FATİH ÖZKILINÇ-İzmir Büyükşehir Belediye(İZBB) Meclisi nisan ayı olağan toplantısı üçüncü birleşimi Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde belediye meclis salonunda gerçekleştirildi. Oturumda İZBB  ve ESHOT Genel Müdürlüğü 2022 yılı faaliyet raporu görüşmeleri tartışmalara neden oldu. Yaklaşık 5 saat süren oturumda Cumhur İttifakı meclis üyeleri eleştirilerde bulunurken İZBB Başkanı Soyer de yanıt verdi. Başkan Soyer, "İzmir’de dört yıldır bir yandan icraatlarımızı yürütüyor, diğer yandan bu vahşi siyasetle mücadele ediyoruz. Bugüne kadar sığ siyasetin bize, gençlerimize, çocuklarımıza ve şehrimize bunu yapmasına asla izin vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz. Kavgamız, sadece hırsız ve harami çeteleriyle oldu. Bundan sonra da o kavgaya devam edeceğiz” dedi.

Başkan Soyer, konuşmasının devamında şunları kaydetti:

MAZERET ÜRETMEDİK

"Dört yıl önceki seçim kampanyamızdan bu yana şehrimiz için büyük bir hayalimiz var: İzmir’in refahını büyütmek ve onun adil paylaşımını sağlamak. 2020-2024 stratejik planımızda bu hedefe ulaşmanın kapsamlı bir yol haritasını ortaya koymuştuk. Bu plan, bir yandan Birleşmiş Milletler’in sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle yüzde yüz uyumlu olduğu için İzmir’i dünyayla bütünleştiriyor, diğer yandan İzmir’in yerel önceliklerine dair çözümler üretiyor. Üçüncü uygulama yılını tamamladığımız stratejik planımızın odağında, koşullar ne olursa olsun bir şeyleri dönüştürmenin mümkün olduğu inancı yatıyor. 7 stratejik amaç ve 27 hedeften oluşan bu planı Meclis’imizin onayladığı günde, elbette şunların olacağını henüz bilmiyorduk; 30 Ekim İzmir depremi, şehrimiz tarihinin en büyük orman yangını, seller ve tsunami, modern zamanların ilk ve tek pandemisi, doların dört kat artması, ülkemizin, Cumhuriyetin yüzüncü yılında büyük bir ekonomik enkazın altında kalacağı… Tüm bunları birlikte yaşadık ve ülkece büyük dersler çıkardık. Cesaretin ve uyumun ne kadar değerli olduğunu da işte bu zor günlerde göğüs göğse mücadele ederken daha da iyi öğrendik. Mazeret üretmedik, ‘engelleniyoruz’ gerekçesinin arkasına sığınmadık. Yorulup bir köşede beklemedik. Kaderimize küsmedik. Birlik ve beraberlikten aldığımız güçle her engelin karşısına cesaretle çıktık ve aramızdaki uyumu çoğaltarak her birinin üstesinden gelmeye gayret ettik. Bu süreçte her ne pahasına olursa olsun asıl hedefimizden, yani İzmir’in refahını büyüterek onun adil paylaşımını sağlamaktan asla vazgeçmedik. 

TOPLAM 38.6 MİLYAR YATIRIM

Korkunç bir enflasyonist ortam ve yoksulluğun derinleşmesi karşısında sosyal yardım bütçemizi yıldan yıla daha da büyüttük. Bu doğrultuda ilçe belediyelerimizle de omuz omuza çalıştık ve ilçe belediyelerimizin kamulaştırma çalışmaları ve projelerine de yaklaşık 68 milyon liralık maddi destek sağladık. Bu irademiz, üçüncü yılını tamamladığımız beş yıllık Stratejik Planı’nın içeriği kadar, onu uygulama biçimimiz hakkında da çok değerli ipuçları veriyor. Planımızı uygularken biçimle ilgili esas aldığımız diğer ilkelerimiz ise yatırım projelerine ayırdığımız pay ve bütçe disiplinimiz… 2020 ve 2022 arasında yatırım projelerine ayrılan pay sırasıyla şöyle: 2020’de 42.8, 2021’de 31.9, 2022’de ise 31.6. 2021 ve 2022’de her türlü zorluğa rağmen bu oranları yakaladık. Görev süremiz boyunca İzmir’e kazandırdığımız toplam yatırım bedeli ise 1.8 Milyar Euro, yani bugünkü değerle, 38.6 milyar Türk Lirası… Pek çoğunuz biliyorsunuz ama burada bir kere daha ifade edeyim. Bu oranlar, Türkiye’deki pek çok kamu kuruluşu ve belediyenin çok üzerinde… 


CHP'Lİ BELEDİYELERE KREDİ KULLANDIRMIYORLAR

Bütçe disiplini açısından ise iki temel göstergeden bahsetmek istiyorum. Birincisi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Belediyemize verdiği kredi notu. Fitch’in değerlendirme raporuna göre İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kredi notu göreve geldiğimiz günden bu yana en üst düzeyde, yani AAA… Daha da önemlisi, döviz cinsinden değerlendirdiğimizde tüm bu zor koşullara rağmen borçlarımızı azalttık. 1 Nisan 2019 tarihinde görevi devraldığımızda dış borcumuz 649 Milyon Euro tutarındaydı. 31 Mart 2023 tarihi itibarıyla bu miktar 587 Milyon Euro. Aradan geçen dört yılda 470 milyon Euro değerinde borç ödemesi yaptık, 459 milyon Euro miktarında ise yeni borç aldık. Bu borçların çok büyük kısmının kendi kendini geri ödeme kabiliyetine sahip metro yatırımlarımız için alındığını bir kere daha belirtmek isterim. Toplam borçlanma limitimiz 94 milyar lira… İZBB bunun yüzde 16’sını kullanıyor. Ancak sadece kamu değil özel bankalar da CHP’li belediyelere kredi kullandırmıyorlar. 


YATIRIMIN YÜZDE 78'İNİ BİZ YAPTIK

İzmir’e kim yatırım yapıyor? İzmir Valiliği verilerine göre; 2023 mart sonu itibarıyla İzmir’e yapılan toplan yatırım 1.9 milyar lira, bunun 1.5 milyarını İZBB ve İZSU yapmış, yani İzmir’e toplam yatırımın yüzde 78’ini biz yapmışız. Kalanı merkezi idare ve ilçe belediyelerine ait… İzmir’e 2022 yılında yapılan toplam yatırım 8.3 milyar, bunun 5 milyarını yine İZBB ve İZSU yapmış, kalanı merkezi idare ve ilçe belediyeleri… Son 4 yılda 741 milyon taşınmaz satışı yapmışız, bunların büyük çoğunluğu konut satışı… Bu da lojmanlarla ilgili yapılan düzenlemeden dolayı zorunluydu. İzBB olarak aynı zaman dilimi içinde 828 milyon liralık da kamulaştırma yapmışız. Sattığımızdan daha fazlasını almışız. Maliye hazinesi ne yapmış; 1.4 milyar satış yapmış. 

14 MAYIS'TAN SONRE DEĞİŞECEK

Elbette gönül arzu ederdi ki İzmir’de üzerinde “U” harfi olan metro hatları olsun ve Belediyemiz kısıtlı imkanları ile bu borç yüklerinin altına girmesin. Ne yazık ki olmadı. Böylesine büyük yatırımları Belediyemiz imkanlarıyla yapmak zorunda kaldık ve elbette bu görevimizi gururla sürdürüyoruz. Biliyorum ki 14 Mayıs’tan sonra bu durum değişecek ve yüzümüz gülecek. İzmir hak ettiğinin 40’ta birini değil… Tamamını alacak. İzmir hakkını alacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi ülkemizin içinden geçtiği büyük ekonomik buhrana rağmen bütçe disiplini açısından en saygıdeğer kamu kuruluşlarından biridir. Her biriniz bununla iftihar edebilirsiniz. İzmir’in seçilmiş tüm meclis üyelerinin bu başarıda payı olduğuna hiç şüphem yok ve bu başarımızla ne kadar iftihar etsek az.


MALİYETLER BU KADAR YÜKSELMESEYDİ…

Seçim vaatlerimiz arasında yer alan asfaltta rekor hedefimiz doğrultusunda merkez ilçelerin ana arterlerinden en uzak köy yollarına kadar yol yapım, bakım ve yenileme faaliyetlerini sürdürüyoruz. Çalışmalarımız defalarca katlanan maliyet artışlarına rağmen aralıksız devam ediyor. Elinizdeki raporlarda da beyan ettiğimiz üzere, asfalt serim miktarında hedefimiz olan 1 milyon 450 bin tonun altında kalarak 773 bin 612 tonluk serim gerçekleştirdik. Yüzde elli oranındaki bu hedef sapması, neredeyse üç kat artan maliyetlerin kaçınılmaz bir sonucu. Şayet maliyetler bu kadar ani bir şekilde yükselmeseydi, 2022’de asfalt çalışmalarına ayırdığımız kaynakla hedefimizin tam 1.5 misli kadar, yani 2 milyon tondan fazla serim yapacaktık. Türkiye’nin içinden geçtiği ekonomik krize rağmen, 2022’de 2021’e göre daha yüksek miktarda asfalt serimi yapmayı başardık. Diğer taraftan sathi kaplama maliyetlerinin görece daha düşük olması nedeniyle arazi yolu kaplama miktarının artırılmasına öncelik verdik. Böylelikle 2022’de arazi yolları için konulan 1 milyon 860 bin metrekare hedefin çok üzerinde, 3.994.045 metrekare sathi kaplama gerçekleştirdik. 2022 yılında su yolları üzerinde dört köprü yapmayı planlarken toplam beş köprünün inşaatını tamamladık. Konak ile Bornova arasını 10 dakikaya indirerek kent trafiğini rahatlatacak Buca Onat Tünelindeki çalışmalarımız da 2022 yılında devam etti. 1 milyar 150 milyon liralık bu yatırım Yeşildere EXPO ve Buca Metrosu projeleri için önemli bir kaldıraç olacak. Buca Onat Tüneli ile ilgili bilgi vermek isterim; ilk ihale Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gereği tasfiye olmuş, ikinci ihale KİK’de bir yıl beklemiş, 6 ay mahkeme durdurmuş. İnanılmaz bir zaman kaybı olmuş bizim inisiyatifimiz dışında… Buna rağmen viyadük tamamlandı, mayıs ayının ilk haftasında trafiğe açacağız. 


DİRENÇLİ KENT ÇALIŞMALARI

Göreve gelir gelmez, 30 Ekim depreminden de önce, Toplum Sağlığı Dairesi Başkanlığı’nı, İklim Değişikliği ve Çevre Koruma Kontrol Dairesi Başkanlığı’nı ve ardından Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı’nı kurmuştuk.  Şehrimizin depremsellik araştırması ve zemin davranış modelini oluşturmak için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ODTÜ ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile işbirliği protokolü imzaladık. Bir yandan fayların incelendiği depremsellik araştırmamız sürerken diğer yandan zemin yapısı ile zemin davranış özelliklerini modelleme çalışmalarını da Bornova’dan başlattık. Projemiz doğrultusunda Bayraklı, Bornova ve Konak sınırları içerisinde toplamda, 12 bin hektarlık alanda mikro-bölgeleme etüt çalışmaları yürütüyoruz. Bir diğer önemli projemiz, İzmir’in yapı envanteri çalışmaları. İzmir’de attığımız ilk adımlardan biri, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile protokol imzalayarak İzmir’in yapı stokunu çıkarmak oldu. İzmir’deki yapı stokunun yüzde 80’i eski ve nizami değil. İMO iş birliğinde başlattığımız çalışmaya, 30 Ekim İzmir depreminde en fazla hasar alan Bayraklı ilçemizden başladık ve her binanın deprem karnesi çıkarıldı. Bayraklı’da 31 bin 146 yapının kimlik belgesini hazırladık. Yapıları deprem güvenliğine göre önceliklendirdik. Böylece yüksek öncelikli bölgelerimizi belirleyerek kentsel iyileştirme modellerimizi üretiyoruz. Bornova ilçemizde devam eden çalışmamız kapsamında ise 62 bin yapının incelemesi yoğun biçimde devam ediyor. Hedefimiz Eylül 2023’e kadar Bornova’yı da tamamlayarak toplam 93 bin binayı taramış olmak. Eylül 2023 ve Eylül 2024 arasında ise Konak, Karşıyaka ve Çiğli gibi ilçelerde de çalışarak kent merkezindeki 315 bin binanın incelemesini bitireceğiz. Eski yıllarda yapılan Balçova ve Seferihisar taramalarını ise yenileyeceğiz. Bugüne kadar yapı envanterlerini ilçeler ölçeğinde çıkarıyorduk. Yakın bir zaman önce, İzmir’in hangi ilçesinde olursa olsun başvuran her vatandaşımıza binalarının deprem karnesini çıkarmak için ücretsiz destek olmaya başladık. Bu çalışmalarımız haricinde depreme hazırlık ile ilgili bir başka adım daha attık. Çiğli ilçemizde, Ege Şehir şirketimiz altında Türkiye’nin en kapsamlı yapı ve zemin laboratuvarını kurduk. 


2 MİLYAR 750 MİLYON LİRALIK DÖNÜŞÜM


Kentsel dönüşüm, depreme hazırlık çalışmalarımızın bir diğer başlığı. Türkiye’de örnek bir kentsel dönüşüm modeli uygulayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, şehrimizdeki riskli konut alanlarını, etaplar halinde güvenli hale getirmeye devam ediyor. Kentsel dönüşüm mevzuatında bildiğiniz gibi pek çok eksiklik var. Tüm bu eksiklik ve yetersizliklerine rağmen üç yıldır icraat üretiyoruz. Yerinde ve yüzde yüz uzlaşı modeliyle yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları İZBETON'un yapım sürecine dâhil edilmesiyle hız kazandı. İzmir’in pek çok yerinde dönüşüm seferberliği başlattık ve sadece iki yıl içinde Ege Mahallesi’nde 494 milyon, Örnekköy’de 1 milyar 200 milyon, Gaziemir’de 400 milyon, Uzundere’de 680 milyon lira olmak üzere yaklaşık 2 milyar 750 milyon lira ihale bedeli olan kentsel dönüşüm çalışmaları yaptık. Uzun yıllardır kentsel dönüşümde yavaşlayan süreci hızlandırmak ve tıkanıklıkları aşmak için belediye şirketimiz İZBETON’u ihale süreçlerine dâhil ettik. İzmirlinin hak ettiği güvenli ve sağlıklı konutlara kavuşmasını sağlamak için altı bölgede 248 hektarlık alanda çalışmalarımıza başladık. Gaziemir, Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe ve Örnekköy’de dönüşüm aynı anda başladı ve devam ediyor. Bugüne kadar 960 bağımsız birimin hak sahiplerine anahtar teslimi yapıldı. 4 bin 454 bağımsız birimin yapımı ise devam ediyor. Bin 307 bağımsız birimin daha yapılması içinse meclis kararı aldık. Kooperatifçilik modelinin depremzedeler için de uygulamaya konduğu Halk Konut projesini Türkiye’de ilk kez İzmir’de başlattık. İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerimiz İZBETON ve Ege Şehir ile Bayraklı Belediyesi şirketi Baybel, Halk Konut Projesi’nin paydaşları oldu.Türkiye’nin her yerinde model olacak bir uygulamayı yine İzmir başlatmış oldu.  Yuvaları yıkılan, evleri yaşanamaz hale gelen depremzede vatandaşlarımız için hayata geçirdiğimiz bu model sayesinde, kooperatif çatısı altında örgütlenen herkese kendi konutlarını yapabilmeleri için güvence sunuyoruz. Dilber Apartmanı ile başlayan Halk Konut çığ gibi büyüdü. Projemize kurulma aşamasındaki 21 kooperatif dahil olduğunda 3 bin bağımsız birim ve yaklaşık 150 bin metrekare inşaat alanını kapsamış olacağız.


MERKEZİ HÜKÜMETTEN DE İSTİYORUZ

Biz İzmir’de kentsel dönüşümü “mekânsal adalet” ilkesiyle tanımladık. Kentsel yenileme için ortaya koyduğumuz model, Halk Konut olarak adlandırdığımız kooperatif örgütlenmesiyle emsalsiz bir imeceye dönüştü. Bu uğurda hiçbir engelin önümüze çıkmasına izin vermedik ve bu yönde çalışmaya devam edeceğiz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yatırım bütçesinin yüzde 10’unu önümüzdeki yıl itibarıyla sadece depreme karşı dirençlilik ve kentsel dönüşüm çalışmalarına aktaracağız. Fakat bu yeterli değil. Bir bu kadar yatırımın da merkezi hükümet tarafından yapılmasını isteyeceğiz. Çünkü İzmir’in 50 yılda birikmiş sorunlarını yalnızca Belediyemizin bütçesiyle çözmemiz asla mümkün değil. Hükümet eski yapı stokunun yenilenmesiyle ilgili güçlü teşvik ve destek kaynakları çıkartmak mecburiyetinde… Canımızdan daha önemli ne olabilir? Her şeyden önce, imar affının önünde anayasal bir engel tesis edilmesini savunuyoruz. Tüm imar ve ruhsatlandırma mevzuatımızı altüst eden bu düzenleme ehliyetine hiçbir hükümetin sahip olmaması gerekiyor. Bu nedenle, milyonlarca insanımızın canını korumak adına şehrin imar planlamasını anayasal güvence altına almak zorundayız. İzmir’in temel sorunlarından biri olan Yeşildere’yi de yeşil altyapı çalışmalarımız kapsamında çözüme kavuşturuyoruz. Bu bölge, üç yıl içinde Kültürpark’tan iki kat büyük bir yeşil alana dönüşecek. Türkiye’nin ilk büyük yeşil dönüşüm projesi burada başlayacak ve Yeşildere, EXPO 2026 alanı olarak İzmir’e hizmet verecek. Bu bölgedeki EXPO 2026 kamulaştırma çalışmalarımız başladı ve hızla devam ediyor.


NARLIDERE METROSU'NDA DENEME SEFERİ BAŞLADI

İkinci stratejik hedefimiz, yaşam kalitesi kapsamında yürüttüğümüz en temel proje, İzmir tarihinin en büyük yatırımı Buca Metrosu ve diğer metro yatırımlarımız. İzmir’i demir ağlarla öreceğiz dedik, sözümüzü pandemi ve ekonomik krize rağmen adım adım hayata geçirmeye başladık.  Yüzde 12 ile aldığımız Narlıdere Metrosu’nda, yüzde 96’ya ulaştık. Narlıdere Metrosu’nda deneme seferi yapılıyor, önümüzdeki hafta hep beraber deneyebiliriz.  Vaat ettiğimiz gibi bu yıl içinde, Cumhuriyet’in 100. yılında metro hattını tamamlayarak vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Narlıdere Metrosu için yaptığımız toplam harcama 287 milyon Euro. 


MUHALEFETE ÇAĞRI

Narlıdere Metrosu için Avrupa Kalkınma Bankası ile 30 milyon Euro kredi yetkilendirme sözleşmesi yaptık, her şey hazır ama 3 Şubat’tan bu yana o imza atılmıyor. Hani ‘Önünüzden koşalım’ diyorsunuz ya koşun, getirin 30 milyonu, imzasını attırın. Bir güvence ya da taahhüt talep etmiyoruz, Banka hazine teminatı istemiyor. 


İZMİR'İ DEMİR AĞLARLA ÖRMEYE DEVAM EDECEĞİZ


İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi kaynaklarıyla yaptığı ve İzmir’in en büyük raylı sistem yatırımı olan Buca Metrosu’nun temelini attık ve çalışmalara ivedilikle başladık. 765 milyon Euro maliyeti olacağı hesaplanan projenin 2025 yılı sonunda tamamlanmasını öngörüyoruz.  2023 yılı içinde hizmete açacağımız ve 183 milyon Euro bedeli olan Çiğli Tramvayı’nın ise yüzde 93’ünü tamamladık. Söz verdiğimiz gibi onu da bu yıl içinde hizmete açıyoruz.  Çiğli Tramvayı, Narlıdere ve Buca Metrosu haricinde İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir’e yeni bir hat daha kazandırıyor. İzmir Hafif Raylı Sistemi’nin altıncı aşaması Karabağlar-Gaziemir Metro Hattı, 2 milyar 105 milyon Euro yatırım maliyeti ve 32,6 kilometrelik uzunluğu ile İzmir’in en uzun metro hattı olacak. Gururla söylemek istiyorum ki tıpkı diğer raylı sistem yatırımlarımız gibi Karabağlar-Gaziemir hattını da baştan sona İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kendi kaynaklarıyla başaracağız.  Merkezi idarenin 2023 yılı yatırım programında Otogar-Halkapınar Metrosu için ayırdığı bütçeyi bir kez daha sizlerin ve tüm İzmirlilerin dikkatine sunmak isterim. Otogar-Halkapınar Metrosu, 2014'ten bu yana 9’uncu kez yatırım programına alındı, ancak bütçesi sadece 3 bin lira. Buna rağmen İzmir'in hak ettiği kent yaşamını kurmak için bahane üretmiyor, kaynağı nerede olursa olsun bulup İzmirlilerin hizmetine sunmaya devam ediyoruz.  İzmir'in kent içi ulaşımında bir dünya kenti olması için var gücümüzle çalışıyoruz. Kaybedilen yılları telafi etmek için varımızı yoğumuzu ortaya koyuyoruz. Çıktığımız bu yoldan, geri dönüş yok. Tüm zorluklara rağmen İzmir'i demir ağlarla örmeye devam edeceğiz.


İZTAŞIT’I İZMİR’E YAYACAĞIZ

Göreve geldiğimizde 5 yılda 500 yeni otobüs hedefini koymuştuk. İZTAŞIT ve İZULAŞ araçlarıyla birlikte toplu ulaşım ağına dâhil edilen yeni araç sayımız, 616’ya ulaştı. Yani 500 otobüs hedefimiz ilk üç yılda yüzde 123 oranında gerçekleşti.  ESHOT Genel Müdürlüğümüzün filosuna dahil ettiği 457 yeni ve yerli otobüsle filo yaş ortalaması, 11,2’den 6,46’ya çekildi. Genç filomuz meyvesini yılda 6 milyon litre daha az akaryakıt tüketerek verdi. Bu da yaklaşık 114 milyon liralık bir tasarruf anlamına geliyor. Nisan 2019’da hayata geçirdiğimiz Halk Taşıt uygulamasıyla 174 milyon binişte, 200 milyon lira İzmirlinin bütçesine destek sağladık. ESHOT filomuzu yeni araçlarla güçlendirmenin yanında İzmir’de ihtiyaç duyulan bölgelere 60 yeni hat açtık. ESHOT, halen kent genelinde toplam 390 hatta, bin 300’e yakın otobüsle hizmet veriyor. ESHOT otobüsleri, her gün dünyanın çevresini yaklaşık yedi kez dolaşmaya eşdeğer şekilde yaklaşık 280 bin kilometre yol yapıyor. Kent içindeki otobüs ulaşımı haricinde çevre ilçelerin, toplu ulaşım ağına entegre edilmesi amacıyla ilk olarak Aralık 2019’da Seferihisar’da hayata geçirdiğimiz İZTAŞIT projesini, Kiraz’ın ardından 16 Kasım 2022’den itibaren Menemen’de de hizmete almıştık. Şimdi bu hizmetimizi 16 Nisan 2023 Pazar gününden itibaren sekiz hat ve toplam 20 İZTAŞIT aracı ile Yenifoça’ya taşıyoruz. Ardından Ödemiş ve Bayındır geliyor. İzmir’in her yerine İZTAŞIT’ı yayacağız. 


DOKUZLAR’DAKİ MASA ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ

Dört yıl önce, halkımız bana İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı unvanını verdikten sonra ilk gittiğim yer Kiraz’ın Dokuzlar köyüydü. Dokuzlar köyü, benim en düşük oy aldığım yer. İzmir genelinde aldığım oy yüzde 58’ken, Dokuzlar’da yüzde beşten de daha az bir oy alabilmiştim. Oraya gittiğimde beni birkaç vatandaşımız büyük şaşkınlıkla karşılamıştı. “Ben yeni İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyım, sizin dertlerinizi dinlemeye geldim” dedikten kısa bir süre sonra küçük bir kahve masasının etrafında bir grup vatandaşımızla derin bir muhabbete başladık… Ne mutlu ki, dört yıldır değerli İzmirlilerle kurduğumuz muhabbet hiç eksilmedi, hep arttı. Dokuzlar’da kurduğumuz o masa çığ gibi büyüdü. Zaman içinde o masanın çevresine İzmir’in kadın şoförleri eklendi. Sonra çobanlarımızla dost olduk. Ardından bir Mayıs’ta ve her toplu iş sözleşmesinin ardından işçilerimizle omuz omuza sevindik. Meydanlarda, meralarda, sokaklarda, parklarda, tarlalarda on binlerce vatandaşımızla göz göze geldik, el ele tutuştuk. Her bir muhtarımızla sarıldık, kucaklaştık. Kimsenin siyasi görüşünü, etnik kökenini ve inancını sorgulamadık. Sünnisiyle, Alevisiyle, Balkan göçmeni, Levanteni ve Kürdüyle tüm İzmirlileri bağrımıza bastık. Aramızdaki farklılıkların bizi biz yapan zenginliğimiz olduğunu keşfettik. Yandaş üretmek için kimseyle mülakat yapmadık. Erkek şiddetine karşı tek vücut olduk. Kadınların eşitlik talebini hep birlikte haykırdık. Zehir yüklü nükleer geminin İzmir’e gelmemesi için hep birlikte başkaldırdık. O geminin rotasını geriye çevirdiği gün, çocuklarımıza tertemiz bir İzmir bırakmanın huzuruyla başımızı yastığa koyduk. Yalnızca insanların değil, flamingoların da başkanı olacağım demiştim. Son bir yılda binlerce İzmirli hayatlarında ilk defa şehrimizin flamingo yolunda yürüme şansında kavuştu. 

İZMİR'İN HAKKINI ALACAĞIZ

Tüm bunları ben yapmadım. Bunları biz yaptık. Farklılıklarımıza, ayrı düştüğümüz onlarca konuya rağmen birliğin gücüne inandık ve başardık. İzmir’e sadece güçlü değil, aynı zamanda şefkatli bir belediye kazandırdık. 14 Mayıs’tan sonra…   Öyle ümit ediyorum ki, İzmir 21 yıl aradan sonra ilk defa iktidarın belediyesi olacak. İktidarın belediyesi olmak ve olmamak arasındaki farkın ne olduğunu çok iyi biliyorum. Bu farkı, rakamlarla uzun uzun anlatmak niyetinde hiç değilim.  En yalın ifadesiyle, Mayıs’tan sonra İzmir için 21 yıllık İzmir’in hakkını alacağız.  Sadece bugünkü haklarımızı değil. 21 yıldır İzmir’in birikmiş tüm haklarını teker teker alacağız.  Hiç kimsenin şüphesi olmasın! Bu fırsatı İzmir için sonuna kadar ve büyük bir gururla kullanacağız. Önümüzdeki 12 ayda, İzmirlilerin siyasi tercihleri nedeniyle İzmir’e çok görülen ne varsa hepsini bu şehre kazandıracağız.”

Görüşmelerin ardından mecliste İZBB  ve ESHOT Genel Müdürlüğü 2022 yılı faaliyet raporu oy birliğiyle kabul edildi.