelecek nesillere aktarılması için çalışmalarını sürdüren Güneş'in atölyesinde, altın, gümüş ve bakırın dansı hiç bitmiyor.
