Bingöl’ün Karlıova ilçesinde 4.1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgedeki fay hatları hakkında endişe verici bir uyarı yapıldı. Bingöl Üniversitesi'nden Dr. Kenan Akbayram, bölgedeki fay hareketlerinin büyük bir felakete yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Saadet Yüksel: "Türkiye aleyhine AİHM'de 24 bin dava dosyası var" Saadet Yüksel: "Türkiye aleyhine AİHM'de 24 bin dava dosyası var"

Korkutan açıklama: Kahramanmaraş depremleri tekrar edebilir

Geçtiğimiz günlerde Bingöl'ün Karlıova ilçesinde meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki deprem, bölgedeki fay hatlarını inceleyen uzmanları alarma geçirdi. Bingöl Üniversitesi Enerji, Çevre ve Doğal Afet Araştırmaları Merkezi'nde görevli Dr. Kenan Akbayram, bu depremin sadece başlangıç olabileceği ve bölgede büyük bir depremin yaşanabileceği konusunda uyarıda bulundu. Akbayram, Bingöl ve çevresinde uzun yıllardır yapılan fay çalışmaları sonucunda, bu bölgenin büyük bir deprem riskine sahip olduğunu belirtti.

Bingöl'de büyük depremler bekleniyor

Dr. Akbayram’ın açıklamalarına göre, Bingöl ve çevresinde uzun zamandır önemli bir deprem meydana gelmedi ve bu durum bölgedeki fayların büyük bir stres altında olduğunu gösteriyor. Akbayram, Yedisu Fay Zonu’nda olası bir 7.2 ile 7.4 büyüklüğündeki depremin her an gerçekleşebileceğini ifade etti. Kuzey Anadolu Fay Zonu ve Doğu Anadolu Fay Zonu’nun kesişiminde bulunan Bingöl, bu fayların kırılmamış bölgelerinde büyük bir risk taşıyor.

Deprem Mega

"Kahramanmaraş depremlerinin tekrarı mümkün"

Dr. Akbayram, Bingöl’de meydana gelen depremlerle ilgili olarak “Bingöl’de Kahramanmaraş depremlerinin aynısı yaşanabilir” uyarısında bulundu. 18 Ağustos’ta meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki depremin Varto, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay zonlarının kesişim noktalarında gerçekleştiğine dikkat çeken Akbayram, bu bölgelerde büyük bir deprem riskinin bulunduğunu belirtti. Akbayram, bu olasılığın göz önüne alınarak gerekli hazırlıkların yapılması gerektiğini vurguladı.

Güvenlik önlemleri

Deprem riskine karşı alınması gereken önlemler hakkında da bilgiler veren Dr. Akbayram, mühendislik çalışmaları ve mikro bölgeleme çalışmalarıyla zeminlerin özelliklerinin iyi tanımlanması gerektiğini söyledi. Bu çalışmaların imar planlarına ve yeni şehircilik yapısına entegre edilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, bina risk analizlerinin yapılması ve olası deprem senaryolarına göre önceden hazırlık yapılmasının önemine dikkat çekti.

Editör: Kardelen Başol