Türk spor basınının usta isimlerinden Ercan Güven, geçirdiği kalp krizi sonucu 66 yaşında hayata veda etti. Milliyet gazetesinde 1980'li yıllardan itibaren spor yazılarıyla büyük bir kitleye hitap eden Güven, kendine has üslubu ve keskin analizleriyle tanınıyordu.
Ercan Güven kimdir?
Ercan Güven, spor yazarlığına 1980’li yıllarda Milliyet gazetesinde adım attı. Türk spor medyasına kazandırdığı derinlikli yorumlar ve esprili diliyle kısa sürede sevilen bir kalem haline geldi. Spor dünyasındaki olayları sadece haber değil, aynı zamanda toplumsal bir analiz olarak ele alan Güven, futbol başta olmak üzere pek çok spor dalında önemli değerlendirmelere imza attı.
Güven’in gazetecilik kariyerinde önemli bir yeri olan isim ise amcası, Türkiye spor basınının efsane isimlerinden Namık Sevik'ti. Sevik, Türk basınına spor sayfası kavramını kazandıran kişi olarak bilinir ve pek çok gazeteciyi yetiştiren bir duayendir. Ercan Güven de bu mirasın izinden giderek, spor medyasına farklı bir bakış açısı getirdi.
Spor dünyasında derin izler bıraktı
Ercan Güven, spor yazılarında sadece maç sonuçlarına ve istatistiklere değil, aynı zamanda spora dair sosyal ve kültürel meselelere de yer verdi. Bu yönüyle okurlarını derin düşüncelere sevk eden bir yazar olarak öne çıktı. Özellikle futbol üzerine yaptığı zekice analizleri ve yerinde eleştirileriyle geniş bir okuyucu kitlesi kazandı.
Son yazılarından birinde, önümüzdeki Galatasaray derbisi hakkında şunları kaleme almıştı: “Mourinho’nun zekası ve bazı sinir bozucu tercihleri dışında, sahadaki futbol adına 'bomba ihbarında' bulunuyorum. Galatasaray ya içine doğru, ya dışarı patlayabilir, dikkat!”
Bu tür çarpıcı ifadeler ve analitik yaklaşımları, Güven’in yazılarını sporseverler için vazgeçilmez kılan en önemli unsurlardan biriydi.
Kalp krizi sonucu vefat etti
Ercan Güven'in, ani bir kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği öğrenildi. Vefat haberi, spor camiasında ve sevenleri arasında derin bir üzüntüyle karşılandı. Uzun yıllar boyunca Milliyet gazetesinde sürdürdüğü başarılı gazetecilik kariyeri ve özgün kalemiyle spor basınında önemli bir boşluk bıraktı.
